mu kıtası türklerin geldiğine inanılan kıtadır. mu kıtası türkiye cumhuriyetinin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanımız olan ulu önder mustafa kemal atatürk'ün emirleri doğrultusunda kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.
kayıp mu kıtası ilk kez james churchward tarafından ortaya atılmıştır. geçmişte, içerisinde şimdi ki uygarlıktan daha ileri bir uygarlığın yaşadığı, pasifik okyanusunda böyle bir kıtanın var olduğuna yönelik görüş ve çeşitli belgeler sunmakla beraber, henüz arkeologların merakını ve dikkatini çekmemiş, yaygınlık kazanmamış, sadece bir varsayım olmaktan ilerisine gidilememiştir.
james churchward ortalama 60 yıl boyunca 25'ten fazla ülkeyer giderek mu uygarlığı hakkında bilgiler ve veriler toplamıştır. topladığı veriler doğrultusunda mu kıtasını destekleyen kişilerin, mu kıtası hakkında düşünceleri şunlardır.
yeryüzünde insanların ilk ortaya çıktığı kıtadır.
dört temel gücü vardır. aynı zamanda bunlar sembolle gösterilir. düz üçgen ateş
düz üçgen ve ortasını kesen çizgi hava
ters üçgen su
ters üçgen ve ortasını kesen çizgi toprak
bunların birleşimi de şuan ki israil bayrağının ortasındaki yıldızın aynısıdır. toplanılan veriler doğrultusunda buna adalet yıldızı denilmektedir.
mu kıtası kuzeyden güneye 3100 mil, doğutan batıya 5100 mil kadar uzanan üç kara parçasndan oluşmuş büyük bir kıtadır.
şimdiki zamanda polinezya, mikronezya ve melanezya takımadalarını oluşturan adalar, büyük olasılıkla bu kıtadan arta kalan ada parçacıklarıdır.
mu kıtasının altında yer alan gaz odacıklarının patlaması sonucu, yaklaşık 12.000 yıl önce 65 milyon nüfusuyla birlikte sular altına gömülmüştür.
mu kıtasında yaklaşık olarak 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. aynı tarihlerde mu'lular da diğer kıtalarda farklı koloniler oluşturmuşlar ki, kendi anavatanları dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti olan gobi çölünün uzandığı bölgede bulunan imparatorluğudur.
mu dinini naakaller adlı rahipler öğretiyorlardı.
dinin esası tanrının tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli doğma inanışına dayanıyordu.
atlantisteki din ise munun tek tanrılı dininden başka bir şey olamazdı.
ra sözcüğü güneş anlamına gelirdi. daire ile ifade edilen güneş sembolü ad ve sıfat vermek istemedikleri, o diye hitap ettikleri tek tanrıyı simgelemede kullanılırdı. mu imparatoru da munun güneş anlamında ramu adıyla söylenirdi. ra sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve atlantis yoluyla mısıra taşınmıştır.
dört ırktan oluşan muluların yazı dilleri farklı, konuşma dilleri ortaktır.
mu uygarlığı, günümüz uygarlığa kıyasla manevi alanda çok daha ileri düzeydeydiler.
telepati, durugörü, çift bedenleme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler mulularda olağan yetenekler olarak mevcuttu.
mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni teşevvüş adı verilen bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır.