ekonomi toplumların en temel işlevlerinden birisidir. insanoğlu aile kurumu ile soyunu devam ettirirken ekonomi ile bizzat kendi varlığını sürdürmektedir. ekonomi dil din renk coğrafi bölge gibi ayrımların ötesine tüm insanların yeme içme giyinme barınma gibi varlığını sürdürebilme şartlarını ihtiva etmektedir. salt biçimi ile ekonominin iki anlamı vardır: belli bir ülkede ya da ülkeler arasındaki üretim tüketim alışveriş değiş tokuş ilişkilerinin incelenmesidir. birey aile ve ulusların sınırlı imkanlarla gittikçe artan tüketim ihtiyaçlarını karşılamak yolundaki tutum ve davranışlarıdır. birincisi bir ilim ikincisi ise bir davranış biçimidir. şüphesiz sosyoloji ilgilendiren daha çok ekonominin ikinci anlamıdır. esasen tüm ekonomik olgu ve ilişkiler düzeyinin gerisinde sosyal etkiler vardır. mesela tasarruf ve yatırım şekilleri salt ekonomik olmaktan çok sosyaldir. birileri işleterek bundan yeni kârlar elde etmeyi düşünürken birileri dövize dönüştürmeyi hedefler bir başkası yastık altında biriktirmeye ve saklamaya çalışır. işin ilginci birinin yaptığı diğerine daha rizikolu daha az karlı ya da salı gözükebilir. ancak burada bizim için önemli olan bu algılayışların her birinin temelinde toplumsal şartların ve anlayışların yattığıdır. bir başka deyişle insan iktisadi faaliyette bulunurken birçok başka motiflerin etkisi altındadır ki bunların arasında gelenekler ,grubun kuralları, ön yargıları, ahlaki değer ölçüleri ,dini motifler sayılabilir. gerçekten ekonomik işlemler sosyal temelden soyutlanarak ele alınamazlar. çünkü ilk bakışta sert ekonomik işlemler gibi gözüken üretim tüketim ve benzerlerinin gerisinde belli toplumsal düşünceler vardır. mesela üretim öncesi dağıtım tamamıyla toplumsal anlayışlar ile ilgilidir,ekonominin sırf kendi içkin yasaları ile olup bitmez. sözgelimi altının değeri nesnel değil toplumsaldır. ekonominin en içkin yasası kabul edilen arz talep dengesi bile her toplumsal düzlemde vardır. arz ve talep arasında bir dengeden söz ediyorsak söz konusu arzı da talebi de belirleyen toplumsal şartları göz önünde bulundurmak zorundayız.ekonomi kurumu toplumda örüntüleşmiş süreklilik kazanmış işlemler ünitesidir ve bu haliyle toplam kültürün önemli bir parçasını meydana getirir.
ekonomi alanında bir takım iyi yada kötü görüşleri empoze etmek.