0

fenlerin ( ilimlerin ) zenginliği mânasına gelen bu tabirde 1891 - 1900 tarihleri arasında çıkmış olan bir mecmua ve bu mecmua etrafında toplanmış olan kimselerin 1895 den 1901’ e kadar meydana getirmiş oldukları edebiyat-ı cedide denilen edebi çığıra verilen addır.

0

edebiyatı cedidedir.salon edebiyatıdır.dili ağır ve süslüdür

0

recaizade mahmut ekrem'in önderliğinde servet-i funun dergisi etrafında toplanan bazı gençler tevfik fikret'in derginin başına getirilmesiyle edebi bir topluluk özelliği kazanır.
sonraları cenap şahabettin, mehmet rauf, hüseyin cahit yalçın, celal sahir erozan, ali ekrem bolayır, halit ziya uşaklıgil'in katılımıyla genişler.
devlet yönetiminin baskıcılığını bahane ederek toplumsal konulara eğilmediler.
fransız edebiyatından etkilendiler.
aruz başarıyla ölçüsü kullanılmıştır.(sadece tevfik fikret "şermin" adlı eserini hece ölçüsüyle yazmıştır.)
hep uzak ülkelere gitme hayaliyle yaşadılar.
sanat, sanat içindir ilkesine bağlı kaldılar.
nazım (şiir) nesre (düz yazı) yaklaştırılmıştır. konu bütünlüğüne önem verilmiştir.(bkz. mensur şiir )
batı'dan sone ve terza-rima gibi yeni nazım şekilleri alınmıştır.
roman dalında halit ziya oldukça başarılı eserler vermiştir.
şiirde parnasizm ve sembolizmden etkilenmişlerdir.

0

abdülhamid zamanında servet-i fünun adında bir dergi vardır. bu derginin etrafında toplanan sanatçıların batı’ya özenerek geliştirdikleri bir harekettir

0

türk edebiyatının 1800'lü yıllarda gelişmeye başladığı dönemlerde recaizade mahmut ekrem ve tevfik fikret'in o döneme kadar bilim, sanat, tarih ve edebiyat alanlarında yapmış oldukları çalışmaları bir edebiyat dergisinde yayımlamaları ile servet'i fünun edebiyat dönemi başlamıştır. kendin önceki dönem olan tanzimat döneminin kendisi ile benzeşen özelliklerini alarak devam etmiştir dergi. bu dergi tevfik fikret'in başına geçmesiyle yeni bir yayım dönemine girmiştir. ayrıca derginin en önemli özelliği sansür uygulamadan önde gelen yazar, şair ve edebiyatçılarının duygu ve düşüncelerini paylaşarak 1900'lü yıllara kadar yayım hayatına devam etmiştir. bu derginin amacı ve anlayışı sanatı bir amaç için değil sanatı sanat için yapmak olarak belirlenmiştir. dergide yazı yazarken belli bir kural benimsemeden ölçü dize ve beyite takılıp kalmadan cümleyi akışına bırakarak edebiyat yapmaya çalışmışlardır. bu dönemin bir diğer ilginç özelliği ise aruz ölçüsünü benimserken sadece onu kullanmamalarıdır. bir şiirde birden fazla ölçü kullanmışlardır. servet'i fünuncular sanatı sanat için yaparken belli bir konu belirlememişler ve her konunun şiire girebileceğini belirtmişlerse de dönemin siyasi ve toplumsal olaylarından dolayı sadece, aşk sevgi aile ve hayat gibi soyut durumlardan bahsetmişlerdir. aruz ölçüsü kullanırken kafiyeyi de ölçüye göre değil kulağa göre ayarlanmışlardır ve kulak için kafiye gereklidir görüşünü benimsemişlerdir. dönemin siyasi olaylaro nedeniyle konu sınırlamasına gidilmiştir ve sadece şiir değil pek çok alanda romanda dahil toplumsal olaylardan uzak durulmuştur. bu dönemde yazarların tercih ettiği bir diğer özellik yaşadıkları coğrafyayı yansıtmalarıdır. özellikle istanbul da geçer bu yüzden eserlerdeki durumlar. bir çok alanda avrupaya özenmeye başlamışlardır ve avrupanın bilim sanat ve edebiyatını yaşamaya çalışmışlardır. bu dönemin en sorunlu tarafı benimsenen sanat anlayışından kaynaklanmaktadır. sanat sanat için üslubu belirlendiği için halkın anlayabileceği dilden uzaklaşılmıştır ve sinema tiyatro gibi alanlarda içerik oluşturulmamıştır.

