0

depremden sonra o bölgede çok inşaat yapıldı daha sağlam depreme karşı dirençli umarım bir daha aynı şeyler yaşanmaz

0

bir dizi inşaat alanında yenilikler oldu.faaliyetler için bir dizi kararlar alındı.kullanilan malzemeler daha iyi hale geldi.denetimler arttı.

0

17 ağustos depremi depremin bu kakadar çok can kaybına yol açmasının en büyük sebebi kaçak yapılardır standartlara uymayan yapılar binalar ve malzemeden çalan mütahirler istanbuldaki çoğu binalar hala yapıldıktan sonra bir çok sorun ve sıkıntılar çıkartmakta 17 ağustos depreminde yalova çok hasar aldı çok büyük felaketlerinden biriydi o gün ama bina ve yapıların çoğu üçüncü kalite malzeme ile yapılmaktadır denetim yok bir deprem olsa yüzde oranı olarak en az yüzde seksen bina ağır hasar alacaktır

0

oturduğum yerde (isim vermeyeceğim) depremden sonra 3 kattan fazla yapı yapılmasına müsaade edilmemiş. böylelikle depremde çok fazla zarar görülmeyeceği düşünülmüş. geçenlerde evimizin arka kısmında bina yapmaya başladılar. bende en az yarım metre kazarlar temelini atarlar diye düşündüm. bir baktım ki yaklaşık 20 santimetre kadar taş döküp üzerine bina çıktılar. şimdi sen sağlam olsun dayanıkla olsun diye düşünüp 3 kattan fazlasına izin vermiyorsun ancak 1 karışlık temele müsaade ediyorsun. burada yoldan kamyon belediye otobüsü geçtiği zaman binalar sallanıyor ev zangır zangır titriyor. geçenlerde çanakkalede deprem oldu 5.7. deprem bölgesine 350 km uzağız ev nasıl sallandı. o deprem burada olsa en az 1000 ev zarar görür ve en az 100 kişi ölürdü., işte biz 1999 dan sonra bu kadar önlem alabildik. japonlar depremle yaşamayı öğrendi 9 şiddetindeki depreme bile hazır ancak biz 6 şiddet olunca şehadet getirmeye başlıyoruz. yazık bize. insanlar sırf para kazanmak için insanların canlarını hiçe sayıyorlar. geçenlerde istanbulda çöken binadada gördük bunu.

0

17 ağustos depremi sonrası inşaat sektörü çok radikal kararlar almışlardır.bu radikal kararların temel sebebi ise 17 ağustos depreminde çok fazla canımızı maalesef kaybettik .17 ağustos depremi türkiye açısından maalesef çok kötü hatıralar anımsatıyor.17 ağustosta türkiyenin en büyük depremi gerçekleşmiştir.bu deprem sonrasında hükümet inşaat sektöründe çok radikal kararlar vermiştir.bu radikal kararların başında çarpık yapılaşma önlemleri en önemlisidir.bunun yanında gecekondulaşma sistemi kesinlikle reddedilmiştir.istanbul başta olmak üzere büyük metropol şehirlerinde çok farklı sistemler ön plana getirilmiştir. ancak son zamanlarda ortaya çıkan imar barışı ile maalesef bazı hatalar oluşmuştur.imar barışı tapusuz ruhsatsız evlerin tapu ve ruhsatlarını devlet bizzat halka vermesi üzerine bir anlaşmadır .ancak bu şekildeki yapılan evlerin ve binaların ne kadar sağlıklı olduğu meçhuldür.bunun yanında son dönemlerde ortaya çıkan mütehait fazlalığı da yanlış bir hamledir . her önüne gelen mütahit olup bina dikmeye başladı.mimarlar ve mühendisler dururken inşaat sektöründen pek fazla haberi olmayan mütahitlerimiz bu sektörü elinde tutar hale geldi.2000 yıllarındaki politikadan sonra inşaat sektöründe bu tarz şeyler çok büyük hatalar doğurdu .geçitiğimiz günlerde istanbulda oluşan göçükler vs bunların sonucunda ortaya çıktı maalesef.devletimizin bir an önce 2000 ile 2007 arası inşaat politikasına dönmesi çok büyük gerekliliktir .

0

hiç biri için birşey değişmediğine inanıyorum, hayatında değişim yaşayan kişiler sakat kalan veya ailesini kaybeden kişilerdir.

0

bana kalırsa o dönemki afetten sonra ders çıkarmadık çok fazlada birşey değişmedi yeni yapılan binalara bakıyorum dişi güzel lakin çoğu 3 5 yılda dökülmeye başlıyor kimi eski binalar varki acayip sağlamlar

0

o depremden sonra inşaat firmaları binaların temelini dağa sağlam atmak için girişimlerde bulundu özellikle yüksek binaların temelleri yaylı sistemle yapılmaya başlandı bir deprem sırasında bina sallanabilecek fakat yıkılmamanın yolunu bulmaya çalıştılar. bir sürü yeni inşaat firmaları ortaya çıktı. daha sağlam yapılar yapıldı.

