başakşehir-erzurumspor maçını izleyen birisi olarak söylüyorum bir kere maç gerçekten çok tempolu geçmişti. maçın 1-1 bitmiş olması bir çok insana özellikle maçı izleyen insana sürpriz gelebilir. çünkü maç içerisinde bir çok git gel mevcuttu. maç genel anlam da ilk 10 dakikası kontrollü geçiyor olsa da başakşehir duran toplarla sürekli erzurumspor kalesini yokluyordu. bu nokta da özellikle edin visca'nın kestiği ortalar çok büyük tehlike yaratıyordu. erzurumspor şanssız bir gol gördü kalesinde. o pozisyonda eğer erzurumsporlu oyuncu vurmasa attamah tamamlayacak gibi duruyordu gerçi ama netice ne olursa olsun kendi kalelerine gol atmış olmaları onlar adına çok büyük bir şanssızlıktı. erzurumspor kendi kalesine attığı gol ile 1-0 geriye düşmüş olsa da maç içerisinde asla temposunu ve oyununu bozmadı. bu sene çoğu deplasman maçında mehmet özdilek ve takımı bize bunu göstermişti. gerek fenerbahçe karşısında hiç oyundan kopmayıp 2-0dan 2-2'yi yakalamış olmaları, gerekse beşiktaş karşısında 1-0 öne geçip sayısız fırsattan yararlanamayıp maçı berabere bitirdikleri karşılaşma olsun, oyun içinde hep kalıyorlardı. bu maçta da gene aynısı oldu. oyun içerisinde hep kalan bir erzurumspor vardı. erzurumspor cephesinde ise bana göre en önemli şey yeni transferlerin bir an evvel uyum sürecini atlatmış olmaları. yeni transferlerden özellikle samuel edouk bugün çok iyi bir performans sergiledi. kasımpaşadayken de kendisini çok beğeniyorum burada daha ön planda ve lider özelliklerini daha çok belirginleştirmiş durumda. gene takımın bu sene ki en flaş transferlerinden olan fakat kariyeri son dönemlerde düşüşe geçen gabriel obertan da bugün başakşehir karşısında çok iyi bir performans ortaya koydu. bütün bunları birleştirdiğimiz zaman ilerleyen haftalarda, rizespor ile birlikte düşme potasında yer alan takımlardan görünen erzurumspor, gene rizespor ile birlikte büyük bir çıkışa geçecek gibi duruyor. alacakları üst üste 2 galibiyet ile kendilerini orta sıraları atacaklardır. medipol başakşehir de ise bugün üretkenlik anlamında bir sıkıntı yoktu fakat tam bir beceriksizlik hakimdi takımda. emre belözoğlunun bir çok öldürücü pasını değerlendiremeyen başakşehirli oyuncular, özellikle robinho ve visca, 3 puanı yakan isimler oldular. medipol başakşehir bundan önce ki sezonlarda da hep son adımı atamayan takımdı. bunda ki en büyük etken taraftar tabii ki. iyi bir taraftarınız varsa özellikle böyle kritik haftalar da 40.000 kişiye oynuyorsunuz. taraftar desteği ile daha maça çıkmadan 1 puanı cebe koyuyorsunuz zaten.size sadece sahaya çıkıp oynamak kalıyor. başakşehir yıllardır bunun sıkıntısını çekiyor. kadrosu çok tecrübeli oyunculardan oluşuyor başakşehirin çok büyük isimler var fakat taraftar desteği burada büyük yön veriyor. bundan mahrum kalmaları onların ilerleyen haftalarda da puan kaybı yaşamalarına neden olabilir. zorlu istanbul maçlarında kendi evlerinde oynasalar bile deplasmanı hisseden bu takım, abdullah avcı yönetiminde gene son adımı atamaz ise sıkıntı yaşar.