0

titanik mürettebat tarafıdnan farkedilmeyen bir buzdağına çarptıktan sonra batmıştır. o zamanlar batış nedeninin buzdağına çarptıktan sonra geminin sancak tarafında açılan 100 metrelik bir yarık olduğu söylenmişti fakat yeni teknoloji ve yeni aletlerin yardımıyla günümüzde o kazanın ve o batmanın tam olarak açılan o 100 metrelik yarıktan dolayı olmadığı ortaya çıkmıştır. hatta 100 metrelik bir yarık olmadığı dahi ortaya atılan iddialardan biri. çarpışmadan sonra 100 metrelik bir yarık değil de 100 metrelik bir çizik olmuştur. bu çizik sayesinde bir buçuk metrelik delikler de oluşmaya başlamıştır. okyanusun yüksek basıncı da bu deliklerden yüksek basınçlı su geçmesine neden olmuştur ve o delikler git gide büyümüştür. titanik o kadar büyük bir gemiydi ve o kadar mükemmel tasarlanmıştı ki aslında asla batmaması gerekiyordu. geminin tabanında birbirlerinden bağımsız olarak çalışan kopartmanlar bulunuyordu. bu kopartmanlardan herhangi biri herhangi bir nedenden ötürü su ile dolarsa çelik kapılar kapanıyor ve suyun başka bir tarafa gitmesini engelliyordu. geminin çarpışma anından sonra bu kapılar kapatılmadı veya geç kapatıldığı için tabandaki kopartmanlar su ile doldu ve gemiyi aşşağıya çekti. titanik gemisi yaklaışık 4 saatte battığı söyleniyor

1

titanic gemisi geçmişte yaşanan gerçek bir olaydır. zenginleri gemiyi doldurup seyahat yapmalarını anlatan bir sinema filmidir. ama zenginler kibirlerinden dolayı gözünün önünün göremezler. hatta öyle ileri giderler ki bu titanic isimli gemi ile denizde hiçbir şey onlara engel çıkarmadan seyahat etmelerini söylerler. daha da ileri giderek haşa bu gemiyi batıracak hiç bir gücün olmadığın iddia ederler. gemi o kadar şatafatlı ve gösterişli ki parasına bir il satsanız anca yetecektir. bu geminin tamamına yakını zengin insanlarla doludur. bu zengin insanlar kendilerini öyle yüksekte görüyorlarki onlara kimse bir şey diyemez ve yapamazlar. bu kadar çok zengin titanic gemisini binerler ve gemi hareket eder. gemi içerisinde eğlence hiç eksek olmaz. ama bir süre sonra gemi bir buz parçasına çarparak yara alır. o yara giderek büyür ve gemi alabora olur. denizin daha doğrusu okyanusun ortasında onlara yardım edecek hiç kimse yoktur. ta ki, allah'tan başka kimse. oysa onlar bu gemiyi hiç bir gücün batırmayacağını ifade etmişlerdir. oysa bir buz parçası devasa bir gemiyi yerle bir etmiştir. alabora olan gemiden geriye hiçbir canlı kalmamıştır. gemide olan herkes ölmüştür. bir buz parçasının o koskoca yıkılmaz denilen gemiyi devirmiştir. o bu olay birçok insana ders olmuştur.