usta bir ressam kendini iyi yetiştirmiş olan bir öğrencisini yanına çağırarak en son yapmış olduğu resmini şehrin en kalabalık yerine asarak, yanına da kırmızı bir kalem koymasını ve bir not yazarak resim de hatalı gördüğünüz yerleri işaretleyiniz diyerek resmin kenarına iliştirilmesini istemiştir. usta ressamın öğrencisi denildiği gibi şehrin en kalabalık olan bölgesine resmini atmış hocasının demiş olduğu notu da kırmızı kalem ile birlikte bırakmıştır. birkaç gün sonra resmini atmış olduğu yere gittiğinde o kadar uğraşarak yapmış olduğu, resminin her yerinin kırmızı çarpı larla dolu olduğunu görmüştür ve resmi olarak koşarak ustasına göstermiştir. bu durumdan çok büyük üzüntü duymuştur. kendisinin de bu kadar fazla eksiklik olduğunu düşünmeyen öğrencisine ustası ise kendisine üzmemesi gerektiğini ve biraz daha çalışarak yeni bir resim yapması ve yeniden şehrin en kalabalık yerine asması gerektiğini söylemiştir.ancak bu kez farklı olarak resmin yanına rengarenk boyalar da koymadım istemiştir ve asacağım notta da resimde yanlış görmüş olduğunuz yerleri düzeltiniz şeklinde bir yazı yazmasını istemiştir. öğrencisi resme tamamladıktan sonra ustasının dediği gibi resmi yine şehrin en kalabalık yerine asmış ve boya kalemleri ile birlikte notuda asarak oradan uzaklaşmıştır.birkaç gün sonra hiç resmin yanına gittiğimde resmin üzerinde en ufak bir değişiklik bile yapılmamış olduğunu bıraktığı gibi durduğunu görmüştür. kimsenin resmini değiştirmedin mi gördüğünde ise çok büyük bir mutlulukla ustasının yanına gitmiş ve neden böyle olduğunu öğrenmeye çalışmıştır. ustası ise anlatmaya başlar, eğer insanların hatalarını göstermesini istersen, hiç acımadan kendi hatalarını gösterirler. ancak ama hataları olduktan sonra düzeltmelerini istersen eğer hiç kimse buna cesaret edemez. ancak gördüğün gibi resim çizmek ten hiçbir şekilde anlamayan insanlar bile gayet küstahça senin resmin üzerindeki hataları gösterme cesaretinde bulundular. ancak iş bu hataları düzeltmeye geldiğinde herkes kendisini çeker. o yüzden kendini sakın üzme der .
ustanın bir yeni yetiştirdiği öğrencisine, resmini çizip, şehrin en kalabalık yerine götürüp bırakmasını söyler ve yanına da kırmızı bir kalemle, üzerinde yanlış, eksik yerlerini işaretleyiniz yazılı bir kağıt bırakmasını söyler. ertesi gün gidip baktığında resmin her yeri kırmızı kalemle çarpı işareti koyulmuş olarak bulur, sonra çocuk üzülür tabi, mahvolur, yıkılır. düzgün resim yapamadım diye üzülür. ustası ona bir daha resim çizmesini söyler ve aynı yere götürüp koymasını söyler. bu sefer yanına resimde eksik bulduğunuz yerleri düzeltiniz yazılı bir not kağıdı bırakmasını ve renk renk kalemler bırakmasını söyler. ertesi gün yine resme bakmaya gittiğinde resmin üzerinde hiçbir işaretleme olmadığını görür ve çocuk resmi tam yaptığını düşünüp, sevinçle ustasının yanına gider, ustası ona hayatının dersini verir. bak işte insanlara beni yargılayın dersen, herkes söyleyecek bir şey bulur, sen de bir eksiklik bulur, fakat eksiklerimi tamamlayın dersen kimse oralı olmaz ve bunu düzeltmek için bir şey yapmaz ama sen olduğun gibi devam et, eksiklerin senin başarını getirecektir der. bu çok güzel bir başarı hikâyesidir. insanların özgüvenini geliştirecek türdedir.