1

amnezi deyince çoğu insanın aklına unutkanlık gelir. amnezinin en temel karakteristik özelliği derin unutkanlık durumudur. bunun altında beyin hasarı, nörolojik bir hastalık, kalp-damar rahatsızlıkları veya psikolojik rahatsızlıklar yatabilir. alzheimer hastalığının ileri evrelerinde yaşanılan unutkanlık durumu da bir tür amnezidir. bu diğer bilişsel işlevlerin kaybıyla olabileceği gibi tek başına da ortaya çıkabilir. amnezi hastaları, zeka testlerinde ortalamanın çok üstünde performans gösterebilir. bir kişinin ileriye veya geriye dönük bazı şeyleri hatırlayamaması zekasının değil, belleğinin kusurlu oluşundan kaynaklanır.

sorun sadece bellekte ise amnezi hastaları dil ve sosyal becerilerini kaybetmezler. uzak geçmişe ait anılarını da kolay kolay unutmazlar. çevrenizde alzheimer veya demans hastası varsa görebilirsiniz. birkaç gün öncesini hatırlamakta zorluk çekerken bu kişiler 30 yıl öncesini çok kolay hatırlayabilirler. buradaki sorun bilginin kısa dönem hafızasından uzun dönem hafızaya aktarılmasındadır. amnezi hastaları günlük konuşmalarında pek sıkıntı çekmezler, çünkü bilgileri kısa süre belleklerinde tutabilirler. ancak araya bir süre gidince bunları unutacaklardır.

amnezinin tarihi
biraz geçmişe dönüp bu işin nasıl geliştiğinden bahsedelim. 1957 yılında scoville ve milner adlı bilim insanları h. m. adlı hastanın medial temporal lobunun amnezi ile ilişkili olduğunu keşfetti. temporal lob beynin iki yanında bulunan hipokampusu içinde barındıran yapıdır. h.m. beyninin iki tarafındaki temporal lobları cerrahi olarak aldırdıktan sonra şiddetli hafıza sorunları yaşamaya başladı. h. m. gibi hastalar sayesinde bilim insanları amnezinin ve belleğin beyindeki yeri ile ilgili çok şey öğrendiler. hipokampusun de içinde bulunduğu medial temporal lobta birçok bölge bellek için elzem öneme sahiptir. bu bölgeler hâlâ çalışılıyor ve mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde belleğin haritası çıkarılıyor. son yıllarda nobel ödüllerinden biri de entorhinal korteks ve hipokampus arasındaki ilişkinin araştırılmasına gitti.temporal lobun dışındaki bölgelerin hasar görmesi de belleği kötü etkileyebilir. beyin küçük özelleşmiş alanlar halinde değil, bir bütün halinde çalışır. araştırmacılar talamusun belirli bölgelerinin hasar görmesi sonucunda da belleğin ne kadar hasar gördüğünü merak ediyorlar.

belleğin gruplandırılması
amnezi üstünde yapılan onlarca yıllık çalışmalar bize gösteriyor ki, bellek birden fazla sistemle çalışıyor. bu sistemlerden hangisi zarar görürse amnezinin türü de ona göre değişiyor. bellek türlerine kısaca değinelim. kodlama türüne göre iki tür belleğimiz var: bildirimsel ve örtülü bellek. bildirimsel bellek bizim istemli çağırdığımız bilgileri depolar. türkiye’nin başkenti neresidir diye sorulduğunda ankara yanıtını vermeniz bildirimsel belleğinizin çalışmasıyla gerçekleşir. örtülü bellek ise farkında olmadan çağırdığımız bilgileri depolar. yürürken kimse ayağımı 60 cm ileri atmam gerekiyor, şimdi diğer ayağımı geri çekmem gerekiyor diye