bir çok hastalığımızın psikolojik olduğu ve vücudun sürekli kendini yenilediğini, ancak düşünce olarak ağrı ve sancıların bilincimize yerleştiği günümüzde konuşulan bir konu. inançla yapılan her şey amaca hizmet eder. siz buna inanıp yapar ve kendinizi ikna ederseniz fiziki olarak olmasa da ruhsal olarak iyi gelecektir. olumlu düşünce ve inancın yaydığı frekanslar, insan vücuduna faydalı frekanslardır.
ben kaldim ama oyle bir sey olmadi tamamen efsanedir.
bu da bir şey mi siz puti baba türbesi yazın bakın. hastane gibi maşallah. bende bel fıtığı , biceps femoris 2.derece yırtık ve de ön çapraz bağ yaralanması vardı. şimdi turp gibiyim.
tamamen şehir efsanesi denilen olaydır bence.. yahu inanmasın kimse bu tür söylemlere..ne varmış da neyi iyileştiriyormuş.. bilimin dışında çareler araştırmayın, insanları da yanıltmayın lütfen. sözüm size değil, siz bir yerde okumuşsunuzdur bunu soruya dökmüşünüzdür.. çare diye sarılanlara sözüm.. bilimsel olarak kanıtlansa neden herkes ilaç kullanıp hem vücuduna zarar verirken hem de aklından oluyor.. bir kaç çıkarcının uydurduğu masal.. inanmasın kimse..
ülkemizin bir çok bölgesi hakkında bu ve buna benzer söylentilerle karşılaşmak mümkün. bu tür şeyler hakkında yorum yapmak da oldukça güç. inanmadığını söylersin, biri çıkar der ki ben her yeri dolaştım doktor doktor gezdim çareyi burada buldum. başkası çıkar tamamen yalan ben gittim bir faydasını görmedim der. iki görüşe de bir şey diyemezsin. bence bu tür şeyler biraz da inanç ile alakalı. inanıyorsan gidersin inanmıyorsan gitmezsin olur biter. çok da şey yapmamak lazım. keramet kılda olsaydı...
mardin nusaybin'e hiç gitmedim ama belki gidenlerin hastalıkları havasından suyundan iyileşmiş olabilir.
kesinlikle öyle bisey yok bu bir söylentidir.
ben duymadım heyer gerçekten iyileşen varsa inanırım ama allah'tan geldiğine inanırım yoksa iyileşen. inanmam ama burda şimdi sende duydum hiç duymamış tm gerçekten sorumani'de çok şey öğreniyoruz