0

17 ağustos 1999 yılında marmara bölgesinde oluşan depremde bir çok kişi hayatını kaybetmiştir. deprem insanları cok etkileyip inşaat sektöründe çalışan kişileri de epey bir zorlamıştır. depreme dayanıklı evler günümüzde artık günden günde temeli sağlam olarak atılır. cunku olası deprem kazalarının önüne geçmek için ve her turlu felekate önlem alınır. 17 ağustos depreminden sonra inşaat sektörü hem temel olarak hemde kazaların önüne geçmek için dikkat bir şekilde yol izlenir. temelin sağlam olması kullanılan malzemelerin kalitesi olması ve işçiliğin de titiz bir şekilde dairelerin yapılmasına cok önem verilir. depreme dayanık bir şekilde inşaat yapımında insanlar her turlu önlemi alır. deprem öncesi ve sonrası oluşabilecek her turlu sorunun önüne geçmek için sağlam yapı olmasına cok dikkat edilir. günümüzde bilinçsizce yapılan yerler daha sonradan yıkılma veya oluşabilecek felaketler sonucu tutunamaz. bu yüzden her turlu önemler projeler önceden çizilip onaylanmalıdır. inşaat sektörü günümüzde dikkat isteyen bir sektördür. 1999 depreminde bir çok kişi kazı altında kalıp hayatini kaybettiği için bu yöne bakılarak daha çok çalışıp daha çok sağlam yapı oluşturmak için çalışılır. bastan sağma yapılan yerler enkaz altında çabuk kalır. cunku o yerlerin temeli sağlam değildir. ne olursa olsun inşaat sektöründe çalışan kişiler temelinden ve bitimine kadar her turlu önlemi almalı titiz bir şekilde proje çizmeleri gerekir. tabiki de projeyle bitmez çizilen yerin temelinin sağlam olması, depreme dayanıklı olması, enkaz gibi kazaların önüne geçmesini önlemek amacı ile çalışmalar düzenlenmelidir. dediğimiz gibi depremden sonra inşaat sektöründe daha çok titiz çalışmalar temeli atarken daha sağlam yapıların oluşması günümüzde oldukça gelişmiştir. bu durum ise kişileri eskiye göre daha çok elverişli olma moduna itmiştir.

0

depremden dolayı bütün evler yıkıldı.buna baglı olarakta emlak sektöründe bi patlama oldu.yenı evlerın yapılması ınsanların konut ihtiyaçlarıyla birlikte inşaat sektöründede gelişme oldu kazançlar arttı.

0

herkesi derinden yaralayan bir olaydı. o gündem sonra böyle bir felaket yaşanmaması adına daha teknolojik malzemeler kullanılmaya başlandı. insanların hayatlarının sorumluluğunu alan inşaat şirketleri daha dikkatli olmaya başladı daha kaliteli üretimler yapılmaya başlandı. yurtdışından alınan özellikle deprem bölgelerinde inşa edilen binaların yapılarından ilham alındı.

0

17 ağustos depremi ülkeyi sarsacak kendine getircek acı olaylara şahitlik yapılacak bir uyarı idi ama her şey gibi bunuda unuttuk ..geldi geçti diyebileceğimiz acı hatıralarla ama deneyimsiz bir anı olarak kaldı.benim canımı acıtan en önemli şey insan hayatının bu kadar ucuz ve değerli olması,bu ülkede özel hissedilememek,nedenine gelince,insanlar bilhassa orta gelirli kesim hayatında yemek içmek giyinmek eğlenmek gezmek gibi en insani duygularını öteleyip başını sokacak kira sorunundan her yıl artış yapılmanın kaygısından uzak ev sahibi olmak istiyor.parasına yani bütçesine uygun bir ev buluyor.lüx merkezde,kaçıncı kat,kaç yıllık,deprem etütlümü sağlammı malzeme işçilik kalitesine bakmadan bir ev alıyor.sonrasında öğrense ne fayda,ama maalesef eski binaların sağlam olmadığını görmek içler acısı,şahit olduğum evler var,binaya bakınca çatlak demirleri görünüyor her haliyle eski işte,neymiş mecbur yalıtım olmalıymış o eski evler dışardan makyaj cila ile oluyor bir sıfır ev,hani insan hayatı,hani tedbir,kim verecek güvence,şimdi ısıdan tasarruf ettikde nerde insanın can ve mal güvenliği,allah korusun deprem olupda yerin metrelerce altında sevdiklerimize seslenmeden devletin bu sesimizi duymasını çok isterim...

