amcamoğlu damdadır
parmakları kandadır
çıktım ki kanı silmeye
baktım ki gözü bendedir
yaza yaza yaz geldi
çarşıya kiraz geldi
daha yazacaktım da
mürekkebe zam geldi
mani benim ezberim
kan ağlıyor gözlerim
kötü yarin yolunu
ölene kadar gözlerim
ayakkabı giyerim
üstü beyaz olursa
kaynanamı severim
oğlu güzel olursa
bacadan bakan oğlan
sümüğü akan oğlan
ben sana varır mıyım
horozdan korkan oğlan
tarla dibinde çalı
kararıp durma çalı
ben sana varır mıyım
sümüklü sıracalı
kara kara kazanlar
kara yazı yazanlar
cennet yüzü görmesin
aramızı bozanlar
çeşme başında beklerim
vay benim emeklerim
eller yarim dedikçe
sızılar yüreklerim
bildiğim mani bu kadar. ama gerçekten bence mani bilmek çok hoş. özellikle eski türk filmlerinde kullanıldığında çok hoşuma giderdi.
demek mani istiyorsunuz. ben de bildiklerimi yazayım. ancak ilk önce mâni nin ne olduğunu bilmek lazım. mâni başta aşk olmak üzere hemen hemen her konu da yazilabilen bir halk edebiyatı nazım türü dür. arapça kökenli bir kelime olması lazım. benim bildiklerim bu kadar.
bahar gelir yaz gelir .
çarşıya kiraz gelir.
senin kısmetin ,
uzun bir yoldan gelir.
toprağın da taşın da,
benleri var kaşın da,
sen bahar için de sin ,
bense ömrüm kışında.
keçilerin tiftigi,
sıcak tutar ipliği,
unutmak ne mümkün,
senin gibi kekliği ,
şu kuyu da iki taş,
biri kuru biri yaş,
yan köyün kızları ,
biri topal biri şaş.
yaza yaza yaz geldi,
pazara kiraz geldi ,
daha yazacaktım ama ,
mürekkebe zam geldi.
su gelir akar geçer bendini yıkar geçer.
kara kara kazanlar okuyanlar yazanlar dünya güzel bir kitap okumayan az anlar.
başkada bilmiyorum yani iki tane biliyorum.
köprü altında yıldız
hoşgeldin küçük baldız,
sen git de ablan gelsin
durulmuyor yalınız
penceremde böcekler
şeker olsam yicekler
sevmediğim oğlan
zor ile i vercekler?
karga karga gak dedi çok şu dalabak dedi