gerçek anlamda kadınlar ve erkekler arasında çok fazla ayrımcılık yer almaktadır eskiden bugüne kadar görüldüğü gibi cahiliye döneminde de kadınlar istemiyordu ve erkek çocuk isteniyordu kız çocukları ise diri diri toprağa gomuluyordu. ben ülkemizde kadınlara çok fazla değer verildiğini düşünüyorum hatta bazı şehirlerde kadınlar işe giderken erkekler kahvede oturmayı tercih ediyorlar. mesela kadınlar bir işi yapmaya kalkıştı klara zaman hep hor görünüyor ve küçümseniyorlar. kadınsın bacaklarını kır evde otur elinin hamuruyla erkek işine karışma deyip kadınları sürekli aşağılıyorlar ve onların işte çalışmayacağını söylüyorlar. bence kadınlar fiziki ve ruhi yönden erkeklere eşit olmasa da kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu düşünüyorum.
kadın ve erkek ayrımının olması gerçekten çok üzücü bir durum ama var kesinlikle. bunun büyük suçu da ebeveynlerde çünkü daha küçükken biz ayrımcılık yapıyoruz aman oğlum canım oğlum kız tavla oğlum yakışıklı oğlum parfüm sık oğlum git kızlarla takıl oğlum git biraz açıl. ama kız çocuğunda aman kapat üstünü ayıp saçını düzgün topla ayıp gece gezmesi ayıp gülmesi ayıp eteği ayıp. hayır yani ayıp ortamda madem niye sadece kızlara ayıp oluyor? tamamen haksızlık yapılıyor. bir ara gittiğimiz bir yerde annemle beraber minibüse alamadık neymiş erkekler sadece biniyor. resmen sinir bozucu. şimdi eşler arasında da öyle eşim arkadaşları ile akşam dışarda oturabiliyor.ben desem kkıyamet kopar. bu da bir ayrımcılık cevap ise şu sen kadınsın. ya ben kadınım sen de erkek ama ikimizde insanız. mesela eşim 30 yaşında bir gör sanki bebek seviyorlar hatta bazen aman ikinci yenge getir falan esprisi yapıyor annesi falan hic hoş değil biz yapsak namus kelimesi çıkıyor ağızlarından bırakın bunları ayrımcılığı yapan bizlerin. daha minicik bebeklere uzun etek giydirip ayıp deyip erkeklere ise aslan oğlum bilmem ne deyip orasını burasını açıyoruz bunların hepsi ilerde sorun oluyor.
resmiyette yoktur fakat toplumda vardır.buda eskilerden beri süregelen bir şeydir muhakkak ki bir konuda kadın veya bire konuda erkek diğerine üstün olacaktır.
kadın ve erkek türkiye'de yargısal olarak eşittir hatta bazı konularda kadınlar daha üstün tutulmuştur kadının verdiği ifade yeterli oluyor bazı davalarda. ancak kadın kadın erkek erkektir fıtratsal olarak farklılıklar vardır kadın narindir erkeğe göre erkekte salgılanan masculinel hormon erkek bireyi daha erkeksi yapar kadında da salgılanan feminen hormon dişiyi daha kadınsı yapar bu yüzden yaratılış olarak erkek ve kadın birbirlerine eş olur ama eşit değildir çünkü ikisi arasında farklılıklar vardır bir kadının maden işçisi olması üzücü bir durum olarak nitelendirilebilir ülkemizde erişkin kadınların yüzde ellisi ev hanımıdır bu yüzden kadın kadındır erkek erkektir yargısal bazda olan eşitliğin dışında farklı bir eşitlik yoktur
ayrım yapılmaktadır. kadın ve erkek hiçbir zaman eşit değildir. mesela bir evde bile daha çok erkekler söz söyleme hakkına sahiptir. kadınlar bir şey söylediğinde ya sözü kesilip dinlenmez ya da dinlense bile düşüncesine hiçbir zaman saygı gösterilmez. erkekler genelde hep en iyi ben bilirim derler. erkekler eve istediği saatte gelirler. kadınların şu saatte evde olması gerekir. eğer geç bir saatte bir yerdeyse başına bir şey geldiğinde o saatte orda ne yapıyordu gibi düşüncelere sahip insanlar birden konuşmaya başlarlar. ya da giyim tarzında sözde herkes özgür ya. erkekler şort giyince bir şey olmuyor kadınlar mini etek giyince sorun çok oluyor. ve daha bir sürü böyle şeyler yaşanmakta. o yüzden bu türkiye'de hiçbir zaman kadın erkek eşit diyemeyiz.
