0

bu akım 18. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. 19 yüzyıl başların da bütün avrupaya yayılmıştır. özellikle 18 yüzyılın aydınlanma çağı olarak görülmüştür romantizm akımı. klasik akımı benimseyen sanatçılar eski yunan ve latin edebiyatına değer vermesine karşılık, romantikler onları çağdışı bulmuş sanatçılar kendi tarihlerini ön plana çıkarmayı amaçlamışlardır. klasizim de ihmal edilen hristiyanlık tekrar ele alınmıştır. ulusallık bir nitelik haline gelmiş evrensellik ikinci plana atılmıştır. romantizm de görülen insana tipi klasizim deki gibi soyut değildir. kişiler tek yönlüdür. yani iyi ya da kötüdür. romantik aklımda bu ikisinin çatışmasından doğar. eser sonunda da iyilikler ödüllendirilir, kötülükler ise cezalandırılır. romantik yazar kendini gizleyemez olaylar ve durumlar karşısında d kendi duygu ve düşüncelerini anlatır. eserler de kullanılan dil, duygu ve hayallerin çoşkunluğu danığınık ve başıboştur. sözcük seçimlerine pek önem verilmemiştir. temel de kullanılan dil esas alınmıştır. süse ve sanata değer verdiklerinden, benzetmeler, mecazlar eserde yer alır. özellikle doğa manzaralı betşmlemeler oldukça fazladır. roman tikler daha çok sinemada dramı teridh etmişlerdir. bu dönemde özellikle lirik şiir ön plana çıkmıştır. romantizm önce almanya da başlamış ingiltere de rabet görmüş fransa da kurallar belirlenerek tüm avrupaya yayılmıştır. romantizm akımının almanyada ki temsilcileri, goethe divan şiir. fsust egmont. genç wert'in acıları, schiller haydutlar, wilhelm tel olmuştur. ingiltere de ise golcğlwr adı ile anılan bir grupla başlamıştır romantik akımı. en ünlüsü ise coleridge ve wordsworth'dır.