mevlana, iran'dan konya'ya gelip yerleşmiş bir ilim adamıdır. konyanın önde gelen ailelerindendir. maddi olarak varlıklıdır. dini alanda yetkin biridir, dersler vermektedir. sözü dinlenen toplum önderlerindendir. medrese eğitimi almıştır ve ilmi bu yönde çok gelişmiştir.
bir gün şems-i tebrizi konya'ya gelir. adı üstünde aslen tebrizlidir. sıradışı bir insandır. klasik din bilgilerine fazla itibar etmez. tasavvufi yaklaşımı vardır. aslen bir allah aşığıdır. mevlana ile karşılaşırlar ve mevlananın dünyası değişir. günlerce, haftalarca allah aşkı içinde sohbet ederler. mevlanaya o güne kadar biriktirdiği, okuduğu kitapların hepsini havuza attırır. mevlana için o güne kadar kitapları çok kıymetlidir halbuki. ve sıfırdan bir dünya görüşü edinir o asrın sahibi...
aralarındaki ilişkiyi inceleyenler hangisinin hangisini irşad ettiği konusuna karar veremezler. mevlananın bildiği her şey değişir. şems de başkalaşır bu ilişki içinde. şems bir gün mevlanadan içki alıp gelmesini ister. mevlana toplum içinde o güne kadar büyük bir alim ve olgun bir müslüman olarak bilinmektedir. çarşının içinden elinde içki şişeleri ile geri döner. görenler hakkında dedikodulara başlar. aslında şems içki satan kişi ile anlaşmış ve şişeleri süt ile doldurtmuştur. insanların gözü münde şişeleri boşaltır. görenler utanır. ama mevlana bir sınavdan geçmiştir. kibre kapılıp başkalarının fikrini önemsememeyi başarmıştır.
yine de konya halkı şems'i kıskanır ve mevlana'dan uzaklaştırmak isterler. şems bir gün çeker gider. mevlana çok üzülür. üzüntüsü çok derindir ve şems geri döner. ilim sohbetlerine devam ederler. mevlana'nın gözü şemsten başkasını görmediği için halkın kıskançlığı devam eder ve bir gün şems yeniden kaybolur ve bir daha dönmez.
mevlananın oğlunun da içinde bulunduğu bir grup tarafından öldürülerek bir kuyuya atıldığı sanılır.
mevlana hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için "dinle neyden" adlı belgeseli tavsiye ederim. mevlanayı ve felsefesini çok güzel işlemiş yapımcı.
mevlana ve şemsi'i anlatan en iyi eserlerden biri sanırım elif şafak - aşk. okunması gereken bir kitap.
celaleddin rumi tasavvufçulardandur fakat gerçek islam ile alakası olmayan bir şahsiyettir. tasavvuf dinine mensuptu. akıl hocası olan şems’de aynı durumdadır. hatta şems’in sürekli sarhoş gezdiği bilinir. celaleddin rumi’nin bir kitabında şöyle bir yazı vardır, akıl hocasının içkili halini gören halktan bazı insanlar celaleddin rumi’ye gelerek , içki islam da haram mıdır? diye sorar , o da cevaben evet haramdır der. halk ise cevap vererek , peki sizin hocanız şems neden her gün sarhoş dolaşıyor dediğinde , alim diye nitelendirdiğiniz celaleddin rumi , allah’ın koyduğu haramı, hocası için helal kılarak şöyle söyler : sizin gibi ahmaklar içerse haramdır tabi, nasıl ki denizden bir bardak su almak denizden birşey eksiltmez ise şems hocanın içki içmeside ondan birşey eksiltmez der. halkı ahmak edip kendilerin yüceltirler ve maalesef ki türkiye’de bu insanlar din adamı diye bilinir . aksine bütün tasavvufçular sapıklık yolundadır ve kendilerine allah’ın haram kıldıklarını helal ederek , allah’ın ilmine ulaştıklarını söylerler , insanlarda bunlara inanır. ben onlardan beriyim. onlar kendi elleriyle kendilerini ateşe atan kimselerdir.
mevlana iran’dan gelip konya ilimize yerleşmiş bşr bilim adamı, din adamı ve alim bir insandır. mesnevinin yazarıdır. şema ise onun akıl hocasıdır. birlikte uzun bir süre bu tedrisatta birlikte görev almışlardır.