bu soruyu malesef üzülerek cevaplamam gerekecek. ülkemizde kadın erkek her ne kadar eşittir, ayrım yoktur denilsede ayrım yapılmaktadır. ülkemiz ataerkil bir toplum yapısına sahip olduğu için erkek çoğu kişi tarafından üstün kabul edilmektedir. ülkemizde hemen hemen her gün birçok kadına sözlü ve darbeli şiddet uygulanmaktadır. bu durum "erkektir yapar, geçer" düşüncesiyle normal algıatılmaktadır. kadın tacize bile uğrasa " acaba ne yaptın da sana tecavüz etti" denilmektedir. ailelerde erkek çocuk merakı çoğu kız annesinin ezilmesine sebebiyet vermektedir,aciz gözüyle bakılmaktadır. erkek çocuk dünyaya geldiğinde dinimizce gerekli olan sünnet bile törenle, düğünle,kutlamayla yapılmalıdır. bu durumlar küçüklükten erkeğin beynine ben kadından daha üstünüm düşüncesi doğurmaktadır. kadınlarımız sustukça ezilmeye devam edeceklerdir. iş hayatına gelecek olursak eğer kendimden örnek vermek istiyorum. ben jeofizik mühendisiyim. işi mi çok seviyordum. saha çalışmalarında yer almak en büyük zevkim. ama gelin görün ki kadın olduğunuz için işe bile alınmıyorsunuz. neden sorusunu sorduğunuzda arazinin size uygun olmadığı söyleniyor. yada diyelim ki işiniz var ama ofis içinde durmak zorundasınız. neden? çünkü arazide işimiz yok bayanlar. çok üzücü bir durum çok.
malesef bi ayrımcılık var her yerde her konuda eşit olduğu söylenir aslında ama öyle olmadığı görülür
batıda aynı değerde doguda ise aynı eşitlik yoktur
kanunen eşit olsada toplumsal bakımından hala kadın erkek ayrımcılığı yapılıyor.bence çok yanlıs bir tutum acilen toplum olarak farkındalık oluşturmalıyiz.
ayrımcılık var aynı değerde gösterilmemektedir
herkez eşittir diye bir kavram yoktur.
bu yaşamsal döngüde bile hayatımızı da bir çok örneğiyle bize sunulmuş bir gerçektir
kadınlar toplumda bazı konularda çok üst değerdey ken bazı konularda da mağlesef sadece erkeklerin altında durmaya itilmiştir
ahlak konusunda kadın her zaman ön plandadır ve bu ön planda olmak büyük bir ön yargıya sebep olup kaos dan başka bir şey değildir .
erkekler içinde sabitlenmiş kalıplar adam olan böyle yapmaz gibi bir çok kalıplaşmış kelimeler de buna dahildir
erkek ve kadın asla eşit değildir zihniyet olarak da davranış olarak da evrim olarak da eşit olamaz. tek birşey eşit olmalıdır oda insani saygi ve değerdir.
ki mağlesef şu anki toplum bundan fazlasıyla aciz
ülkemizde uygulanan politikalar nedeni ile kadın ve erkek aynı değerde değildir.
kadın ve erkek eşitliği var deniliyor ama öyle değil tamam doğamız gereği kadın gebe olur ama bebeğim bakımı anneden yemeği temizliği kadından bide işten geldiğini düşün erkekler ne yapıyor tamam onlarda işe gidiyor yoruluyor ama temizlik desen yardım eden yok hamilelik derdi yok, kadınsal hastalık döneminde sancılı dönemin yok bebeğini sevmeden sevmeye alır ağlar uyanıp bakmaz pisletir temizlemez hiç eşit olduğumuzu sanmıyorum
kadın ve erkek türkiye'de aynı değerdedir ne eksik nede fazla.
malasef türkiyede kadın ile erkek aynı değerde değildir. kadın ikinci bir sınıf olarak görülen toplumumuzda genellikle tüm olumsuz sebeplerin başı olarak görülür bu olumsuzlukların faturası kadına kesilir. bunun kaynağı ise eğitimsizlik tir.
