rh uyuşmazlığı olan gebeliklerde ilk başlarda bilirubin pigmentini değerlendirmek amacıyla başlatılmıştır .bu araştırma 1950 yılında ilk kez ortaya çıkmıştır.rh uyuşmazlığını belirlemek için anne karnındaki fetusun etkilenip etkilenmediğine bakılır. kan uyuşmazlığında anne rh negatif bebek ise rh pozitif anne rh uyuşmazlığı olduğunda bebeğine karşı antikor üreterek onu yabancı bir maddeymiş gibi görür ve onu yok etmeye çalışır. kan uyuşmazlığında annedeki antikorlar bebeğe umblikal kord yoluyla geçer ve bebekteki eritrositleri yıkarak bebekte anemiye yol açar. yani bebekte kansızlık olur. bu durumda doğuma ya da fetal transfüzyona karar verip vermeme fetusun gebelik ayına bağlıdır .eğer fetal akciğerler olgunlaşmamış sağ umblikal arter yolu ile transfüzyon gerçekleşir 32 33 gebelik haftalarında ise erken doğum ve ekstra uterin tedavi fetal transfüzyonu tercih edilebilmektedir. rh uyusmazliginda ilk bebek etkilenmez amaa ondan sonraki diğer bebekler etkilenirler. ilk bebekten sonra diğer gebeliklerde indirekt coombs testi yapilmali ve rhogam ignesi yapilmalidir.