ömer seyfettin'in eseri olan kaşağı, çocuk yaşlarda okuduğum çocuk kitabıdır.
benim gibi çocuk yaşlarda okuyanlarda aslında derin izler bırakır. sanki oradaki çocuk sizsiniz ve sizin kardeşiniz ile olan hikayenizdir anlatılan o derece etkiler adamı.
bu kitapta kardeşine yaptığı haksızlığın altında ezilen ve yalanının pişmanlığını yaşayan büyük olan kardeşin yaşadıklarıdır. kaşağıyı kardeşinin kırdığını söyler babasına, oysa kendisi kırmıştır. babanın küçük kardeşe verdiği ceza, ve yaşananlardan sonra kardeşin ölmesi hikayenin ama özetidir.
ömer seyfettin'e ait olan kaşağı hikayesi aslında acıklı bir hikaye. bir iftiranın nereler geleceğini ve bir atılan iftiranın ne boyutları ulaşacağını ve iftira atanın ömrü boyunca vicdan azabı duyacağını anlatın bir hikaye. çok dokunaklı ve bir o kadarda okuyana ders veren harika bir eser. eserde kısaca bahsetmek gerekirse, kaşağı, aslında bir eşya. bir tarakta diyebiliriz. iki kardeşten büyük olan kardeş bir gün sahip oldukları ahıra gider. ve içeride yine onlara ait olan bir at vardır. bu atı her gün küçük kardeş güzelce tımar eder. ata çok iyi bakar. at tımar edilirken sözü edilen kaşağı ismindeki tarak kullanılır. o zamanda kaşağı bayağı değerli olan bir eşyadır. küçük kardeş her gün bu tarakla atı güzel güzel tımar eder. ama bir gün büyük kardeş ahıra gider. ahırda attan başka kimsecikler yoktur. orada bulunan kaşağını görür. kardeşine kıskançlığından mıdır bilinmez ama kaşağı kırar. kırılan kaşağı babasından saklar. çünkü babası buna çok kızacağını bilir. kaşağı kıran büyük kardeş, kaşağı korkusundan özellikle babasından dolayı saklar. daha sonra oradan uzaklaşır. bir süre sonra ahıra gelen baba, kaşağını arar ve kırık olan kaşağını bulur. baba buna çok sinirlenir. hemen at ile genellikle ilginen küçük çocuğu yanına çağırır. baba çok sinirlidir. bu kırık kaşağını kim ve nasıl kırdığını sorar. küçük çocuk kırık kaşağı dan haberi olmadığını söyler. bunun üzerine baba, büyük kardeşi çağırır. bu seferde aynı soruları büyük kardeşe sorar. büyük kardeş ise kaşağını küçük kardeşinin kırdığını ve sakladığını söyler. yani küçük kardeşine iftira atar. bu sefer baba daha çok sinirlenir. tekrar tekrar sorar. ama küçük çocuk bunu kendisinin yapmadığını babasına inandıramaz. büyük kardeş ise her seferinde kaşağını küçük kardeşinin kırdığını söyler. sonuçta suç küçük kardeşin üzerinde kalır. baba büyük bir ceza verir küçük kardeşe. günlerdir ne atı görür, ne de dışarı çıkar. üzüntüden küçük kardeş kahrolup gitmektedir. ama bir süre sonra küçük kardeş hastalanır. bir süre sonra da yatağa düşer. zaman geçtikçe küçük kardeşin hastalığı da ilerler. gittikçe durumu kötüleşen küçük kardeş ölür. bu duruma çok üzülür büyük kardeş. artık küçük kardeşi ölmüştür. bir yandan da büyük kardeşin attığı iftira vardır. bu attığı iftira büyük kardeşi günden güne yer bitirir. adeta vicdan azabından kendini yer bitirir. ortaya attığı asılsız bir iftira sonucu ömür boyu çekeceği bir vicdan azabına döner. evet bu hikayeden çıkarılacak çok dersler vardır. mutlaka bu hikayeyi alıp okuyun ve çocuklarınız varsa mutlaka onlara da okutun.
kaşağı kitabı kardeşine haksızlık yapan birinin derin pişmanlığını anlatır.ömer seyfettin bu kitabında difteri(kuş palazından)ölen kardeşine haksızlık yapan diğer çocuğun iç sesiyle anlatılan oldukça duygusal bir hikayedir.ilk okuduğumda ağlamıştım.