george parkins marş derki doğayı yenemezsin ve doğadan intikam alamazsın. onunla anlaşmalı ve ona uygun yaşamalısın. ve doğa senden bir alacağı varsa er veya geç senden alır. bu yüzden doğa ile çevre ile mücadele etmek kötü sonuçlar doğuracaktır. gelişen sanayinin ve teknolojinin ürünleri sonrasında pek çok ürün piyasaya sürülmüş ve bu ürünler sürülürken imal edilirken doğadan çok fazla fayda sağlanmıştır. doğaya borçluyuzdur. teknolojinin ve sanayinin ürünlerini sık sık tüketip çöp üretmeye başladık. hızlı bir tüketim alışkanlığı başlamış durumdadır. kullan at ürünlerden dolayo çevre iyice çöplüğe dönmüş durumda ve doğa yıpratılmakta. herkes sadece kendi ihtiyacını alıp doğayı yaralı şekilde bırakmaktadır. sürekli doğadan bir şeyler alıyoruz. köprüler yapıyoruz bunu yaparken de binlerce aapca, tarım alanına zarar verip çevrede var olan ekosistemi yok edip tahrip edip kendimize uygun hale getirmeye çalışıyoruz. yüksek binalar yapıyoruz bu binalar için gerekli olan malzemeleri doğadan onu yaralayarak alıyoruz. isı kaynakları kullanılıyor gökyüzü zehirlerle dolup taşıyor. sanayi bacalarından dolayı gökyüzü siyaha bürünmüş durumda. eğlenmeye piknik yapmaya gidiyoruz. mangal yakıyoruz çöp üretiyoruz atık bırakıyoruz ve kullandığımız alanı temizleyip çevreye teşekkür etmiyoruz kullandığımız için. ormanlara girip ısı elde etmek için ağaç topluyoruz. bunu yaparken de köklerinden ağaçları kesiyoruz onları budayıp yeni fidanlar dikmiyoruz. yaktığımız ateşleri söndürmeden geliyoruz ormanlar yanıyor. sürekli gün içinde milyonlarca kişi şahsi araçlarını kullanarak doğaya zehirli gaz salınımı yapılıyor. lüks yaşamı seviyoruz hayvanların derilerinden yapılan kürekleri giyiyoruz. bütün bunları doğa bize sunarken biz doğaya hiç bir geri dönüş yapmıyoruz. ürettiğimiz çöpü kirlettiğimiz alanı temizlemiyoruz. aldığımız ürünleri düzenli kullanıp yenisini almayı ertelemiyoruz. araba kullanmak yerine toplu taşıma araçlarında gidip gelmiyoruz. bisiklet kullanmıyoruz. her gün parfüm kullanıp doğaya emisyon salgılıyoruz. dünya nüfusu akıl almaz derecede artmaya devam ederken milyarlarca insanın tüketimini karşılayacak ürünlerin üretilmesi gerekir. bunun için doğa kullanılmakta. lükse alışan ve kendini gelişmiş ülkeler olarak gösteren özünde en geri akıl seviyesine sahip insanlar tarafından gereksiz tüketime gidilerek doğa çok fazla zarar almaktadır. gereksiz silahlanma neticesinde yapılan müdahaleler pek çok bölgenin yok olmasına neden olmaktadır. tarım alanlarından kısa zamanda çok fazla ürün elde etmek isteyen çiftçiler inteksit ve pestisid adı verilen tarım ilaçlarını kullanarak zirai düzeni koruyan ekolojik döngünün bozulmasına ve doğada var olan besin zincirinin yok olmasına neden olmaktadır. zincirin bir halkası kopunca bütün düzen bozulur. bütün bu bozuk düzene biraz katkı sağlamak için herkes harekete geçmeli ve bu hareket özel alanımızdan yani evimizden başlamalı ve geri dönüşümü destekleyen ürünler kullanılmalıdır. bulunduğumuz bölgelerdeki boşlukları.
çevre kirliliğini önlemek için öncelikle millete eğitim verilmelidir eğitimi biten yada eğitim seviyesi düşük olan bir ülkede çevre düzeni de bitmiş demektir ondan sonra teşvik kampanyaları düzenlenmesi gerekir örneğin 100 kilo çöp getirene 20 tl hediye gibi 2 sene devam ederse bu teşvik kesildiği zamanda millet artık çevreye duyarlı olacaktır
oncelikle şu istanbulda pet siseleri getirip akbilr para yuklemesi olayi gibi birkakc sey daha cikarsa bu hukumet var ya. kimse para alacagim, para kazanacagim diye ellerinde tutar, gerekli yerlere goturur, parasini alir. ondan ziyade tekstil atolyelerin kirli sularını dogal yasam yerlerindeki derelere, çaylarq birakmamali. buna engel olunmali.
her tarafa çöp kutusu koyup çöp atmayı eğlenceli hale getirerek çevremizdeki kirliliği en aza indirebiliriz