0

tabiiyet, gerçek kişi, tüzel kişi ve şeylerin, vatandaşlık ise, sadece gerçek kişilerin bir devletle olan siyasi ve hukuki bağını ifade etmek üzere kullanılır. türk hukukunda, vatandaşlık ve tabiiyet, gerçek kişiler bakımından ayni hukuki durumu ifade etmekle birlikte, gerçek kişiler için bugün sıklıkla kullanılan hukuki terim vatandaşlıktır. milletlerarası hukukta, vatandaşlık, bir gerçek kişi ile bir devlet arasındaki siyasi ve hukuki bağ olarak kabul edilmektedir. bu anlamda vatandaşlık, devlet ile kurulan bağı ifade eden hukuki ev siyasi bir kavramdır. bu yaklaşım türk vatandaşlık hukukunda da benimsenmiştir. türk vatandaşlık hukuku, türkiye cumhuriyeti devleti ile gerçek kişi arasında, ''vatandaşlık'' olarak tabir edilen, siyasi ve hukuki bağın kurulması, sona ermesi ve ispatını konu edinmektedir. türkiye cumhuriyeti 1982 anayasası ''türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür'' derken benzer şekilde 29.05.2009 tarihli ve 5901 sayılı türk vatandaşlığı kanunu da türkiye cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiyi türk vatandaşı olarak tanımlamaktadır. türk vatandaşı kişi, bu sıfatı sebebiyle, türkiye cumhuriyeti anayasası ve mevzuatın tanıdığı haklardan yararlanırken hukuki yükümlülüklerini de yerine getirecektir. tür vatandaşı kişi, milletlerarası hukuka aykırı olarak, yabancı devletler tarafından maruz bırakıldığı haksız fiil ve uygulamaya karşı ise, yine bu sıfatına dayanarak türkiye cumhuriyeti devletinden diplomatik himaye talep edebilir. milletlerarası hukukta genellikle kabul edilen görüşe uygun olarak kişinin hem ihlalin gerçekleştiği anda hem de diplomatik himaye hakkının kullanıldığı anda vatandaş olması gerekir. kişinin birden fazla devletin vatandaşı olması halinde, milli devletlerin kişiye birbirlerine karşı diplomatik himayesi, milletlerarası hukukta kural olarak kabul görmemektedir.