aslında çok güzel bir çocukluğum oldu. bi çok güzel kelimesini göreceli bir kavram. kimisi zengin bir ailenin çocuğu olarak doğru ve çocukluğunda istediği her şeye sahipti. ben ne iyi ne de çok kötü durumda bir ailenin çocuğuydum. cok şükür evimiz vardı, karnımız toktu. okula giderken çok güzel zamanlar geçirirdim arkadaşlarımla. genel olarak hepsiyle aram çok iyiydi. okul çıkışında karşı sınıf ile okulun arkasındaki sahada futbol maçı yapardık ama öyle sıradan bir kaç değil, okulun kendi yaşıtlarımız arasında en iyi iki sınıfın maçları olurdu bunlar. bazen biz yenerdik bazen onlar yenerdi ama kavga gürültü olmazdı, nasıl geldiysek öyle dönerdik. eve döndüğümüzde üstümüzü çıkarır yemeğimizi yer hemen mahalleye koşardım. mahalledeki çocuklarla da sürekli top oynardık, benim yasam felsefem gibi olmuştu futbol. tabi böyle anlattığıma bakmayın okul derslerimde de başarılıydım. hani şöyle sınıf birincisi değildim ama bir o kadar basarim vardi denebilir. öğretmenlerim tarafından çok sevilirdim. sınıf öğretmenimiz sultan hoca bir ara derse geldiğinde şunu söylemişti hiç unutmam. bu sınıfta en çok sevdiğim ve en akıllı dürüst çocuğun ben olduğunu söylemişti. ne kadar duygulanmıştım anlatamam. gerçekten çok güzel günlerdi. sürekli arkadaşlar takılırdık, yalnız takılırdık derken öyle büyükler gibi gidip gezip tozarak değil. hep mahalledeydik, futbol oynar eğlenirdik, bilye oynar eğlenirdik yani anlayacağınız çocukken insan ne yapar sin yapsın eğleniyordu. ama şimdi öyle mi? büyüdük artık, herkes birer birer sorumluluk sahibi olmaya başladı. bu tür durumlarda insana zamanla ağır gelmeye başlar ve çocukluktaki gibi her türlü durumda eğlenemeyiz. çok özlenilecek günleri geride bıraktık. umarım herkes mutlu huzurlu bir şekilde yaşar.
hmm belli yasa kadar gayet normal ilerleyen ve 7 yaslarindan sonra gario hal alan degisik bir çocukluk iste.
ilkokul caglarinda uçurtmayı yapmayı ve ucurmayi cok severdim.
köpeklerle oynamayi, onlari beslemeyi ve onlarla gezmeyi severdim.
hatta 5 sene cimlerde koyun koyuna yattigim kopegim "çomar " in hayatimi kurtardığını bilirim.
3 metre ucurtma yapip, 99 depreminde cadirlarin citlarini caldigimi bilirim ucurtma yapmak icin. hemde boyumun 2 kati.
ottan ucurtma yapmış biriyim mesela..
3 yasindayken arabanin altina yagmurlu havada uyumuş biriyim.
annem hergun beni demir parmakliklarin olduğu camin dibine koyardi ve 5-6 saat komsular bizi sever, bizde oyalanirdik. annem beni cogu zaman camin orda unuturdu evde temizlik yaparken.
aglardim belli zamanlar.. 5 yaslarinda birakti artik cama koymaya :)
bir ara babamın cebinden para almistim :) yakalandik tabi.
bizim çocukluğumuz cok guzeldi..
anaya, baciya, ecdada küfür etmezdik mesela..
düşe düşe dizlerimiz, alnimiz hep yara idi bizim.
ilkokulda kaçıp fifa oynamaya giderdik bazan..
misket oynardik, kovalamaca oynardik, saklambac oynardik ..
hele ramazan geceleri var ya..
32 diye bir oyun vardi ve 3 grup halinde biri kacar, diğeri kovalardi.
32 ye kadar sayip kacan kişileri yakalayip ilk sayı saydigimiz yere getirirdik.
oyleki; bazan baska mahallelerde yakaladığımız oluyordu ve bir oyunun bitmesi 1 saat aliyordu neredeyse..
cok zevkliydi bizim cocuklugumuz. cok.
çocukluğumda çok hırçın , sulugöz herşey e küsüp darılan , kırılgan bir yapım vardı. çok dik başlı, inatçı dediğim dedik çaldığım düdük modunda takılırdım .çok ağladım onun dışında fena bir çocukluk geçirmedim . arada mutlu olduğum zamanlarda oldu.
çocukluğum genel olarak çalışarak geçti ama yinede mutlu geçti. en çokta mahallede oynadığımız futbol maçları ile sokaklarda oynadığımız misket oyununu hiç unutamıyorum.
deli dolu geçen bir çocukluğum oldu gerçekten her şey çok anlamlıydı.oynadığım oyunlar ,arkadaş çevrem ,bulunduğum ortam her şey o kadar masum bey o kadar güzeldi ki hiçbir zaman unutamayacağım bir çocukluk geçirdim.
benim çocukluğum çok güzel geçti çevrem iyisi arkadaşlarım kafa zengindi yani çocuksun yani nasıl mutlu olmasın ki ben çocukken vala iyi geçti keşke çocuk olsaydım buyumesydim büyüyünce yükler artıyor. şartlar değişiyor.
akıllı uslu mutlu bir çocuktum onun meyvelerini de şimdi yiyorum.