0

sevreti fünun en eskı turk edebiyatçıların oldugu guzel yapılar guzel şiirlerin ele alındığı bir eserdir bu eser 1700 1800 yıllar arası olan şiirler edebi metinlerin sosyal şiirler yazılmıştır bu eserlerı ilk eleştren sistürk ilk eleştirilen eser istanbul adlı adlı eser yani şiir olmuştur bu şiirler ilk defa 4 kıtalı ve aruz olculerıne uygun bir biçimde ilk mukemmel denilcek kadar harıka bir yapıdır serveti fünun dur bu eserler tarihimizin en onemli eserlerındendir bu eserlerı korumak boynumuzun borcudur

0

serveti fünun fecri atiden sonra gelen ama fazla uzun sürmeyen bir edebiyattır

0

tanzimat edebiyatından sonra gelen edebiyattır pek çok özelliği tanzimata benzer

0

servet-i fünun, (fenlerin zenginlikleri) anlamına gelmektedir. tanzimat sonrası türk edebiyatında divan edebiyatına karşı çıkarak batı'dan esinlenen yeni bir edebiyat oluşturma çabalarını kapsayan bir kavramdır. temsilcileri servet-i fünun dergisinde bir araya geldikleri için (servet-ifünun edebiyatı) adıyla da alınır. dergi ii.abdülhamid sansürü tarafından kapatılınca, edebiyat-ı cedeciler de dağıldı ama etkileri bir süre daha sürdü. servet-ifünun dergisi ;
servet-i fünun dergisi aslen bir bilim dergisi olarak, recaizade mahmud ekrem'in mekteb-i mülkiyeden öğrencisi ahmet ihsan tokgöz tarafından 1891'de çıkarılmaya başlanır. recaizade mahmud ekrem bu dergiyi bir edebiyat dergisi haline getirmek için ahmet ihsan ile anlaşır. galatasaray lisesi'nden öğrenicisi olan tevfik fikret'in deriginin kısm-i edebi der-muharrirliği (edebiyat bölümü şefi) görevine getirilmesini sağlar. o sırada mektep dergisi de dahil olmak üzere başka dergilerde de yazmakta olan recaizade, 1895 yılında okuyucularıyla kafiye'nin göz için mi, kulak için mi olduğuna dair bir tartışmaya girer. bu tartışmanın bir kısmı servet'i fünun dergisinde yayınlanır. 1896'da yazarın etrafındaki gençlerin de bu dergi çevresinde toplanmasıyla servet-i fünun topluluğu meydana gelir.

0

tanzimat edebiyatından sonra gelen şeydir çok özelliği tanzimat’a benzer

0

edebiyat-ı cedide 1896 1901 yılları arasında (2. abdülhamit istibdat dönemi)etkili olan edebi dönemdir

0

serveti funun 5 yıl süren ve genlerin dergisi olan fen dergisinin başına tevfik fikretin geçmesiyle edebiyat dergisinde dönüşür ve bunlar tanzimat dönemine tepki olarak doğmuştur en önemli yazarlar tevfik fikret ve cenap şahabettin dir bunlar dilin ağır ve anlaşılmaz olması ist kesime hitap etmesi gerektiğini söyler tanzimat dönemine tepki olarak doğmuş olsalarda tanzimat donemini taklit etmekten öteye geçememişler .servetifunun dönemi tanzimat dönemi ve fecri ati dönemleri arasına oluşan 5 yıllık süreçtir

