0

i. iustinianos’un kuzey afrika ve italya’yı ilhak etmesi, batı roma’yı doğu ile birleştirmesi akdeniz ticaretini canlandırmış ve iktisadi kalkınmayı beraberinde getirmiştir. bizans imparatorluğunun 530’lu yıllardaki hızlı büyümesi, çok miktarda talepkar insan topluluğu oluşmasına neden olmuştur. ancak bunun yanında iş gücü-işçi sınıfı, doğal kaynaklar, sabit sermaye (araç-gereçler, imalathaneler, nakliye gereçleri, çiftlik hayvanlar›, silahlar) ve döner sermaye gibi (hammadde stokları, basılmış sikke ve sikke basımı için gerekli maden ve malzemeler) verimli bir artışa da neden olmuştur. bu gelişmeler birçok köyün küçük kasabalara dönüşmesini beraberinde getirmiştir. bu kasabalar, küçük çaplı ticaret ve imalathaneleri sayesinde bir pazara dönüşmüştür. bu pazarın sahipleri ise tekstil üretimi yapanlar, demirciler, altın işçileri, girişimciler, taş ustaları ve marangozlardır. bu gelişmeyle kasabalar, bölgesel ekonomide kısmen şehirlerin yerini almıştır.
iustinianos dönemi özellikle inşa faaliyetlerinin maliyeti ve yapıların kalitesi açısından çok önemlidir. ancak bu inşaatlar bütçeye çok büyük yükler getirmiştir. başkent istanbul’da aya sofya kilisesi, aziz poliefktos kilisesi, azizler sergios ve bakhos kilisesi, efes’de aziz ioannis bazilikası ve yunanistan’da kavala yakınlarındaki filippi b bazilikası bu maliyetli köklü değişimin kanıtlarıdır. bunların yanı sıra aynı etki ravenna’daki san vitale kilisesi’nde ve kuzey suriye’deki ibn-i vardan kasrı kilisesi’nde de hissedilmektedir. dönem kaynaklarında aya sofya’nın yapı maliyeti abartılmış gibi görünse de, bu yapı için muazzam bir iş gücü gerekmiştir. yapı elemanlarına, litürjik objelere ve mimari plastiklere 1.04 ve 1,3 milyon solidus arasında bir harcamanın yapıldığı bilinmektedir. görüldüğü üzere bizans ekonomisi içinde inşa faaliyetleri imparatorluk halkı için önemli ve gerekli olarak değerlendirilmektedir.