0

orta çağ’ın v. yüzyıldan ix. yüzyıla kadar uzanan döneminde yeni bir toplum tipi ve üretim sistemi ortaya çıktı. bu da lord ile vassallar arasındaki ilişkilere dayalı ve toprak mülkiyetinin hakim sınıfta olduğu feodal sistemdir. batı avrupa’da hızla yayılarak yeni ve güçlü devletlerin ortaya çıkmasına sebep olan bu sistemde kısmi bir özgürlük vardır. dolayısıyla bu durum, ilerde avrupa’da rönesans’ın gelişimine zemin hazırlayacaktır. feodal sistem1, toprak malikliği üzerine dayalı bir yönetim biçimi, bir toplum yapısı ve de bir ekonomik rejimdir.2 bu sistem, emeğin ve emek ürünlerinin meta olarak kabul görmediği doğal ekonomi temeline dayalı bir üretim tarzıydı. asıl üretim aracı toprak olup köylüler, bu toprağı kendi tasarruflarında bulundurmaktaydılar. serfler ise yarı özgür köylüler olup senyöre siyasi ve hukuki açıdan bağımlıydılar. manorlar ise senyör işletmeleri olup tüm bunlar, feodal sistemin çekirdeğini oluşturmaktadırlar. sahip olunan topraklar ise fief idi. köken olarak merovenj döneminde yaygınlaşmış olan “beneficium” yani askeri hizmet karşılığında yapılan ve geri alınabilen toprak temlikine dayanıyordu.3

bu sistem, batı roma imparatorluğundaki köle sisteminin4 etkisiyle köleci düzenin bir sonucu olarak ortaya çıktı. bu nedenle batı feodalitesi ya da batı’ya özgü olarak görülmektedir. dayanak noktası, kölelerin özgürlüğü değil, yeni bir gücün egemenliği altına girilmesi durumudur.5özellikle devletin güçsüzleştiği ve bireyleri koruma konusunda zayıfladığı dönemlerde ortaya çıkmıştır.6
feodalite, manoryal bir temele sahipti. bunun sebepleri de ticarete, piyasa ilişkilerine ve para ekonomisine dayanmasıdır. manor, aslında bir düzen oluşturmuş köydür ve tepesinde manor lordu denen bir senyör bulunurdu. köylüler de elde ettikleri ürünlerin bir kısmını senyörlere verirlerdi.