ayrımcılık kesinlikle kişiden kişiye göre değişiyor ama biraz da olsa genel anlamda ayrımcılık var gibi
hiçbir zaman eşit olamazlar ama şimdi insan düşününce erkekler bile kadın olmaya çalışıyor ve bundan dolayı kadınların daha değerli olduğunu ve onların haklarının daha fazla olduğunu düşünüyorum.
türk geleneklerinde aslında kadının değeri fazladır. öyle ki ilk türk devletlerinde devleti idare etme görevi bile kadınlara verilmiştir. islamiyet sonrası araplarla etkileşimlerden etkilenerek kadınların özgürlükleri kısıtlanmıştır.
cumhuriyet dönemine kadar kadınların hiçbir konuda söz hakkı olmamıştır. cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınlarımız yine kanunlar önünde eşit duruma gelmişlerdir. fakat islam sonrası ve cumhuriyet öncesi zihniyetlerinden sıyrılamayan kişilerin kadınlara karşı olan davranışları kadınların özgürlüklerini yine kısıtlama eğilimindedir
türkiye erkek egemen bir toplum. bu yüzden kadınlarımız sürekli ikinci plana atılmaktadır. bu durum onları yapabileceklerinden, geliştirmelerinden, üretmelerinden alıkoyar. kadınlar imkan olduğu zaman neler yapabileceklerini gösterdiler. kadınsız toplum geri kalır.
bir kadın olarak kesinlikle vardır. türkiye ataerkil bir toplum yapısına sahiptir. geçmişe bakıldığı zaman ise kız çocuklarına değer vermeme okutmama gibi bir çok eski kafalı uygulamayla karşılaşırız. 2018de bile türkiyenin çoğu kentlerinde hala kız çocuklarını okula göndermeme ve istemediği biriyle görücü usulü evlilik yaptırma gibi çağ dışı durumlar mevcut. kız çocuklarının fikri önemsenmez ailevi bir durumda hanedeki kadınların görüşleri alınmaz çoğu ailede. doğduğumuz anda başlar bu ayrımcılık erkeklerin sünnet törenleri salonlarda davul zurna ile kutlanırken kız çocuklarının ergenliğe girişi herkesten saklanarak geçiştirilir. çok değil 3-4 sene önce marketlerden satın alınan pedler kimsenin görmemesi için gazete kağıtlarına sarılır veya siyah poşete konulurdu. kadınların toplumdaki görevi erkeklere hizmet etmek olarak algılanır çalışan ve kendi kendine yetmeye çalışan kadın ayıplanırdı. evli olmayan erkekler cinsel birleşme yaşadığında alkışlanırken kadınlar ayıplanır toplum tarafından dışlanılır. kadınların toplumun örf ve adetlerine uyma zorunlululuğu olduğu söylenir ve uygulanır ama erkeklere her hangi bir baskı yapılmaz. eskiden kız çocuğu doğuranlar ile dalga geçilir erkek cinsiyet ise yüceltilirdi. hala türkiyenin çoğu köyünde kadının bakire olması çok önemli sayılır ve evlilikten sonra bekaret kanını gösteren çarşaflar kaynanaya gösterilir veya evin damına asılarak aşağılıkça sergilenirdi. kadınların bakire olması her zaman çok önemli olmuştur ve türkiye bu ayrımı hala aşabilmiş bir ülke değildir. iş alanında bile kadın işi ve erkek işi olarak ayrımcılıklar yapılır, örneğin elektrik ustalığı bir erkek işi olarak görülür. kadınların ehliyet alması bile tasvip edilmezdi. hala bir kazayı yapan erkek olunca sağlık olsun denilir geçilir, kadın yapınca ise alay konusu olur ve aşağılanılır. bu saçma kaosa renkleri bile sokmayı başarmışlardır. yeni doğan kız bebeğe pembe kıyafetler giydilir erkek bebeğe ise mavi tercih edilir. halbuki renklerin cinsiyeti yoktur. kız bebeğin eline oyuncak bebek ve oyuncak mutfak eşyaları tutuşturulurken erkek bebeğe arabalar ve tamir setleri hediye edilir. kadın ve erkek arasında doğduğumuz ilk andan itibaren büyük ayrımcılıklar yapılır.