0

istanbul'da doğdu. asıl adı mehmed âlî'dir. halep ve şam vilâyetleri kapı kethüdâlıklarında bulunmuş yusuf cemil efendi'nin oğludur. ilk öğrenimini hususî olarak tutulan hocalardan ders alarak tamamladı. küçük yaşta fransızca öğrendi. on dört-on beş yaşlarında girdiği bâbıâli tercüme odası'nda on yıl kadar çalıştı. yazı yazmaya da yine burada çalışırken başladı. daha sonra sıhhiye meclisi âzâsı, 1873'te de karantina başkâtibi oldu. 1877-1878 osmanlı-rus savaşı'ndan kısa bir süre önce varna'ya mutasarrıf olarak tayin edildi; ancak savaşın osmanlı devleti aleyhine dönmesi üzerine varna'dan ayrılarak istanbul'a geldi. bir süre sonra düyûn-ı umûmiye müfettişi olarak doğu vilâyetlerinde ve irak'ta bulundu (1885). irak'tan hindistan'a geçti, hindistan üzerinden istanbul'a geri döndü. 1890-1893 yılları arasında trabzon'da valilik yaptı. sonra tekrar düyûn-ı umûmiye idaresi'nde çalışmaya başladı ve bu idarenin direktörü oldu (1894). ölünceye kadar aynı görevde kaldı, bu yüzden "direktör" lâkabıyla anılır. 3 şubat 1899'da istanbul'da öldü, anadoluhisarı'nda göksu mezarlığı'na defnedildi.

mizah alanındaki fıtrî kabiliyetiyle tanzimat'tan sonraki türk tiyatrosunun teşekkülünde direktör ali bey kimdir?büyük gayret ve emeği geçen yazarlardan biri olan âlî bey, başta tiyatro olmak üzere mizah ve seyahat edebiyatı alanlarında eser vermiştir.

onun, teodor kasap tarafından çıkarılan ve tanzimat sonrası dönemin ilk mizah mecmuası sayılan diyojen (1870)'de yayımlanan yazıları, türk mizah edebiyatının o devirdeki en güzel örnekleri kabul edilmektedir. burada uzun süre tek başına yazan, zaman zaman da devrin sosyal ve siyasî hayatını karikatürize eden âlî bey, diyojen kapatıldıktan sonra çıngıraklı tatar (5 nisan 1873) ve hayal (30 birinci teşrin 1873) dergilerinde yazmaya devam etti. aynı zamanda, gedikpaşa'da kurulmuş bulunan tiyatro-yı osmânî'nin müzâheret komitesinde nâmık kemal ve güllü agop gibi devrin önde gelen yazar ve tiyatrocularıyla birlikte görev alarak türk tiyatrosunun gelişmesine de yardımcı oldu. o yıllarda tiyatro sahnelerine çıkan oyuncuların hemen hepsi gayrimüslim azınlıklar arasından yetiştiğinden, dillerindeki telâffuz bozukluklarının düzeltilerek giderilmesi için fonetik ve diksiyon dersleri vermek suretiyle telâffuz hocalığı da yaptı.

daha çok moliere'den adapte ettiği ayyar hamza piyesi ve letâfet operetiyle haklı bir şöhret kazanan âlî bey, tanzimat sonrası türk edebiyatının iddiasız, fakat önemli şahsiyetlerinden biridir.

0

teknik direktorluk yapmış bir adamdır eserleri bir takım yaratması futbool kupa larını ortaya çıkarnasıdır