trabzonspor futbol takımı medipol başakşehir futbol takımı karşısında büyük bir hayal kırıklığı yarattı diyebiliriz. aslında hayal kırıklığı demeyelim ama nefesi yetmedi diyelim. maça büyük eksiklerle çıkmışlardı çünkü. orta saha da çok önemli rol oynayan ogenyi onazi ve jose sosanın yokluğunu çok aradılar. sezonun bundan öncesine bakacak olursak bu iki oyuncu da her maçta maksimumunu sahaya yansıtıp, takımına maksimum katkı vermiş oyunculardı. orta saha da hücum görevini sosa çok iyi yapıyordu. takımının atakların da kritik rol oynayan arjantinli oyuncu attığı goller, yaptığı asistler ve etkili duran topları ile takımının skor bulmasında her zaman kritik bir rol oynuyordu. onun yokluğunda gördük ki trabzonsporun hücum aksiyonların da ciddi çatırdamalar, yani aksamalar meydana geliyor. nijeryalı orta saha oyuncusu ogenyi onazi ise orta saha da mücadele ve savunma yönüyle ön plana çıkıyordu. sosanın vermiş olduğu açıkları kapatıp, orta saha da adeta topu ısıran, sürekli basan ve press yapan bir oyuncu olan onazinin yokluğunda trabzonspor, medipol başakşehir futbol takımının orta sahasına karşı hiçbir varlık gösterememiş olup, pas bağlantılarına da hiçbir çözüm bulamayınca haliyle yenilgi kaçınılmaz oldu. fakat bu aksaklıklara rağmen trabzonspor aslında maçın gol yedikleri bölümüne kadar son derece baskılı ve istekli başlamıştı maça. özellikle ön alanda yusuf ve rodegella ile bir çok gol pozisyonu yakalayan bordo mavili takım, bu pozisyonları gole çeviremeyince pozisyonlar vermeye başlamıştı. baskısı ve isteği yavaş yavaş kırılan trabzonspor da ilk ciddi tehlikeyi genç kaleci uğurcan çıkarmıştı. robinhonun vuruşunda harika bir kurtarış yapan uğurcan, takibi 2 pozisyonda da çok iyi yer tutup kalesini gole kapatmıştı. fakat başakşehirin orta sahasına hiçbir varlık gösteremeyen trabzonspor son 15 dakika da adeta kalesine hapsolmuştu ve devre arasına 2-0 ' lık yenilgi ile girmişti. 2. yarıya gene baskılı ve istekli başlayan trabzonspor duran toptan ekubanın kendi kalesine attığı gol ile 3 farklı yenik duruma düşmüştü. hemen 1 dakika sonra bu sefer doğru kaleye gol atan ekubanın golü ile farkı 2 ye indirip gene baskı kurmuşlardı. 3-2 yi yusufun golüyle bulan trabzonspor bu dakikadan itibaren varını yoğunu ortaya koyuyordu. burada ise rodagellanın bir türlü gol vuruşlarını yapamamasının kurbanı olmuşlardı. sonrasında zaten kalesinde golü görüp ligin ikinci yarısına mağlubiyet ile başlamışlardı. trabzonspor da bu maçta da gördük ki transfer yasağından dolayı transfer yapamamaları ve orta saha da ki eksikler çok can yakacak. alt yapıdan kadroya monte edilecek oyuncuların ne türlü bir katkı vereceği gerçekten merak konusu trabzonsporda. bunu son zamanlarda çok iyi yapıp meyvelerini yiyorlar aslında ama bu ne kadar devam edebilecek en büyük kriter bu. eğer bu maçta ki gibi orta saha da böylesine zayıf kalırlarsa şayet, ilerleyen haftalar da çok daha büyük sıkıntılar ile karşılaşacaklardır diye düşünüyorum. ünal karaman buna nasıl bir çözüm bulur bilemiyorum.
ah felaket felaket muhteşem muazzam muaffak