0

iç ses kalbimizden veya beynimizden gelen kendi sesimizdir aslında. durumdan duruma iç ses değişebilir . bazen dışarıya dökemediklerimiz içerimizde yankı oluşturur. bu gibi durumlarda kendi kendimize konuşuruz kendi kendimize cevap veririz.bu da bir bir sestir.iç sesimizle konuşmaktır. diğer bir durumda ise bazen bir konuda çelişkiye düşmüşüzdür.iç sesimiz bize yol göstermeye çalışır. bu da bizim veya kalbimizin bize doğru olanı aslında bir haykırışıdır. iç sesi ne kadar dinliyoruz ne kadar ciddiye alıyoruz bilinmez fakat doğruluk payı bence yüksek derecede mevcuttur. ben üniversiteye geçiş sınavında edebiyat sınavında iç sesimi dinlemenin mutluluğunu yaşamıştım. ben bir sayısalcıydım edebiyat hiç çalışmamıştım. fakat yine de ne olur ne olmaz diye edebiyat sınavına girmiştim.çalışsam aslında edebiyat ilgi duyduğum bir alan ve ezberimde iyiydi fakat çalışmamıştım.sınava girdiğim zaman soruları okuduğumda iç sesim bana hangi şıkkın olacağını söylüyordu.susturamıyordum onu. ben de sonuçta öylesine girdim diyerek iç sesimi dinleyip yaklaşık 10 tane soruyu ona göre yapmıştım ve sınavdan çıktığında soruların cevaplarına baktığımda 10 tane sorunun 9'unun doğru olduğunu görmüştüm. bu sayede edebiyat puanım yüksek geldi ve üniversite tercihlerinde edebiyat puanımla bir üniversiteye yerleştim.

0

pembe fili düşünme adlı kitapta geçiyordu: "sizin de zihninizin içinde, size 'aptal', 'beceriksiz', 'işe yaramaz' gibi kaba ithamlarda bulunan bir ses var mı?
eğer varsa bilirsiniz, dünya üzerinde başka hiçbir ses bu sesten daha acımasız değildir."
bunu okuduğumdan beri iç ses konusunda aklıma hep bu gelir. evet her zaman en çok kendi kendimize acımasız davranırız, kendimizi en çok yine biz üzebiliriz. düşününce, gerçekten öyle olduğunu farkediyorum. iç sesimin acımasızlığının çokça canımı yaktığını hatırlıyorum, diğer insanlardan çok daha fazla. mesela konu ne olursa olsun kararlarımı hep iç sesime göre veririm, ne kadar doğru ne kadar yanlış bu tartışılır tabii. ama onun dediğini yapmazsam da hep içimi kemiren bir şey olur sanki, bilirim yani eninde sonunda onun dediği olacak. bazen iyi niyetli, çoğu zaman oldukça acımasız bana karşı ama henüz istediğim gibi eğitemedim onu sanırım. iç sesi de biraz sevmek gerekiyor, onu sevince her şey biraz daha kolaylaşacak gibi. hani deriz ya, "beynim bir türlü susmuyor" buradaki o susmayan şey o iç ses işte. bizle hep bir tartışma halindedir nedense. ne yapacağımızı hep ilk o söylemek ister. gariptir biraz. ama söküp atamayız da, benliğimizin bir parçasıdır yani. onla yaşamayı öğrenmek lazım.

0

iç ses, insanların başka insanları kırmamak veya söylersem başkaları ne der düşüncesi ile
hayatta yapmak isteyipte yapamadıklarını ,söylemek isteyip de söyleyemediklerini kendi kendine anlatmasıdır.