0

yönetmen olsaydım insanların her şeyi başarabileceği bir yaşanmış başarı hikayesi çekerdim. insanlar düşünce gücüyle ve azimle neleri başarmıyor. biraz uğraşmamız çabalamamız ve umudumuzu kaybetmememiz lazım. bunu için insanları motive edecek filmler çekmeliyiz. insanlara yaşanmışlıkları gösterirsek umut vermiş oluruz. hedefimiz ve umudumuz olduktan sonra yapamayacağımız hiçbir şey yok. bunun için böyle filmlere ihtiyacımız vardır.

1

işte tam da bana sorulması gereken bir soru bu. normalde film yapmak gibi hayallerim yoktu önceden. fakat bilim kurgu filmlerini izleye izleye aklıma muhteşem sahneler geliyor. eğer bir film yapacak olsaydım bilim kurgu ve şok edici finali olan bir film yapmak isterdim. insanların beyinlerini zorlayacak sahneler yapardım. nasıl yıldızlararası filmindeki beş boyutlu zaman, izafiyet filan var ya işte öyle. yada prestij filmindeki gibi. hani iki sihirbaz nikola tesla'nın buluşunu öğreniyorlar ve birisi nokola tesla ile tanışıyor ve arkadaş oluyorlar. nikola tesla ölünce o gizemli makinesini o sihirbaza bırakıyor. o da rakibini yenmek için büyük bir gösteri düzenliyor filimin sonunda. işte o gösteride insanın aklı duruyor artık. adam kendinden iki tane kopyalıyor ve bir tanesini öldürüyor. yani kendi kopyasını. adam o hayatta kalan mı yoksa ölen mi? ikisi de gerçek o kişi. işte beynimiz bu noktada duruyor. aynı olay yıldızlar arası filminde de oluyor. aslında adam hep kızının odasında ve kitap raflarının arksında duruyor. ama aynı zamanda normal hayatına devam ediyor. o filim beni çok etkilemişti. işte bende böyle insanların akıllarını zorlayacak filmler yapmak isterim. klasik aksiyon macera filmleri bıktırdı artık beni.yeni senaryolar lazım bizlere. benim fikirlerim ve düşüncelerim bu yöndedir.