bence ilk rüzgara bakılmalıdır rüzgarı yelkenin arkadına alacak sekilde sonra kendiliğinden iner zaten
yelkenliyi suya çıkarmak için öncelikle rüzgâr yönüne bakılması gerekir daha sonra yelkenlinin halatini çözüp motorunu çalıştırmaliyiz tv de izlediğim kadarıyla eğer yelkenli rüzgârın gücü ile ilerlemiyorsa suya doğru ozaman bir vinç yardımı ile suda ilerleyene kadar itikleniyor ama yelkenlinin suda ilerlemesi için mutlaka o yönde rüzgârın olması şart yoksa gitmesi çok zor oluyor
yelkenleri suya çıkması için bayağı bir rüzgarın olması lazım genellikle rüzgardan faydalanarak yola çıkarlar
rüzgar veya akıntı bir tarafa doğru atacaktır ilk önce rüzgar altı halatı çözülür sonra açılırız önce motoru çalıştırırz çok bi rüzgar olmazsa halatı çözmeye gerek yoktur palamar halatı olarak tanımlanır
rüzgar ve hava koşullarına göre yelkenin savrulmasına bakılır
yelkenliler rüzgarın yönü ve şiddetine göre değişerek suya bırakılır yüksek süratli rüzgarlarda yelkenleri yırtıla bilir veya fazla dalgaya dayanamayarak batabilir bunu göze alarak rüzgarın yönü ve şiddetini dikkate alırlar ve yelkenliler ve diğer su araçları suya dayanaklı olabilmesi için özel işlemlerden geçer ve özel ağaçlardan yapılır genelde ağaçları fırınlama yöntemi kullanarak su araçları yapıyorlar hem daha esnek hem daha sağlam bir yapıya bürünüyor. daha dayanıklı ve daha sağlam bir su aracı oluyor genelde şekilleri ve suya dayanıklılığı ile göze güzel gözüken ve değişik renkler kullanarak göze hitam eden renkler kullanılması ile hem şık hem güzel bir yapıya bürünüyor
yelkenli tekneler yazılı başlangıcından beri vardır yaklaşık 6000 yıldır insanoğlu rüzgara hükmetmekte dir bu süre içerisinde çok çeşitli şekillerde tekneler üretilmiş ve bunlar farklı amaçlar için kullanılmıştır ancak yelkenle şehir yapmanın genel prensipleri hemen hiç değişmemiştir burada bu prensipleri anlatacağız ancak gezi tekneleri ve yay yatçılık sadece yelkencilik demek değildir farklı yönleriyle denizciliğin tamamını içilir bunun içinde motor ve makine bilgisi navigasyon meteoroloji haberleşmeyi desayabiliriz yelkenli bir gezi teknesi ni sevk ve idare etmek ve daha da önemlisi bu sehirden keyif almak için tüm bu bilgilere belli oranda da olsa sahip olmak ve bunları gerektiğince kullanabilmek şarttır yat tabiri dünya denizcilik tarihinde ilk olarak 17 yüzyılın başlarında hollanda'da kullanılmıştır günümüzde yelkenli yat ile kastedilen spor ve gezi amacına yönelik üretilmiş yelkene ek olarak bir motoru olan ve olmayan her türlü deniz bir aracına simgeler halen kullanılan yelkenli yatlar kabaca gezi yarış ve sadece yarış gibi altkategorilerinde sınıflandırılırlar yarış teknelerinde konfor en son olarak düşünülen unsur dur hız vazgeçilmezdir hafiflik sürat belirler yelken yarışlarında sınıf ve yapılışını olarak iki gruba ayırabiliriz sınıf yarışlarıyla kast edilen hepsi aynı standartta üretilmiş teknelerin yarışıdır bunların büyük bir bölümü hareketli salmaları olan en fazla 3 kişilik mürettebatta ihtiyaç duyulan 3 veya 5 metrelik olimpik teknelerle yapılan günübirlik yarışlardir. ister gezi teknesi olsun yelkenli yat inşa ederken 3 ana prensip göz önünde bulundurulur bunlar 150'lik denge ve sürat nedir tekne ağırlığına deplasman değmez bir teknenin yüzebilmesi için ağırlığını su içerisinde bulunan hacmi kadar suya eşit ağırlıkta olması lazımdır yaklaşık 2000 yıl önce arşimet tarafından ortaya konmuş bu prensibe göre eğer tekniğini su içerisinde hacmi yanitaşırdığı ya da yer değiştirip suyun ağırlığı teknenin toplam ağırlığından fazla ise tekne yüzer yer değiştiren bu su miktarına deplasman denir yüzmesini sağlamak için ekne yapı malzemeleri yüzyıllar boyunca sudan hafif malzemelerden seçilmiştir bu ihtiyaca cevap verecek en iyi malzeme ahşaptır ağaç türlerinin hemen hepsi özgül ağırlıkları göz önünde alındığından tuzlu sudan hafif diller doğada bolca bulunabilir olması ucuz olması kolay işlenebilir olması sebebiyle ahşap binlerce yıldır gemi ve tekne inşasında baş rolü oynamıştır çürümeye yatkın olması ise başlıca dezavantajdır çürümenin ana sebebi rutubetlenir suya temas azaltmak için boyanır ve verniklenir
ilk once ruzgarin nerden geldine bakmamiz gerekir cunku her yuzen tasitta oldugu gibi yelkenlidede ruzgar bi sekilde bizi bir tarafa aticaktir yada akinti bir tarafa dogru akicaktir ilk once ruzgar alti halatimiz cozulur onu cozdukten sonra suya cikabiliriz daha sonra motoru calistiririz daha sonra ondeki halati cozeriz daha sonra binmeden once tekneyi biraz uzaklastirmaliyiz ....
ilk önce denize ittirirsin sonrada üstüne biner rüzgar onu ilerletir
rüzgar altı halatı çözüldükten sonra suya cıkarılır cunku ruzgar ve akıntı yelkenliyi etkiler..
yelkenli ile suya çıkmadan önce mutlaka rüzgar yönü takip edilmelidir
valla tekne hafifse ittirip çıkarta biliriz ama ağırsa tek başına zor
sen iyi ol buan bir şey yok sen kimsin sen iyi ol buan bir şey yok sen kimsin sen iyi ol
iyi çıkarırım
havanın güzelliği vesuyun güzelliği ile yelkenli suya çıkılır ve yelkenliyle güzel keyif ve sorf yaparsınız
rüzgârın nerden geldiğine bakmak zorundayız çünkü rüzgâr yelkenliye bir tarafa doğru atacaktır dolayısıyla ilk olarak rüzgâr altı anlatılmaz çözümler çözdükten sonra suya çıkılabilir güvenliğin birinci kuralı motoru çalıştırmaktır arkada ki halatı çözdükten sonra öndekini çözüyoruz ve dikkatlice biniyoruz.
ilk önce rüzgarın nereden geldiği kontrol edilir ve rüzgar altı halatı çözülür, sonra suya çıkılabilir. daha sonra da tekneyi biraz uzaklaştırarak binmeli ve bindikten hemen sonra da motora gidip kontrolü almalıyız.
karadan denize itilerek veya sürükleyerek çıkartılır
genelde videolardan izlediğim kadarıyla vinç yardımı ile çıkarılıyor.
bir vinç yada kaydırak tipi bir aletle suya inmektedir
deniz kenarında onu üzerinde tutan platformdan kaydırılarak su üstüne bırakılır.yelkenlilerin su üzerinde hareket edebilmesi için adından da anlaşılacağı üzere onu itecek düzeyde rüzgar olması gerekmektedir.