her zaman her yerde karşılaştığım çok bayat bir sorudur. aşk insanın içinde var olan bir durum kısa bir hoşlantı sonucu meydana gelen trajedik bir vesvese olarak kabullenir evlendikten sonra aşk ın yerini sevgi ve saygı alır aşk vardır ama sevgi saygı kadar ağır basmaz
aşk mı o da ne hangi köy neresi oluyor acaba
fiziksel ve ruhsal ihtiyaçtan doğan oksitosin ve vasopressin hormonu salgılanmasının sonucu diyebiliriz. yani aşk tamamen ihtiyaç üzere doğan hormonal tepki. o yüzden birdenbire yükselip çabuk sönen bir duygudur. karnımız doyunca yiyeceklerin cazibesini kaybettiği gibi dikkat ederseniz bir araya gelip belli bir deneyim yaşadıktan sonra ilişki de yaşlanmaya heyecanini yitirmeye başlar. kısacası aşk hormonal tepkidir. ihtiyaç üzere doğar ve hani bir şarkı vardı multitap söylüyor aşkın gözü kör olabilir ama inan bana karnı açtır. bu ifade yanlış aç olan aşk değil diğer gereksinimleri aşktan beklemek. oysa aslolan ve bize yaşanılanlardan tek kalan kâr bağlılık ve sevgidir. zamanla sabırla emekle olur ve gereken şartlar oluşturulduğu zaman sabır saygı sadakatle beslenerek sonsuz olur. insan aşkla yola çıkmadığı birini zamanla sevebilir. sevgi tamamen ruhsal bağlılıktır. bir anda değil zamanla tanıdıkça buyur güçlenir. yasama sevinci verir. umarım zamanla sevebileceğiniz insanlara aşık olursunuz.
aşk insanların duygularını tarif etmek için iki insan ile birbirlerinden hoşlanmasıdır aşk tarifi olmayan bi şeydir ben birine aşık oldum usta o beni yüzüstü bıraktı bazen inanmazsın bazende inanman gerekir aşk bazen çekilebilir durumdadır bazen ise çekilemez daha farklı tarifleri olabilir
aşk anlatmayla yaşanacak birşey değil yani anlatilmaz yaşanır