0

nasrettin hoca her gün bir komşudan büyük bir kazan alıyormuş ve kazanı geri götürdün de küçük bir kazan içine koyup komşuya geri veriyormuş her zaman böyle yapıyormuş sonra bir gün nasrettin hoca kazanı götürüp geri komşusuna götürmemiş birkaç gün geçtikten sonra komşusu bakmış ki nasrettin hoca onun kazanını getirmiyor muş ve kapısını çalmış acaba benim kazanın nerede demiş hoca senin kazanın öldü demiş adam sinirlenmiş nasıl benim kazanın ölür kazan ölmez ki demiş nasrettin hoca şöyle cevap vermiş ben her gün kazan sana getiriyordum içinde bir küçük kazan veriyordum her zaman sen diyordun ki kazanım doğurmuş niye kazan doğuruyor niye ölmüyor mu demek ki doğurunca ölüyor da :):)

1

şimdi gelelim nasrettin hocanın fıkralarına bildiğim kadarıyla size de anlatacağım.
bir gün nasrettin hocaya arkadaşı sormuş. hocam kaç yaşın da sin diye. hoca sa cevap vermiş 45 yaşın da yim diye, neyse aradan aylar yıllar geçmiş yine aynı adam hocanın karşısına çıkmış. hocaya tekrar sormuş adam, hocam kaç yaşında sin diye, hoca yine cevap vermiş 45 yaşında yim diye. adam tabi şaşırmış. aman hocam sen ne diyorsun yıllar önce ben size yine sormuştum. siz o zaman da 45 demiştiniz. şimdi de aynı 45 diyorsunuz yaşınızı demiş. hoca tabi bu cevabın karşısın da susar mi hiç demiş adama, erkek adam hiç sözün den döner mi, demiş.
bir tane daha fıkra anlatayim sizlere.
nasrettin hoca yine bir gün komşusundan kazan istemiş. komşusu da hocanın isteğini hemen yerine getirmiş ve ev de bulunan bir tane kazanı hocaya vermiş. tabi aradan bir hayli zaman geçtikten sonra hoca kazanı geri getirmiş adama vermiş. adam bi bakmış kazanın içine bir de ne görsün. kazanının için de kendi kazanin dan baya küçük boy da bir kazan var. adam şaşırmış bir halde hocam bu nedir için de ki kazan diye sormuş. hoca da hemen kazanın doğurdu demiş. neyse adamın da bu olay işine geldiğin den çok ses çıkarmamış ve tamam diyerek almış kazanı evine. daha sonra aradan yine bir hayli zaman geçtikten sonra hoca tekrar gelmiş. aynı adamdan kazan istemiş. adam da buyur hocam diyerek aynu kazanı hemen vermiş. kazanı vermiş çünkü bir öncesin de hoca kazan doğurdu diye küçük bir kazan getirdiği için ve tekrar bir kazan daha getirir ümidiyle kazanı vermiş. daha sonra kazanı alan hoca evine gitmiş. ve aradan yine bir hayli zaman geçtikten sonra kazanı veren adam kazanin geri gelmediğini görünce bir bahane bularak hocadan kazanı istemiş. hoca da ya komşum ben sana söyleyemedim ama çok kötü bir şey oldu demiş. adam kazanının delindiğini düşünerek ne oldu ki hocam kazan falan mi delin diye sormuş. hoca da yok ya daha kötü bir şey oldu demiş. adam bu sefer daha da merak ederek ve kendi kendine de düşünerek acab hırsızlar mi çaldı diye hocaya sormuş. hoca yine aynı şekilde ah keşke hırsızlar alsaydı komşum diye cevap vermiş. adam bu sefer öfkelenerek ya hocam ne oldu peki kazana diye sert bir şekilde sormuş. hoca da kendinden emin bir şekilde ya komşum senin kazan var di ya işte o kazan öldü demiş. adam daha da sinirlenerek. ya hocam kazan hiç ölür mü o nasıl söz diye hocaya çıkışmış. hoca da yine aynı kendin den emin bir şekil de peki komşu kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, yine aynı kazanın öldüğünü ne niye inanmıyorsun demiş.
bu hikaye de burada biter. aslında nasrettin hocanın hikayeleri hem düşündürücü bir yanı var, hem güldürücü bir yanı var. bu özelliklerin den dolayı da zaten hoca nasrettin çok methedilir. bir de hoca nasrettinin fıkraların dan her insan bir ders çıkarmalı diye düşünüyorum. çünkü anlattığı olaylar acı tatlı çoğu yaşanmış gerçek olaylardır sadece bunları fıkra gibi anlatması artık mizahi olarak algılanmış ve herkesin yüzün de bir tebessüm oluşturmuştur. herkese kolay gelsin

0

nasrettin hoca pazarda dolaşırken bir papağanın on iki altına satıldığını görünce şaşıp kalarak yanındakilere sormuş: -'' bu kuş neden bu kadar para ediyor?-''bu papağandır'' demişler,''konuşur'' hoca doğru evine gitmiş.hindisini koltuğunun altına alıp pazara getirmiş.-''kaça hindi?'' diye sormuşlar.-''on beş altın'' demiş hoca.-''bir hindi on beş altın eder mi ?'' demişler.-''görmüyor musunuz !'' demiş hoca:''yumruk kadar papağanı on iki altına satıyorlar.'' -''onun marifeti var. insan gibi konuşuyor. ya seninki ne yapar?'' diye sormuşlar. -'' o düşünmeden konuşur'' demiş hoca: '' bu da insan gibi düşünür.''

1

nasrettin hocanın fıkraların dan önce nereli olduğunu anlatmak lazım bence, nasrettin hoca 1300 lü yıllar da yaşamış. türklerin için de yetişmiş mizah kabiliyeti olan ve acı tatlı bütün olayları mizahi bir dille anlatan bir kişidir. kendisi aslen bilindiği kadarıyla konyanın akşehir ilçesin de doğmuştur.

0

çoğu güzel ve komikti zamanına göre ben kazan doğurdu fıkrasını seviodum