0

hayır okul benim evim değildir. okulda bir şeyler öğreniyoruz evet ama ev ortamı rahat bir ortamdır ama okulda saçma sapan insanlar berbat tuvalet kokuları falan var hiç de evime benzemiyor yani..

1

öğrenciler için evet neredeyse günün en verimli, aktif saatleri okulda oluyor ve en az 12 yılınız okulda geçiyor. bu yüzden böyle düşünüldüğünde daha rahat edersiniz. ben çalışıyorum ve senelerdir aynı iş yerinde olduğum için gerçekten ikinci bir ev oldu. gün içinde kullandığım çoğu eşyam burada da vardır ya da çantamdadır.

0

tamı tamına günümüzün 9 saati okulda geçmektedir. bu yüzdendir ki bu gibi ifadeler kullanılabilir.

0

ikinci evim okul gibi görünse de ben okulu evim olarak görmüyorum. bu sadece evimizde ne kadar uyumlu yaşıyorsak her zaman dendiği gibi yerlere çöp atıp duvarlara masalara yazı yazmıyorsak okulda tam tersi olayların önüne geçilmek için kullanılan bir cümle.

0

ya aslında pek onaylamasam da bu cidden bir gerçek. haftanın beş günü kalkıp saat sabah yedide çıkıyorsun gidiyorsun öğlen iki buçukta geliyorsun. yani isteyen kabul eder, isteyen kabul etmez. ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerinde okul sizin binevi evinizdir. üniversitede bu değişebiliyor. üniversitede işiniz gücünüz olduğunda okuldan çıkıp sonra geri gelebiliyorsunuz. ama dediğim gibi ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerinde okul sizin evinizdir.

0

evet kesinlikle okul bizim ikinci evimizdir hatta birinci evimiz bile olabilir çünkü günümüzün büyük bir kısmını okulda arkadaşlarla ve öğretmenlerle geçiriyoruz

0

okuldur hatta evden fazla okulda zamanımız geçiyor.

0

bana kalırsa kesinlikle doğru bir cümle, kendi evimizden sonra en çok zaman geçirdiğimiz yer kendi okulumuz oluyor. sosyal hayatımız kendi okuduğumuz okulda genişliyor sonuçta. belli başlı mecburiyetlerimizde mevcut mesela belirli saat diliminde bu eğitimin alınacağına dair, sürekli bir hal alınca ev ve okul arasında sıkı bir bağ oluşuyor.

0

hayir. okulu ikinci evimiz olarak gormuyorum malesef. ikinci ev ikinci ev diye beynimize islemisler ama oyle birsey yok malesef...

0

aslında insan hayata geldiği süre içerisinde bir şekilde gelişimini tamamlıyor ynai kendi evinde kendi ailesi ile beraber ailesinin onu yetiştirmeyi ile sağlıyor bunu ve bu insana için bir okul gibi oluyor daha sonra bu kişi sokakta çevresin ile beraber bu süreci yaşıyor yapmış olduğu arkadaşlıklar ile sosyal yaşam ile bu okul evresini öğrenmeye çalışıyor arkasında da okul yaşamı ve orada öğrendikleri bilgiler sosyal çevre ışığında çocuk kendi kimliğini zamanla oturarak yaşamaya başlıyor yani bu bağlamda evet okulda ikinci bir aile ortamı denebilir çünkü aileler çocuklarını öğretmene okula teslim ediyor ve o şekilde güvenliğini sağlıyorlar okulda bu bakımdan sorumluluk alanı oluyor bir nevi buda tabiki insanın okul evresini 2 bir aile olarak tanımlıyor.

0

aslında hayır çünkü bize ev ödevi veriyorlar ama okulda yapamıyoruz.yani okul bizim 2. evimiz değil.

1

bu doğruluğu değişebilir. çünkü okullar aslında insanın hayatını etkileyen önemli bir yerdir. çocukluktan belirli yaşa kadar en çok zaman evden sonra orada geçirilir. oradaki öğretmenler hayatına yol veren insanlardır. bu yüzden okul ikinci ev gibidir. tabii bu durumu değiştiren nokta şu oluyor her zaman böyle olmuyor sistem. çünkü bizde gerçekten ilgilenen bir okul ve öğretmenler olmayabiliyor. bazen öğrencilerin hayatını değiştirip, güzel bir gelecek sağlayacakken bir yanlışla geleceğini yok edebiliyorlar. bu yüzden öyle bir ortama ben ev diyemem. ev olarak görmek için okulunda çocuğa ailesinden biri gibi davranması gereklidir.

0

ben okulları ikinci evim olarak görmüyorum. eğitim yuvası ve doğru eğitim verildiği taktirde öğrencilerin en sevdiği ikinci yer olabilir fakat bu sadece öğrencilik döneminde yaşanan bir süreç ve bu süreç içinde öğretmenler ve diger öğrenciler ile ilişki de bu düşüncede etkilidir. öğrenciler arasında sürekli bir rekabet vardır ve bazen bu yersiz kıskançlıkları doğurur. çoğu öğrenci kendinden başarılı bir öğrenci gördüğü zaman onu itici bulup dostça yaklaşmaz. ben bunu en küçük yaşlardan beri yaşadım. çünkü her alanda iyi olmak herkese nasip olmaz matematik , fen türkçe ve tarih gibi dört ana bölümü düşünürsek her alanda çok iyiydim. çoğu öğrenci zevkleri gereği ve yeteneğine göre bir ya da iki alana yönelirken ben hem sayısal okuyup hem edebiyat alanında çalışmalar yapıp hem de sanatsal faaliyetlerde etkin olduğum için benimle dalga geçen hatta bana "sanat güneşi" diye alaycı bir lakap takan tiplerle çok karşı karşıya kaldım. özellikle sözel bölümden bana sataşan çok olurdu üstelik sınıflar aynı katta bile değildi. onlara çok aykırı geliyordu. okuldaki sanatsal faaliyetler genelde edebiyat üzerine olur. şiir okuma, yazma, tiyatro çalışmaları ve bu alanda her faaliyette aranan isim olup her yıl ilkokuldan lise sona kadar sürekli okulu temsil eden kişi olmam. önemli günlerde stadyum vb yerlerde sunuculuk ve görevler almam beni öğretmenler ve okul müdürleri tarafından en sevilen fakat öğrenciler tarafından en antipatik kişi yapmıştı. her yıl onur belgesi alıyorum diye defalarca lafı edilir dalga geçilirdi. ne tuhaf değil mi? bu yüzden sürekli açığımı arayan insanlarla dolu bir yeri ev olarak göremedim hiç.

0

bana göre soğru bir cümledir. ben okulu çok seviyordum evim hariç en çok sevdiğim yer orasıydı. okulu sadece sevmekle kalmazdım okul benim ikinci durağımdı. okulu çok severdim ve sürekli orada olmak isterdim.