0

dârü’l-ilim olarak da bilinen dârü’l-hikme, fâtımî halifesi hâkim biemrillah tarafından 1004 yılında kahire’de kurulmuştur. bu kurum fâtımî devleti’nde eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği en önemli merkezlerden birisi olmuştur. fâtımî halifesinin bu müesseseyi kurmaktaki asıl amacı, mensubu oldukları şii-ismaili düşünceyi yaymak amacıyla dâiler (propagandacı) yetiştirmekti. bu sayede, sünni abbasî halifeliğine karşı hilafeti temsil hak ve yetkisinin kendilerinde olduğunu ispatlamayı umuyordu. bu sebeple dârü’l-hikme’nin gelişmesi için hiç bir fedakârlıktan kaçınmamış, pek çok arazinin gelirini buraya vakfetmişti.
dârü’l-hikme’de her sınıftan insan eğitim görebilirdi. burada araştırma yapanların, ders verenlerin bütün masrafları, hatta okuyucuların ve müstensihlerin kalem, mürekkep ve kâğıt ihtiyaçları bile devlet tarafından karşılanıyordu. fakih ve kadılar pazartesi ve perşembe günleri baş dainin başkanlığında toplanırlar, ismaili mezhebinin fıkhi ve itikadi meseleleri üzerinde görüş alışverişinde bulunurlardı. toplantılarda konuşulanlar kayıt altına alınarak halifeye takdim edilirdi. bazen bu toplantılara bizzat halife de katılırdı. dârü’l-hikme sadece dini ilimlerin eğitiminin verildiği bir kurum değildi. burada ayrıca, dil, edebiyat, mantık, felsefe, tıp, kimya, matematik ve astronomi ile ilgili dersler de verilirdi. dârü’l-hikme’den alanlarında dünyanın en iyileri arasında yer alan çok sayıda alim yetişmiştir. optiğin kurucusu sayılan ibnü’l-heysem bunlardan birisiydi.
bu şekilde islâm medeniyetinin belli bir dönemine damgasını vuran dârü’l- hikme, halife mustansir billah döneminde iktisadi kriz yüzünden isyan eden ordu tarafından talan edilmesi neticesinde eski gücünü kaybetmiştir. kurum, sonraki halifeler döneminde, bazı kişilerin zararlı faaliyetleri sebebiyle kapatılıp yeniden açılmışsa da, bir daha eski etkin konumuna kavuşamamış, nihayet eyyubilerin mısır’ı ele geçirmesinden sonra şafii medresesi’ne dönüştürülmüştür.