o günler gitsin inşallah bir daha geri gelmesin inşallah ama galiba ozaman ki mutahitler çok hatalı bulunup içeri atılmıştı
bana kalırsa arkadaşlar hiç bişey değişmedi neden mi yine tuğla yine harç yine aynı sistem yine aynı şeylker yine aynı çalışma sistemi yine yine yeniden öncelikle seneler önce japanyada raylı sistem gördüm öyle olsa belki can kaybı büyük depremmlerde daha az olabilir arkadaşlar çelik yapılar artmalı diye düşünüyom
19 ağustos değil 17 ağustos 1999 yılında oldu deprem sanırım yanlış yazılmış. bir inşaatcı olarak şunu söyleyebilirim ki kağıt üzerinde çok şey değişti ama uygulama olarak değişen hiçbir şey yok. yapı denetim firmaları kuruldu güya zemin etüdü ve bina etüdü yapsınlar diye ama boş kağıt üzerinde herşey normal ama uygulamada herşey illegal.
19 değil 17 ağustos. depremden sonra göstermelik değişiklikler oldu ama uygulanmadı
19 ağustos depreminden sonra görüldü ki aslında çarpık kentleşme almış başını gitmiş ewler binalar sağlam değil bi afet olduğunda toplanma alanı yok böyle bir afet olduktan sonra kentsel dönüşüm adı altında rant peşinde koşanlar türedi gökdelenler gökyüzünü görmemizi engelledi yani çarpık yerleşme olmasın binalar sağlam olsun ayağına herkes mütteahit kesildi başımıza kimse felaketlerden ders çıkarmadı yani olan yine zor durumdakilerr oldu
yaşanan bu doğal afetten sonra ülke olarak daha çok denetimi ihtiyaç duyulduğunu açık örneği görülmüş oldu. bununla beraber yıkılan binaların ne kadar kötü şekilde yapıldığı bir kez daha gözler önüne serildi. yapılan binalardaki denetimin az olması binaların çürük olarak inşa edilmesi ve malzemelerin en kötü şekilde seçilerek ucuz maliyet olarak hesaplanması birçok insanın ölümüne sebep oldu. ama bu felaketten sonra ülkemizde birçok şeyin rayına oturduğunu görmek mümkündür. özellikle yeni yapılan yapılarda görülen sağlam malzemelerin ve malzemeden çalma anlayışının yok edilmesi ve sayesinde artık binalar çok daha sağlam şekilde inşa edilerek deprem etkisinden korunmanın amaçlandığı görülmektedir. insanların artık işlerini düzgün yapmalarından dolayı doğal afetlerde meydana gelen zararlarını en aza indirilmesi amaçlanmıştır.günümüzde inşa edilen binaların çok sağlam olması büyük şiddetteki depremlere bile dayanıklı olduklarını açıkça gösteriyor. bununla beraber kullanılan malzemelerin sürekli olarak kontrol edilmesi ve denetime tabi tutulması anlayışı devam ettiğinden artık binalardaki hasar en aza indirilmiş vaziyette görülüyor.
hicbir şey değişmedi olası bir depremde yine on binlerce can gidecek
bence hepsi aynı bir değişiklik olmadı sadece her şey pahalı olmaya başladı , tek fark bu yine bir önlem alınmadan aynı hatalar yapılmaya devam eder bu hatalar her gün birinin kalbini kırar veya birinin canına mal olur bu yüzden dikkat etmeliyiz , inşaat hep kendini düşünen kişiler ile doludur en ufak bir hatta o binayı yakabilir ve ağır bir hasar verebilir bize veya bir yakinimiza hatta başka bir kişiye biz bu konuda acilen önlem almalıyız ki , kimsenin canı yanmasın.
daha fazla kazanç elde ettiler ve daha fazla binalar inşaat ettiler
19 ağustos depremi sonucunda inşaat sektörü çağ atladı gibi denetimler arttı, malzeme kalitesi değişti, uzun yapılarin yapılması engellendi. herkes bina yapması engellendi.
yapı denetim şirketleri kuruldu. yani sorumluluğu özel şirketlerin üzerine attılar. oysa değişin birşey yok. nerede belediye imar müdürleri, bayırdırlık imar işleri denetimcileri . hiç birisi yok.
hiç birşey değişmedi . sadece o yıllık tedbir alıyorlar gibi yaptırımlar uygulandı ama değişen hiç birşey yok
depreme dayanıklılık testleri yapılmaya başlandı betonlardan örnek alıp test için laboratuvarlara götürüldü demirlerde aynı şekilde örnekleri alınıp laboratuvarlara götürüldü laboratuarlardan çıkan sonuçlara göre depreme dayanıklı veya değil deniyor denetimler artık eskisinden daha sıkı ve daha çok yapılıyor
depremde sonra denetimler iyice arttı bunun sonucunda malzemeden çalma azaldı yapı kalitesi arttı depreme karşın daha dayanıklı inşaatlar yapılmaya başlandı
pek birsey degismedigini buyuk istanbul depreminden sonra aci bir sekilde ogrenecegiz.
türkiye'de 19 ağustos depreminden sonra evlerin eski olduğunu ve kötü malzeme kullanıldığını anladı ve hemen harekete geçti evlerin yapımında daha iyi malzeme kullanılarak depreme yalıtımlı evler yapılmaya başlandı artık daha da güvendeyiz.
ne değişecek adamlar para kazandi iş yaptilar boyuna devletten para aldilar
senelerdir bekletilen ve yapılmayan kanuni düzenlemeler gerçekleştirildi. demir ve çimento oranı belirlendi. türkiye büyük millet meclisi daha güvenli binalar yapılması adına inşaat hakkında her konuyu 1999 şartlarında değerlendirdi. bugün yetersiz olduğu ve güncellenmesi gerektiği düşünülse de o zamanki kanuni düzenlemeler çarpık ilerleyen inşaat sektörünü büyük ölçüde hizaya sokmuştur. gölcük civarındaki yerleşim yerlerinde evler genellikle en fazla 3 katlı olmak üzere yapılmaya başlanmıştır. öyle ki kocaeli, yalova ve sakarya sanki evlerle birbirine bağlanmış gibidir. arada neredeyse hiç boşluk kalmamıştır.
depremden sonra zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirildi ve halkın bilinçlendirilmesi için bir takım çalışmalar yürütüldü hayatımıza kentsel dönüşüm kavramıda bu tarihten sonra girmiştir depremden sonra halk deprem çantası kavramına daha çok önem vermeye başlamıştır
benim tahminlerine göre çok bir şey değişmedi sadece inşaat izni almak için rüşvet oranı arttı her bina yapan binaları sağlam yapmıyor ne yazık ki sadece kendi ne kazanacağına bakıyor.
bu da rüşveti daha ön plana çıkarıyor maalesef keşke herkes işini düzgün yapsa da kazalara bağlı felaketlere bağlı ölümler azalsa.