mısır'da bağımsız bir devlet kurulmuş olmasına rağmen süveyş kanalı'nın denetimi kapitalist batı bloğu'nun kontrol ettiği kanal şirketi'ndeymiş. şüveyş kanalı yoluyla birçok batı avrupa devleti, körfez ülkelerinden petrol almaktaymış.
mısır'da 1952 yılında iktidara gelen cemal abdülnasır, ülkesini askeri yönden güçlendirmeye ve israil karşısında üstün duruma geçmeye çok önem vermiş. bu amaçla, sovyetler birliği'ne yaklaşmaya ve çekoslovakya üstünden silah almaya başlamış. ama bunun içinde büyük bir ekonomik desteğe ihtiyacı varmış. mısır, abd’den ve birleşik krallıktan kredi talebinde bulunmuş ama mısır'ın doğu bloğu'ndan silah alması ve israil karşıtı militanları desteklemesi sebebiyle kredi vermemişler. bunun üzerine nasır, ihtiyacı olan mali gücü sağlamak için süveyş kanalı'nı işleten kanal şirketi'ni kamulaştırdığını, kanal şirketi'nin hisselerinin değerini sahip devletlere ödeyeceğini açıklamış. bu kararla birlikte birleşik krallık ve fransa'dan çok büyük tepki almış. çünkü çok kârlı olan kanal şirketi hisselerini mısır'a devretmek istemiyorlar.
bu anlaşmazlığı çözmek için toplanan londra konferansı'ndan sonuç çıkmamıştır. bunun üzerine birleşik krallık başbakanı antony eden paris'e gitti. paris dışındaki sevr'de toplanan birleşik krallık, fransa ve israil, mısır'a askeri müdahele kararı almış. buna göre israil mısır'a saldıracak, birleşik krallık ve fransa ise çıkan savaşı ayırma bahanesiyle bölgeye asker çıkartarak kanalı işgal altına alacaklardır.
sovyetler birliği ve abd bu saldırıya karşı cephe almışlar. sovyetler birliği'nin, mısır'dan çekilmemeleri durumunda paris ve londra'ya nükleer saldırı yapma tehdidi sonrasında birleşik krallık ve fransa ateşkes ilan edip geri çekilmek zorunda kalmış.