sanat hem sanat hem de toplum içindir. ikisi de elzemdir.
sanatı sanat olduğu içi yapan bir sanatçı bunun doğal sonucu olarak topluma sunar sanat topluma yansır. ilk etaptaki sanatçıyı sanat icra etmesi için harekete geçiren enerji sanatçılığından gelir. adı üzerinde sanat, ısmarlama yapılamaz. atatürk ün de dediği gibi herkes sanatçı da olamaz. zaten sanat kavramı var oluşuyla bunu açıklar, sanatın özünde vardır bu, daha doğru olarak sanat bu yüzden vardır.. yine bu yüzden de sanat önce sanat içindir. doğal olarak öyle yapılır, icra edilebilir ancak. ama sonrasında topluma mal edersiniz, bunun bilinde sanatçılar zaten asıl sanatçılardır.
toplumsal sorumluluk duyarlığı yüksek, önce kendi vatan ve ülkeleri kendi toplumları olmak üzere insanlığa dair her konuda duyarlı olan ve bu duyarlılığı sergileyen aydın insanlar gerçek sanatçılardır ve alkışlanırlar. yine entelektüel ve aydın olarak toplumu halkı da aydınlatma görevini üstlenmeliler ve bunu yapabilecekleri her an şart ve durumda açıkça yönetim vs kimseden korkmadan çekinmeden özgürce ve özellikle halka açık olarak ifade edebilmeliler. ve gerçek sanatçılar odur ki yönetim baskısı ve bundan doğabilecek esaret vs olumsuzluk ve zararları göze alırlar., kendilerini sınırlamadan halkı uyarma görevlerini seve seve yerine getirirler.
böyle sanatçılara sahip toplumlar da son derecede şanslıdırlar diyorum.
bu iki ayrı görüşü de savunan birçok sanatçı vardır. bana göre sanat toplum için olmalıdır. topluma mal olmuş sanat eserleri günümüze çok daha fazla sayıda ulaşmıştır. toplumun ihtiyaçları ve yaşadıkları göz önüne alınarak insanların eserden bir şeyler bulabileceği bir tarzda üretilmiş olan sanat eserleri çok daha değerlidir benim gözümde.