0

4. emevî yöneticilerinin müslümanların hafızalarında derin izler bırakan ve toplumu rahatsız eden bazı olayların içinde yer almış olmaları, halkın idareden soğumasını beraberinde getirmiştir. başta ali evlâdı olmak üzere muhalifleri çok sert usullerle bastırmaları, hz. hüseyin’in şehit edilmesi, medine’nin işgal edilmesi, kâbe kuşatmaları gibi müslümanların vicdanında derin yaralar açan ve ayrılıklara sebep olan olaylar toplumla devletin arasının kapanmayacak şekilde açılmasına sebep olmuş ve fikrî ihtilaflara zemin teşkil etmiştir.
5. ii. velîd’in halifelikten hal`edilmesinde aile arasında ortaya çıkan iç mücadele emevîler döneminde bir dönüm noktasıdır. bu olayla, yıllardan beri emevîlerin egemen olduğu ve iktidarlarının en büyük destekçisi suriye ikiye bölündü. bunun üzerine ii. mervan dımaşk’ın yerine harran’ı hilâfet merkezi yaptı.

0

1. emevîler istişare temeline dayanan, ehliyeti esas alan, şûra ve biat esasları etrafında kurumlaşan hilâfet sistemini değiştirdiler. yerine kuvvete dayanan ve babadan oğla veya aileden birine intikal eden saltanat uygulamasını getirdiler. böylece islâm’ın ön gördüğü devlet reisliği, arap asil sınıfına dayanan hükümdarlığa dönüşerek, evrensel islâm devleti gitgide etnik unsura dayalı bir hâle geldi. böylece resmen olmasa da, fiilen mutlak verasete dayalı bir hükümdarlığa dönüşen emevî hilâfetinin meşruiyeti tartışılan bir konu oldu. emevîlere karşı oluşan şiî, zübeyrî ve haricî muhalefet propagandalarını hilâfetlerinin meşru olmadığı iddiasına dayanarak yürüttüler. emevî devleti’nin çöküşüyle sona eren meşruiyet fikrinin meyvelerini ise gizli propagandalarını çeyrek asır hz. ali evlâdı adına yürüten abbasîler topladı.
2. hilâfetin yapısında meydana gelen bu önemli değişiklik islamiyet’le ortadan kaldırılmaya çalışılan, câhiliye dönemi alışkanlığı kabilecilik anlayışının yeniden ortaya çıkardı. kabileler arasında islâm’dan önce görülen rekabet ve savaşlar islâm’la birlikte büyük çapta ortadan kalkmıştı. ancak fetihlerden sonra siyasî ve iktisadî menfaatler eski düşmanlıkları yeniden körükledi. askerî teşkilâtın kabile temeli üzerine oturması, kabile asabiyetiyle hareket eden halifelerin iktidar hırslarıyla karşılıklı ve dönüşümlü olarak kabileleri kullanmaları, bazen iki veliahtin tayini toplumun kuzeyli-güneyli ya da mudarî-yemenî diye bölünmesini beraberinde getirdi. bunun sonucunda kuzey ve güney arapları hiç kesilmeyen rekabet ve mücadelelerini emevî iktidarı üzerinden yürütmeye başladılar. özellikle emevî iktidarının temel dayanağı yemenli kabilelerin son dönemlerde devletin aleyhine dönmesi yıkılışı çabuklaştırdı. emevî hilafetinin meşru olmadığı iddiasına dayanan muhalefet hareketlerinin gelişerek isyana dönüşmesinde de kabilecilik anlayışı etkin bir rol üstlendi.
3. emevî devleti’nin en karakteristik özelliği bir arap devleti olmasıdır. kuruluştan itibaren bu özellik kendini hissettirmiş, ilerleyen yıllarda çok daha belirgin bir şekilde katı bir ırkçılığa dönüşmüştür. arapçılık taassubuyla, müslüman olsalar dahi arap olmayan tebaa, arapların faydalandığı birtakım haklardan mahrum edildiler. bu durum arap olmayan unsurların araplara bakış açısını etkilemiş, zamanla da idareden nefret etmelerine sebep olmuştur. bütün bunlar mevalinin yönetim aleyhtarı bütün oluşumları desteklemesine ve muhalefet hareketleri içerisinde yer almasına yol açmıştır. haklarının verilmediğini görerek yönetime muhalif güçleri desteklemeyi kendine prensip edinen mevalinin en sonunda abbasî davetine katılması, emevîlerin yıkılmasını amaçlayan bu hareketin sonuca ulaşmasına önemli katkı sağlamıştır.

0

en önemli çöküş sebebi mevali poşlitikasıdır. yani arapları üstün görme politikasıdır. ayrıca vergilerin yüksek olması, kendini üstün gören bir devlet olması, bilim adamlarına yeterli değerin verilmemesi.