0

vatandaşlık hukukunda mahfuz yetki(münhasır yetki), devletin vatandaşını tayin konusunda sahip olduğu yetkidir. her devletin vatandaşlarını kendisinin belirlemesi yetkisi vatandaşlığın ortaya çıkışı ile eş zamanlı olarak doğmuş olduğunu ve bütün bağımsız devletlerin milli hukuk düzenleri tarafından benimsendiğinin varsayabileceğimiz, açık hükme ihtiyaç göstermeyen bir genel hukuk ilkesi olarak değerlendirilmeye uygundur. milletlerarası hukuk ise, milli devletlerin vatandaşlık bağına ilişkin konuları düzenleme serbestisini kabul ve teyit etmektedir. nitekim vatandaşlık hukuk alanında akdedilmiş çok taraflı ve genel mahiyette ilk milletlerarası sözleşme olan 12.04.1930 tarihli vatandaşlık kanunları ihtialfına ilişkin bazı sorunlar hakkında lahey sözleşmesi'nden çok önce yerleşmiş olduğu anlaşılan mahfuz yetki,''her devlet vatandaşlarını tayin hakkına sahiptir.'' hükmü ile bu sözleşmede teyit edilmiş genel kapsamlı en son sözleşme olan avrupa vatandaşlık sözleşmesinde de yeniden ifade edilmiştir. her devler vatandaşlarını kendi hukukuna göre tespit etme hak ve yetkisine sahip olmakla, bir kişinin türk vatandaşı olup olmadığı da türk hukukuna göre tayin edilir. kişi türk vatandaşı değilse, bu durumun tespiti yeterlidir. türk vatandaşı olmayan kişi türk hukuku bakımından yabancıdır. öte yandan milli devletin vatandaşını tayin hususunda sahip olduğu serbestinin sınırsız olduğu düşünülmemelidir. vatandaşlık hukukunun düzenlenmesi milli kanun koyucuya ait olmakla birlikte bu alanda da milletlerarası hukukun etkisi büyüktür. mahfuz yetki hangi sınırlar içerisinde kullanılırsa kazanılan vatandaşlığın milletlararası hukukta kabul göreceği vatandaşlığın milletlerarası yönüyle ilgilidir. vatandaşlığın milletlerarası yönü milletlerarası hukuk tarafından milletlerarası toplumun ihtiyaçları çerçevesinde milletlerarası düzenleme çalışmalarına konu edinir. milli hukuk düzenlerinin ise vatandaşlığın iç hukuk yönünü düzenlerken milletlerarası hukukta yerleşmiş değer ilke ve kıstasları vatandaşlık hukuk kıstaslarının gerisinde gözetmeleri beklenir. türk kanun koyucusu da milletlerarası hukuktaki gelişmeleri ihmal etmemeye çalışmaktadır. nitekim 5901 sayılı türk vatandaşlığı kanunun hazırlanmasında avrupa vatandaşlık sözleşmesi ilkelerinin göz önüne alındığı kanunun genel gerekçesinde yer alan açıklamalarda izlenmektedir. vatandaşlık hukukunu konu edinen milletlarası sözleşmelerde milli devletlerin kendi vatandaşlarını serbestçe tayin etme konusunda sahip olduğu mahfuz yetki ifade edildikten sonra bu tayinin sınırsız kabul görmeyeceğine işaret edilmektedir. mahfuz yetkinin milletlerarası hukuka uygun olarak kullanılması lüzumu üzerinde önemle durulması vatandaşlığın milletlerarası yönüne ve milletlerarası hukukun vatandaşlık hukuku alanında da üstünlüğüne dikkat çekilmesi anlamını taşımaktadır........