1

can yücel, cumhuriyet dönemi, türk edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. cumhuriyetin ilk dönemlerinde milli eğitim bakanlığı yapmış hasan ali yücel'in de oğludur.
21 ağustos 1926 yılında dünyaya gelmiş ve
12 ağustos 1999 yılında datça'da ölmüştür.
doğduğu ve öldüğü ay ağustos ne tesadüf, bir de 21 nde dünyaya gelmiş ölüm tarihi de 21'in tersi 12 "illuminati gibi"
şiirleriden bazılarından dizeler şunlardır;
-"gittin mi büyük gideceksin, ayrılık bile gurur duyacak seninle.."
-"ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın,
ömür dediğin şu an'dır, onu da hak ettiğin gibi yaşayacaksın."
-"en uzak mesafe ne afrika'dır, ne de çin, ne de, hindistan..
ne seyyareler ne de yıldızlar, geceyi ışıldayan..
en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan.."

1

can yücel türk edebiyatı için çok önemli olan şair ve yazardır. ayrıca spikerlik çevirmenlik ve rehberlikte yapmıştır.
21 ağustos 1926 senesinde istanbul'da dünyaya gelmiştir. modern edebiyatımızın öncülerinden biridir. kullanmış olduğu şiir tarzı kesinlikle alışılmışın dışında bir tarzdır. ayrıca şiirlerini kendi sesinden seslendirmeyi tercih etmiştir. çok etkileyici ve kuvvetli bir ses tonu vardır. derinden ve ağır bir şekilde insanın içine işler. ayrıca iş yerlerinde fazlaca kaba bir dil kullanılır ancak bu kabalığın altında büyükte bir samimiyet yatar.
lise dönemlerinde yurtdışında eğitim olabilmek adına girmiş olduğu sınavda başarılı olur ve burs kazanır. ancak babası o dönemler milli eğitim bakanı olduğu için, hakkı ile kazanmış olduğu bursu istemez ve hakkında torpil yapıldığını düşünenler olabileceğini düşünerek yurtdışı eğitimi reddeder. sonrasındaysa yakın arkadaşı tarafından açıklanan bilgiye göre kendi ailelerinin imkanları ile yurtdışına eğitim almak için gittiklerini öğrenilmiştir.
ingiltere'den bulunduğu sıralarda 1709 senelerinden kalmış olan ve latin alfabesi ile yazılan ayrıca taşa basılmış olarak bir türkçe dilbilgisi kitabı bulmuştur.
edebiyatımıza çok büyük katkıları olmuş ve özellikle toplumsal konularda hassas davranmış olan bir kişiliktir.ayrıca kesinlikle ağır bir dil kullanmamıştır ve şiirlerinde her zaman halkın anlayabileceği bir tarzda bir dil kullanmıştır.
can yücel 12 ağustos 1999 senesinde vefat etmiştir. erzincan yücel'in mezarı datça da bulunan evinin bahçesindedir. ayrıca mezar taşının üzerinde de kendi imzası bulunmaktadır. ancak can yücel en çok büyük bir saygısızlık yapılmıştır ölümünden sonra.yaşayış tarzını şarap içmesi bahane edilerek ölüm senelerinde anma törenlerinin yapılmasına karşı çıkıldı ve asla izin verilmedi. ardından kendisi mekanım datça olsun adında bir kitap yazmasına rağmen datça halkı tarafından bir türlü sahip denenmemiş ve başka yerlerde can yücel adına anma törenleri düzenleniyor diye tepkiler almış ve mezar taşı dahi parçalanmış, mezarı tahribatlar almıştır. gerçekten önemli bir sanatçıya yazılmış olan çok zevkli vefasızlık ve saygısızlıktır bu durum. kendisinin haberi kişiliğini ve şiirlerini ben gerçekten çok severek okuyorum yazmış olduğu eserler ise şu şekildedir.
her boydan, yazma ,bir siyasinin şiirleri ,sevgi duvarı ,rengahenk, kısa devre, en uzak mesafe, alavara ,seke seke, mekanım datça olsun ,biraz alıştım, yaprak dökümü ,çok bir çocuk ,kuzgunun yavrusu ve can feda gibi eserlerdir. benim için aklıma gelen eserleri bu şekildedir. ayrıca kendisi güler yücel ile evlenmiş ve bu evlilikten üç çocuğu olmuştur. 1980 darbesinden sonra ise rengahenk isimli kitabı müstehcen görülerek toplatılma kararı çıkarılmıştır.