şahmaran farklı şekillerde anlatıla gelmiş insanları inanışına göre yılanların şahmaran tarsus'un 15 kilometre kuzeydoğusundaki bir ortaçağ kalesi'nde yaşarmış hikayeye göre bütün yılanlar bu kalede kaldırmış hükümdarları şahmaran ise gözleri kilometrelerce uzağa görebilen üstün niteliklere sahip bir yaratık bir gün tarsus birinin dünyalar güzeli kızını hamamda yıkanırken görmüş ve görür görmez de aşık olmuş ben kızın istemiş ancak bey hem korku hem de çirkin olduğu için kızını şahmaran'ın vermek istememiş bunun üzerine şahmaran bey'in kızına kaçırmaya karar vermiş hazırlıklarını yapıp dünyalar güzeli kızın hamamda olduğu bir gün buraya gelmiş ancak beyin adamlarını durumu fark edip şahmaran olacaktı öldürmüşler hükümdarlarının öldüğünü duyan kaledeki alanlarda şehri basıp bütün halkı sokarak zehirlemiş ve şahlarının intikamını almak istemiş buyurun hikayenin diğer versiyonuna göre ise tarsus dermansız bir hastalığa yakalanmış derdin ne olduğunu anlamak için gelen hekimler çaresizlik içinde kalıyorlar ellerinden hiçbir şey gelmiyormuş bir tedavi etmek için gelen iklimlerin biri bu hastalığın davasının misis kalesindeki şahmaran'ın gözlerindeki yemek olduğunu söylemiş bunun üzerine bey'in adamları bütün şehri dolaşarak şahmaran'ın bulmaya çalışmışlardır uzun süren aramaları bir sonuç vermemiş bey her geçen gün daha da kötü içiyormuş bir gün daha önce hayatını kurtardı biri şahmaran ihanet ederek onun hamamda saklandığını söylemiş şahmaran'ın yerini öğrenen bey'in adamları yılanların şahane hamamda yakalayıp hemen orada öldürmüş ve gözlerini de bey edilmişler kaledeki yılanlar şehri basmış ve bütün haklısın karakol demişler işte bu hamamın adı da o zamandan beri şahmaran ama olarak kalmış tarsus şahmaran böyle hğzünlü bir hikaye ile konu olmuş bir diğer efsaneye göre şahmaran yüzyıllarca yıl önce tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu kadın başlı bir kahraman bahçesinde insanoğlunun cebecik her türlü yiyecek ve ziynet eşyası bulunan şahmaran kimsenin bilmediği bir yerde insanoğlundan uzak yerin altında yaşarmış dahaki insanoğlu camsap tarafından bulunan kadar yoksa bir araya ne oldu cam saf bir gün ormanda bir kuyu dolusu bulmuş balık çıkarmak üzere kuyuya inan camsab bütün dalı yukarı çeken arkadaşlarını aç gözlükleri yüzünden koydu bırakmış yalnız başına feryat eden camsab tam dönmediğini kesmişken topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışıksız lunapark etmiş cebindeki bıçak ile ışığın geldiği deliği büyüten camsa ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girmiş bu bahçede dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler ortasında bir havuz ve çevresinde oturaklar ile bir yoğun yılan bulunuyormuş havuzun başında taht üzerinde insan başlı süt beyaz ucu sivri olan cam sabah kedi dili ile hitap etmiştir hoşgeldin insanoğlu şenliklerinden korkma sen misafir misin şahmaran cam sabah türlü türlü yiyecekler ikram edip kendi ülkesine nasıl ve neden geldiğini sormuş cam fabrikası uzun uzun almış cam kapı dinleyen şahmaran başını sallayarak insanoğlu nankördür demiş