ben önceden belirli bir kader olduğuna inanmıyorum.
hepsi bir arada geçerlidir insanlar için olan bu adına "hayat" dediğimiz olguda. rastlantı ya da tesadüf dediğimiz denilenler yoktur aslında. hiç bir şey tesadüf değildir. rastlantı denilenler, gece karanlığındaki kara karıncanın bile rızkını tayin eden "yaratıcı", nın muazzam ve eşsiz düzeni dahilindedir. tesadüflere kalsaydı eğer ya da tesadüflere yer olsaydı, bu evren ve bizler olmaz,böyle düşünceler üretebiliyor, yazılar yazabiliyor vs olamazdık. atomlarımız, kendi başlarına düşünüp de her şeyimizin bu denli akıllıca ve kusursuz bir şekilde oluşmasını sağlayacak bir eylem var ederek mümkün olan en ideal tek ideal yerlerine oturmadılar. atomlar rastlantı sonucu bir araya gelip bizleri ya da diğer varlıkları oluşturmadı. iş rastlantıya kalsa idi [ en küçük bir oynamanın bile getireceği değişiklik etkisi inanılmazdır, o yüzden olasılık, ihtimal gibi kelimelerin böylesi bir düzende yeri yoktur. ] hiç bir şey var olmaz, "varlık" olmazdı. daha çok uzun yazılır.
fakat böyle iken rastlantı deyip geçip de gerçeği atlamak akıllılık değildir. tabii ki insanoğlu yaşadığı durumlara rastlantı, tesadüf vs kelimeler üretmiştir. günlük hayatta bir şeyleri kolayca tarif edebilmemize yararlar bu kelimeler. fakat kelimelerin içerdiği anlamsal gerçeklere bakıldığında daha net, açık olarak her şey anlaşılacak görülecektir. tabii ki allah hayatı bizler için hazırlayıp, seçimleri her şeyiyle önümüze sermiş sunmuştur. bizlere verdiği bütün bu nimetler, eller , kolar, yediğimiz içtiğimiz [ bir suya ne kadar muhtaç insan, ne kadar aciz aslında ] iyiyi ve kötüyü işaret etmiş, eğriyi doğruyu göstermiş seçimi bize bırakmıştır. bir amaç için onu bulmak üzere yani mutlu olmak üzere, mutluluktan kasıt her iki dünya mutluluğudur. zaten bu dünyasını allah ın bizler için her şeyin en iyisini seçtiği anlamda imar eden diğerini de kazanabilir. bu dünyanın bu dünyaya geliş amacımızdır bu.
kader konusunu ise sonra inşallah devam etmek isterim.
@culda şunu belirteyim kader mi belirler şıkkını eliyorum çünkü kader denen kavram insanların seçim haklarıyla oluşur, iki seçim hakkından birini tercih ederek yani. rastlantı tesadüfi gibi şeyler nasıl diyim bana ters böyle bir kavram olduğuna inanmıyorum. mesela bir insan sevdiğini yıllar sonra bulur, buna rastlantı demek basit olur çünkü girdiğimiz yol ayrımları insanı sevdiğine kavuşturur yıllar sonra da olsa. insan bir şeyleri kazanma adına var olur hayatta hep, kovalar hayallerini ve bunun karşılığında kayıplar verir yara alır yaptığı seçim haklarıyla ve buna tesadüf gibi çok ucuza kaçan bir kavramı yakıştıramayız böyle bir şey diyemeyiz. işte bu yüzden seçimlerimiz hayatımızı yönlendirir.
yazılmış bir kader var ama tek bir secenek sunmuyoe bize. seçenek sunar senin seçtiğin yola göre bir daha şekillenir o kadar.
ben önceden belirli bir kader olduğuna inanmıyorum. yaptığımız seçimlere göre, rastlantılarla karşılaşabiliriz. kaderimizi de yaptığımız bu seçimlere göre belirleriz. bu konuda aklıma gelen bir söz vardı okuduğum, tam olarak aynısını yazamasam da şöyle diyordu. "hayatımızı kader belirler diyoruz her şey kaderde yazılmış diyoruz ama, yolda karşıdan karşıya geçerken bile önce solumuza, sonra sağımıza, sonra tekrar solumuza bakıyoruz" diyordu..
ben dini inancım gereği kader olduğuna inanıyorum.
başımıza gelen her kaza bela ve hayır allah tarafından belirlenmiştir.
vakti zamanı geldiğinde karşımıza çıkartılıyor.
yazılmış bir kader var elbette ama seçimler de var bide yaptığımız o seçimlerr.