ordu ili fatsa ilçesine bağlı yassıtaş köyünde yaşamış olan hekimoğlu ,değirmende bekçilik yaparak geçimini sağlayan mert birisidir.günün birinde sefer ağa isimli birinin kızı olan narin isimli kız buğday öğütmek için değirmene gelir.hekimoğlu kıza öyle bir tutulur ki bir türlü aklından çıkaramaz.yalnız kızda o anda başka birine sözlüdür.gün gelir hekimoğluyla narinin aşkı herkes tarafından duyulur.bunu öğrenen kızın nişanlısı kasım bey durumu sefer ağaya anlatır.bir plan yaparak bağ evinde ziyafet vereceğini oraya hekimoğlununda gelmesini rica eder.amacı hekimoğlunu bağ evinde öldürmektir.bu işi yakın arkadaşı yusufa havale eder.ancak hekimoğlu durumu farkedr,kendini korur bağ evinde yusufu öldürür.kasım şaşkındır,zira hem yakın arkadaşını kaybetmiş hemde hekimoğlu ölmemiştir.hekimoğlu bu olay sonrası dayısı osmanın yanına kaçar.dayı yeğen durmadan dağ bayır zaptiyelere yakalanmamak için kaçarlar.zaptiyelerde peşlerine takılırlar.hekimoğlu nereye gitse köylerde sevgiyle karşılanır.çünkü hekimoğlu zenginden alıp fakirlere dağıtır.ancak hekimoğlunun bu yaşantısı uzun sürmez.tepealan köyünün muhtarı hasan tarafından ve devlet zaptiyeleri tarafından kurulan pusuda çatışma sonucu dayısıyla birlikte ölü ele geçirilirler.bu haberi duyan bölge halkı hekimoğlu ve osman için yas tutmaya başlarhekimoğlu türkü hikayesi de böylece dillerden dillere destan olarak dolaşır..bu yiğit delikanlının türküsü yapılarak hekimoğlu türküsü olarak günümüze kadar gelir