0

ben seninle çay içmek istyorum.
seni duymak,
seni görmek,
seni bilmek,
seni yanımda hissetmek istiyorum.
sana şiir okumak istiyorum...
yazmaktan bıktım,usandım.
ben artık yazıları sana söylemek istiyorum.
küçük bir evde, büyük hayallerl kurmak istiyorum.
sobanın yanında, senile birlikte, üşüyen ellerimi çayın sıcaklığına bırakmak istyorum.
ben aslında sevmek değil,
seninle yaşlanmak istiorum

özdemir asaf

0

aslında en beğendiğim şiir cemal süreyyadan üvercianka şiiri ancak bu şiiri daha önce paylaştığım için nazım hikmetten bir şiir paylaşmak istiyorum.
yaşamak şakaya gelmez büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.
bir sincap gibi mesela
yani yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın
yani o derece öylesine ki
mesela, kolların bağlı arkandan, sırtın duvarda
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gölepinle bir labaratuarda insanlar için ölebileceksin
hemde yüzünü bile görmediğin insanlar için hemde hiç kimse seni buna zorlamamışken hemde en güzel şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile mesela, zeytin dikeceksin, hemde öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için yaşamak yani ağır bastığından.
diyelim ki bir ameliyatlık hastayız,
yani beyaz masadan,
birdaha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu diye bakacağız pencereden
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
diyelim ki dövüşülmeye değer birşeyler için,
diyelim ki cephedeyiz
daha orada ilk hücum da, daha o gün
yüzü koyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınöla bileceğiz bunu
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
diyelim ki hapisteyiz
yaşımızda elliye yakın
daha on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının yine de dışarıya birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardında ki dışarıyla.
yani nasıl ve nere de olursa olalım
hiç ölmeyecekmiş gibi yaşanacak.

0

cemal süreya
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum
insanlar, evler aramızda duvarlar gibi...
uyandım uyandım hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini...

0

en sevdigim sair cahit sitki taranci siiri 35yas yas otuzbes yolun yarisi eder
dante gibi ortasindayiz omrun
yalvarmak yakarmak nafile bugun
gozunun yasina bakmadan gider

1

sevdiğim şairler çok.. aklıma ilk geleni yazayım o zaman..
cemal süreya'dan;
"uzaktan seviyorum seni,
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan..
yüzüne dokunamadan,
sadece seviyorum.."

0

okadar cok var aslinda ama. gercekten. ama ben mehmet akif ersoy ve milli marsimiz diyorum. siir kategorusine girer ise affiniza siginarakdan.

0

eski avluda- birhan keskin
bir çiçek açtığında bir eski avluda diyor ki çalıda sarı bir çiğdemim ben ve senin çok eski cümlen.
sen otursan, gitmemiş ki olsan ben sana bir eski endülüs avlusu istersen serin bir portofino getirsem ya da yedigöllerin yedisini brden.
bir çiçek açtığında bir eski avluda diyor ki
her şey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken buldum buluşturdum kendime geldim tek eksik sensin incecik, çilli bir dille sen de gelsen.
ben sana kırmızı kiremitli bir çatı begonviller ve bir mavi kapı ve illa amansız bir avlu getirsem
dünya soğur akşam serinlerken benim sensiz sevinecek bir şeyim yok kılı kırk yardım altını üstüne getirdim ve işten en gümüş cümlem
içimi açtım sana içini açmak için.

0

ah muhsin ünlü- hatirlat da haziran'in sonlarinda çocukluğumuzu yakalim
sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur , zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür
- senegalliler dahil değil
sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım , sende güzelsin
yoksa seni rahatsız mı ettim?
sen beni öpersen belkide aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
freud diye bir şey yoktur.
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
haydi iç de bir çay koyayım.

0

en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var
ben sokakta görsem bile tanımayayım diye
en güzel günlerimin üç mel'un adamı
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi
düşmanımdır ikisi
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa
bir insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.
ne yazık!
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz,
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete,
ben.. o günlere
sana gelince sen o günleri
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe tenini satan
bir ana gibi satıyorsun,
satıyorsun:
günde on kaat
bir çift rugan papuç
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik
rahat için.
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var
biri sensin
biri o,
biri ötekisi,
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi
sana gelince
ne ben sezarım,
ne sen bürütüssün,
ne ben sana kızarım,
ne zatın zahmet edip bana küssün.
artık seninle biz,
düşman bile değiliz.
nazım hikmet

1

onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akar soyun,
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı,
ve çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
-çürüyen diş, dökülen et-
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
ve elbette ki, sevgilim, elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle:işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet,
bursa'da havlucu recebe,
karabük fabrikasında tesviyeci hasana düşman,
fakir köylü hatçe kadına,
ırgat süleymana düşman
sana düşman,
bana düşman,
düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar bu vatana düşman. nazım hikmet

1

valla şiir çok uzun, buraya da kopyala yapıştır yapamıyorum. site yaapıştırmaya izin vermiyor sanıyordum ama benim bilgisayarın sisteminde hata vaarmış meğer. :)

benim için abdurrahim karakoç'un ihlamurlar çiçek açınca şiirini okursanız sevinirim.

1

necip fazıl kısakürek i genel olarak beğeniyorum