0

bence hiçbir şey değişmedi hala eskisi gibi devam ediyor inşaat sektöründe önemli olan güvenli sağlam yapılar yapmak fakat günümüzde mütahitler sırf parası kazanabilmek için zayıf yapıda inşaatlar yapıyorlar bu konuda en önemli görevi yetkililere düşmektedir daha fazla denetlemeyle daha fazla takip ile bu işin daha kaliteli ve güvenli yapılmasını sağlayabilirler ülkemizde çoğu yapı depreme karşı büyük bir risk oluşturuyor özellikle geçen gün istanbul’da kendi kendine çöken yedi katlı bina ve içerisinde yitip giden binlerce can bu ülkeye bir ders olmalıdır. ülkemizde bulunan çoğu yapı ve bina daha deprem olmadan dahi yakılabilecek derecede kötü bir durumdadır bu nedenle tüm binaların denetimlerinin yapılarak depreme dayanıklı olup olmadığı kontrol edilmeli ve insanlara güvenli sağlam yapılar bırakılmalıdır. inşaat yapan insanlar bu durumun ne kadar önemli olduğunu unutmamalı ve insan canıyla bu kadar rahat oynayabilmemelidir

0

hiçbirşey değişmedi herşey aynısı gibi inşaat mühendisleri dolandırıcılığa devam ediyor göz boyamak için gözle görünen kısma sağlıklı malzemeyi koyup halkın görmediği yerde çamurla ev dikmeye devam ediyorlar ev boyarkende öyle ilk başta bir miktar marka boya alıp yöneticiyi ev sahiplerini kandırıyorlar arkasından gelen kalitesiz malzemelerle işlerine devam ediyorlar. ülkemizde evlerin %90'ı hala gecekondu hala 40-50 yıllık binalar

0

denetimler arttı inşaat sektöründe işlerin önü daha çok açıldı devletin hazinesi sarsıldı.

0

bir işsiz inşaat mühendisi olarak çok net söyleyebilirim ki depremlerden sonra ülkemizde yaptırım uygulamanın yanından bile geçilmediği gibi başak ülkelerden ithal edilen yönetmelikler ülkemize göre değiştirilerek sunulmaktadır ayrıca yapılan inşaatların tüm süreçlerinin kontrolünden sorumlu yapı denetim firmaları yasal boşlukları fazlaca kullanarak yapması gereken işleri yapmadığından dolayı ülkemizde yaşanabilecek depremlerden sonra yıkılması beklenen binaların sayısı oldukça fazladır.ülkemiz 4 taraftan deprem kuşağında yer almasına rağmen bu denli uygulamada sıkıntılar yaşaması ve yönetmeliklerin yetersiz olması yaşanacak en ufak deprem tehdidinde onlarca hatta yüzlerce vatandaşın ölümüne sebep olacaktır.hiçbirşey için geç degil bu binaların hepsi denetimden ve kontrolden geçirilmeli ve ruhsat yenilenmesi yapılmalıdır.

0

ülkemiz depremlerle içli dışlı bir ülkedir. 17 ağustos unutulmaz bir dönemdi ve acılarla yad edilen bir kesit hayatımızda. ülkemizde geçmişte mimari de ve inşaat alanında çok fazla gelişmişlik düzeyi yoktu. malzemeler kalitesiz ve ucuz, işçilik yok denecek kadar az. inşaat alanı için seçilen zeminler subasar alanlar ve dere yatağına yapılan binalar sağlıklı bir sonuç doğurmuyordu. inşaatı ucuza mal edip daha fazla kar etmek için insanların hayatları tehlikeye atıyordu. bütün alanlar inşaatlar deprem riski yüksek olan alanlara yapılıyordu. çünkü her hangi bir zemin etüdü yapılmıyordu. her türlü zemin değerlendirmesinden ve kalite kontrolünden yoksun olan bir süreç sonunda yaşananlar kaçınılmaz. inşaatlarda kullanılan beton kalitesi ve demir kalınlığı kontrol edilmiyordu. geçmişten günümüze kadar çok iyi olmasada güzel değişiklikler yaşandı. artık zemin etüdü yapılıyor inşaat başlamadan. daha sonra arazide subasar olup olmadığı kontrol ediliyor. belli derinliğe kadar inilip su olup olmadığı kontrol ediliyordu. her beton döküldüğünde betondan örnek alınarak laboratuvara gönderilerek kontrolü sağlanıyor. beton dökülmeden önce demirlerinde kalınlıkları kontrol edilimeye başlandı ve standartları sağlamayan demirler kullanılamıyor inşaatın devam etmesi engelleniyor standart sağlanmadığı takdirde. deprem riski açısındanda her zaöan rapor alınarak kontrolü sağlanmakta. inşaat arazisi için göl tabanları dere yatakları ve subasar alanlara imar için izin verilmesi gibi sorunlar hala yaşanmakta. rant için bazı kurallar ihlal edilip kaçak yapılar hala devam etmektedir.

0

değişen bir şey olduğunu düşünmüyorum sadece bazı özel şirketler daha dikkatli oldu gerisi hala aynı şekilde devam ediyorlar

0

o günleri bir daha görmeyiz umarım ama mutahitler suçlu bulunup hapse atılmıştı yanlış bilmiyorsam yanlış biliyorsam düzeltin lütfen.

0

bence hiç birsey hiç ders alınmamış gibi inşaat sektörü hala coruk elma gibi malzemelerden çalıyorlar hala binaların temeli sağlam yapmıyorlar temelde 6 demir kullanan çok. yeni bina yapıyorlar kaç ay içinde o bina da çatlak görüyorsun. demem o ki müteahhitler iraz dah üzen göstersinler biraz daha iyi olur. daha deprem afet yerleri böyle felaketlerde toplanacak alanlarımız bile doğru dorust yok olan kaç yer varsa da oraları otopark yapmislar