0

serveti film’nun edebiyatı cedide diyet edebiyat-ı cedide 1008 96’da serveti fünun un adlı dergiyi çıkaran şair ve birkaç tane yazardan meydana gelir imparatorluğun baskılayıcı sonucu dağılan bir kuru kurulmuştur kurucuları teyfik fikret cenap şahabettin halit ziya uşaklıgil gibi bazen kendini kanıtlamış yazarlardır hüseyin cahit yalçın tarafından yürütülen bir akımdır bu serveti fünun serveti fünun un özellikleri sanat için sanat ilkesine bağlıdır yani sanat yapmak için sanat yapıları başka hiçbir şey için sanat yapılmaz sanat başkalarının oyuncağı değildir demek istiyor aruz ölçüsü kullanılır çok ağır bir dil kullanılarakl şiirde ilk defa konu bütünlüğü sağlanmıştır yani bir konu içerisinde kıtalarca şiir yazabilmişlerdir kafiye kulak içindir diyor yani ahenk ve şiirsel müzikal bir tarzda yazmışlardır batıdan da esinlenmişlerdir bütünüyle kendi yarattıkları biçimleri kendi yarattıkları evrenler vardır kendi şehirlerinde betimlemeler çok sıkça yapılmıştır ve çok ciddi anlamda ağır değil ve çok ciddi anlamda mecazi anlam kullanılmıştır bu dönem sanatçıları devrin siyasi baskılar nedeniyle tiyatro gibi alana ve yatta şehri gösteri gibi alana pek erişmemişlerdir şiir hikaye roman gibi teknik makale gibi mansour gibi bir çok şey yapmışlardır ortaya konulan edebi ürünlerin ağırlık noktasını hep aşk tabiat merhamet gibi lirik ve psikolojik konulardan işlemişlerdir avrupa avrupai türk edebiyatının ikinci toplu hareketi serveti filan mecmuasında toplanmışlar yani birinci dönemi tanzimat’tan sonra ikinci dönem serveti fünun oluşturur ve serveti fonun etkisi hala günümüzde de vardır serveti film’nun da çok ciddi teoriler gelişmiştir osmanlıcılık islamcılık medeniyetçilik türkçülük bunların dışında kalan her şey hemen hemen serveti fonun konusudur sanatı zaten sanat için yapmışlardır ve bunun için çalışmışlardır açık kısacası serveti fonunda edebiyat anlayışı fransızlardan esinlenen ağır dillerle bu dilin avrupa tipi eserler verip kendilerini kanıtlamaya çalışmışlardır serveti fonuncular herhangi bir halk sınıfınaita hitap etmemişlerdir sadece kendilerine hitap etmişlerdir o yüzden istanbul dışı veyahutta aydın kesim dışı kimseler bu serveti fonun edebiyatının benimsememiş o yüzden pek yaygın olmasa da hala etkili bir edebiyattır

0

önceden bir dergidir tevfik fikretin gelmesiyle bu dergi altında toplanan aynı sanat görüşünü benimseyen sanatçılar yazarlar bunu bir edebiyat dönemine çevirmiştir.şiirinde parnasizm ve sembolizm etkisi ile biçim mükemmelliğine ve ahenge önem verilmiştir.göz için değil kulak içi kafiye anlayışı vardır.aruz ölçüsü kullanılır.başlıca şairleri tevfik fikret,cenap şehabettin ve süleyman naziftir.şiir düz yazıya yaklaştırılır mensur şiir denemeleri yapılır fransız şiirinden etkilenilmiştir

0

serveti funun edebiyatı onunla ilgili kurulmuş edebiyat

0

bir çok yazıtın olduğu ve tanzimant ve fecri ati donemleri arasinda olan bir cok eserin ortaya çıktığı bir donemdir

0

serveti fünun dönemi tanzimat doneminden sonra ortaya cikan yenilenme diğer adı olarak edebiyatı cedide devri dönemi olarak bilinir. bu dönemde sanat sanat için anlayışı vardir. dilleri türkçeye göre çok ağır konuları ise aşk ölüm yalnızlık gibi konuları içirir. tevfik fikret, halit ziya uşaklıgil gibi sanatçılar bu dönemde tanınır.

0

serveti funun döneminde sanat için sanat yapılmıştır modern ve batılılaşmaya çalışan bir sanat akımıdır

0

araba sevdalısı recaizade mahmut ekrem tarafından ortaya çıkmış tanzimat sonrası bir akımdır.

0

1896 yılından 1901 yılına kadar süren bir edebiyattır. recaizade mahmut ekremin önderliğinde toplanan sanatçılardan olusur. bu edebiyatı edebiyat-ı cedideb de denmiştir.
dönemin özellikleri
-sanatçılar dönemin siyasal kosulları sebebiyle içlerine kapanık,bireyci bir anlayışa yöneldiler
-''sanat sanat içindir'' ilkesi benimsendi
-dil oldukça ağır üslup sanatkarenedir.
-betimlemeler gözlemlere dayanır ve nesneldir
-şiirde biçim güzelliği önemlidir
-kulak için kafiye kullanılmıştır
-şiirde batıdan alınan şiir türleri kullanılmıştır
dönemin başlıca sanatcıları:
tevfik fikret
cenap şahabettin
halit ziya uşaklıgil
mehmet rauf
hüseyin cahit yalçın
süleyman nazif
celal sahir erozan