0

3 mart 1924 kanunları yeni kurulan devletin eskisinden çok farklı temellere oturtulmasını sağlayan değişiklikler gerçekleştirmiştir. bu kanunlar ile şeriye ve evkaf ile erkan-ı harbiye-i umumiye vekâletleri kaldırılmış. ülkedeki bütün okulların idaresi maarif vekâletine bağlanmıştır. halifelik kaldırılmış, diyanet işleri başkanlığı ve genelkurmay başkanlığı kurulmuştur. balkan savaşlarında askerlerin siyasetle uğraşmalarının maliyeti ülke için ağır olmuştur. kanun gerekçelerinde de din ve ordunun siyaset cereyanları ile ilgilenmesinin birçok mahzurları olduğuna işaret edilmekteydi. 429 sayılı kanunla, halka yönelik uygulamalara dair hükümlerin yerine getirilmesi tbmm ve hükûmete ait olup islam dininin inanç ve ibadete dair bütün hükümlerini ve meselelerinin halledilmesiyle dinî müesseselerin idaresi için diyanet işleri başkanlığı kurulmuştur. başbakanlığa bağlı olacak başkanlığın reisinin cumhurbaşkanı tarafından atanması kabul edilmekteydi. ülke dâhilindeki bütün dini müesseselerin idaresine, görevlilerinin azil ve tayinlerine din işleri reisi yetkili olacaktı. şeriye ve evkaf vekâletinin kaldırılması, vakıfların ise milletin menfaatine uygun şekilde halledilmek üzere şimdilik genel müdürlük yapılarak başbakanlığa bağlanması kabul edilmekteydi.
kanun erkan-ı harbiye-i umumiye vekâletinin kaldırılarak, savaş ve barışta ordunun emir ve komutasını cumhurbaşkanına vekâleten yürütecek bir başkanlığın kurulmasını, reisin vazifesinde müstakil olmasını da karara bağlamaktaydı. 430 numaralı tevhid-i tedrisat kanununun gerekçesi milletin fikrî ve hissî birliğini temin etmektir. bunun için türkiye dâhilindeki bütün okulların maarif vekâletine bağlanması karara bağlanıyordu. bakanlık yüksek diyanet uzmanların yetiştirmek için üniversitede bir ilahiyat fakültesi tesis etmenin yanı sıra imam ve hatipler gibi dinî hizmetleri görecek memurların yetişmesi için ayrı okullar açacaktı.
hilafetin kaldırılmasını teklif eden 431 numaralı kanunun gerekçesinde ise hilafetin mevcudiyetinin iç ve dış siyasette iki başlılık yarattığı, istiklal ve millî hayatta ortak kabul etmeyen türkiye’nin şeklen veya dolaylı yoldan bile olsa ikiliğe tahammülünün olmadığına dikkat çekilmiştir.
hanedanın hilafet örtüsü altında türkiye için daha tehlikeli olacağından endişe edilmekteydi. kanun maddeleri ise beklentilerin ikisini birden karşılar nitelikteydi. halife hal’ ediliyor, hilafet, hükûmet ve cumhuriyet kavramında zaten var olduğundan makamı ilga ediliyordu.
saltanattan sonra hilafetinde kaldırılması geleneksel toplum yapısına sahip türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırma mücadelesinin önünü açmıştır. birbiri ardınca gerçekleştirilecek inkılaplara, toplumsal muhalefeti harekete geçirerek engel olmaya çalışacakların kullanabilecekleri en önemli koz ortadan kaldırılmış oluyordu. bütün bu adımlarla birlikte millî,laik,demokratik,çağdaş devleti kurmanın hukukî zemini tamamlanmıştır. böylelikle türk milletinin 23 nisan 1920’de başladığı millî hâkimiyet mücadelesi kanunlaşmıştır

0

3 mart 1924 tarihinde çıkarılan kanunların temel hedefi ülkede birlik beraberliği sağlamak, ülkede bulunan saltanat sisitemine som vermek, irticanın önüme geçmek, insanların daha bilinçli ve modern yaşaması için önüne yeni yollar açmak, hem ülkede hem de dünya nezdinde aynı düzeye gelebilmek veya onları yakalayabilmektir. temel esas toplumun modern ve bilimin ışığında ilerlemesini sağlamak, kalkınma hamlesini başlatmaktır.