turgut uyar'ın acıyor şiirinde geçmektedir.
mutsuzluktan söz etmek istiyorum.
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
sevgim acıyor.
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı bile yoktu
ne denmelidir bilmiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım birçok şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar
şiirin tamamı bu.
bu konuda hiç bir fikrim yok teşekkürler