fanatik, denildiği zaman aklıma bir şeyi ölümüne savunacak derecede tutmak ve ona sahip olmak anlamlarına gelen bir kelime geliyor. fanatik olan kişiler bağlı oldukları şeylere çok büyük bir bağlılık içerisindedirler. fanatik olarak tuttukları şeylerden de kolay kolay vazgeçmezler asla. bazen işin boyutunu da çok fazla abartarak davranırlar ve bu yüzden başkalarına zarar dahi verebilirler. özellikle bir futbol takımını tutan fanatik insanlar çığrından çıkarak maganda gibi olabiliyorlar. kesinlikle her şeyin bir sınırı olmalıdır diye düşünüyorum. tabii ki hayatta bir görüşümüz ve savunduğumuz şeyler de illaki olacak ancak körü körüne bir bağlılık herkese zarar veren bir durumdur.
fanatik deyince aklıma bir şeye tutkuyla bağlı olmak bunun dozunu biraz abartmak geliyor. örneğin futbol taraftarı buna örnek olabilir. takımları uğruna insanlarla kavga edip savaş veren taraftarlar var. özellikle güney amerika da ve italya da fanatizm çok üst boyutlardadır. aynı zaman da iskoçya da da fanatizm çok üst boyutlardadır. bunun dışında siyasette artık bir fanatizme dönüştü. eskiden televizyon programların da liderler oturup fikir alışverişi yapıp tartışabiliyor bunları biz medeniyet olarak bizlere gösteriyorlardı. fakat artık gerek parti sempatizanları olsun gerek parti üyeleri olsun birbirleri ile neredeyse gırtlak gırtlağa geliyorlar. bunun en temel sebebi ise son 5-6 yılda ülkeye empoze edilen nefret kavramıdır. nefret kavramı öylesine işlemiş ki artık içimize sırf başka partiye oy veriyor diye akrabası eşi dostuyla muhabbet etmeyi, selam sabahı kesen insanlar var.
fanatik deyince aklıma spor gazetesi geliyo. fanatik zaten spor sevdası olan insanlar için kullanılan bi kelime. dizi fanatiği, sinema fanatiği falan da denir. çok sevmek anlamında kullanılır.