0

patent hakları devletin çıkardığı yasalarla güvence altına alınmış durumdadır aslında. bu yönüyle patentler hak sahibine icadı üretim yöntemi ya da üretim mal üzerinde bir nevi tasarruf tekeli sağlar. patent sahibi dilerse bu buluşu üzerindeki hakkını belirli bir bedel karşılığında başkalarına devredebilir veya kiralayabilir.
telif hakları: edebiyat veya güzel sanatlar alanında fikir mahsulü bir eser vücuda getiren veya yararının o eser üzerine sahip olduğu fikri ve mali hak olarak görüldüğünü söylemeliyiz.
işletme hakları: maden kanunu ile birlikte ihdas edilen işletme hakkı, tarifini maden kanunu hükümlerinde bulmaktadır aslında. maden kanunu hükümlerine göre bir madeni bulan kimse, ruhsat almak koşuluyla belli bir süre o maddenin bulunduğu sahada maden cevheri aramak, çıkarmak, bunlardan faydalanmak ve maden cevherlerinin çıkarılması için yeraltı ve yerüstü tesisleri yapmak hakkına sahip olmaktadır. bu hafta işletme hakkı adı altında toplandığını söylemeliyim.

0

lisans: birden fazla anlam ve kullanımı açık olduğunu söyleyebiliriz. kanun tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunabilmesi için kamu otoritesi tarafından verilen ve başkasına devredilmesi izin, yetki veya ruhsat şeklinde ortaya çıktığını görebilmemiz doğru olur. kotaya tabi bir maldan ithalat yapabilmek veya ihracı belli makamların izne bağlı malların ihracını gerçekleştirmek için lisansa ihtiyaç olduğunu söylememiz gerekiyor. bunun gibi petrol yasası uyarınca ülke içinde petrol arama ve sondaj faaliyetlerinde bulunmak isteyen yerli ve yabancı firmaların enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı'ndan izin almaları gerektiğini bilmeliyiz. lisansın patent yasasındaki kullanım alanı ile ilgilidir. patent yasası uyarınca yeni bir mal üretmiş yeni bir tasarım veya üretim yöntemi bulmuş ve bunların patentini almış kişi veya firma ile bu yeniliklerin belirli koşullarla kullanılmasını sağlamak için bir sözleşme yapmaya gerek duyulmaktadır. başkasının üretim yöntemi şeklindeki buluşunu, bir bedel ödemek suretiyle kullanmak isteyen kişi veya firmaların hak sahibi ile yaptıkları izin anlaşmalarına lisans antlaşmaları adı altında toplamamız doğru olur. lisansın bir kişiye tanınan ayrıcalıklı harekette bulunmak hakkı şeklinde ifade edebilmemiz gerekiyor. bizanstaki temel kural aslında böyle bir hakkın başkalarını zarara uğratacak biçimde kullanılamayacağını söylememiz gerekiyor.
marka: ticari eşyalar üzerine konulan ve eşyayı üreten veya satanı tanıtmaya ve eşyayı benzerlerinden ayırt etmeye yarayan özel bir işaret veya kelime olarak söylememiz daha doğru olacağını düşünüyorum. bugün baktığımız zaman aslında marka olarak nitelendirilen bu işaret veya kelime eski dilde ayırt edici işaret anlamına gelen alameti fabrika kavramı ile ifade edilir.
patent: ingilizce kökenli bir kelime olan paten yeni bir üretim yöntemi ya da herhangi bir yenilik kullanmıyor bunları yeni mal ve hizmetler üretmek üzere kullanma hakkına sahip bir kimsenin, bulduğu yeniliği veya üretim yönteminin ve bunların yardımıyla piyasaya çıkardığı bir mala yalnız kendisinin sahip olması, başkalarının izinsiz olarak onları kullanmalarını veya kopya etmelerini engelleme hakkını veren tescil edilmiş bir ayrıcalık veya imtiyaz şeklinde ifade edebilmemiz gerekiyor aslında. günümüzde baktığımız zaman hemen her ülkede

0

iş idaresinde sermaye kavramı ile üretimde kullanılan bütün maddi ve maddi olmayan değerler ifadesi edilmek istenmektedir aslında. sermaye maddi sermayenin kapsamına birçok şey girdiğini görebilmekteyiz.
doğal kaynaklar: bu kalemin kapsamına araziler, hammaddeler, yardımcı maddeler ve malzemeler girdiğini söylemeliyiz.
yarı mamuller: daha önce üretim sürecine girerek bir işlem görmüş olmasına karşılık henüz tam olarak kullanılabilir mamul durumuna gelmemiş olan maddelere söylendiğini görebiliriz.
mamuller: yapımı ya da üretimi tamamlanmış, tüketim ya da satışa hazır madde veya mallara mamul adı verilmektedir.
binalar: fabrika bina ve tesisleri, yardımcı bina ve tesisleri, depo, antrepo, ambar, idari binaları, sosyal tesisler, sosyal konutlar, ve benzeri bu kalemin kapsamına girdiğini söylemek doğru olur.
makineler: üretimi kolaylaştırmak emeğin verimini yükseltmek ve doğal güçleri mekanik güce çevirmek ve pek çok amaç için kullanılan alet, edevat ve teknikler şeklinde ifade edildiğini görebiliriz.
alacaklar: üretilen mal ve hizmetlerin her zaman peşin para ile satılmayabilir. bazen vadeli veya kredili olarak da satışlar yapıldığını görebilmekteyiz. bunun sonucunda genellikle işletme kağıt üzerinde müşterilerden alacaklı duruma geçer. söz konusu alacakların vade sonunda nakit olarak işletmeye döneceği varsayılır.
nakit: işletmenin kasasında ki paralar ile bankalardaki vadesiz mevduat, çek ve posta çeki gibi ödeme araçlarda nakit para içerisinde sayılmaktadır.
imtiyaz: bir takım hak ve çıkarlarını kişi veya kuruluşlara verilmesidir. özellikle petrol makine veya elektronik mamuller gibi üretim alanlarına yatırım yapmak isteyen gerek yerli gerekse yabancı sermayedarlar, devlet tarafından izin ve ruhsat kolaylığı sağlanması, çeşitli vergi ve gümrük avantajları tanınması hak ve menfaatler ile teşvik edilmekte olduğunu görebilmekteyiz.