fecr suresini tefsir ederek yorumlayabilirim.fakat arapça bilmediğim için mealini kur'an'ı kerim türkçe mealinden bakarak yazacağım.bilginize.
fecr suresinin meali şöyledir :
yemin olsun tan yerinin ağarmasına
on geceye
çift olana ve tek olana
geçip gitmekte olan geceye
düşünen kimse için bunlar yemine konu olacak kadar önemli değil midir?
görmedin mi rabbin ne yaptı ad kavmine
ülkeler içinde benzeri yaratılmamış olan sütunlarla dolu irem'e
vadide kayaları oyarak şehir yapan semuda
kazıklı firavuna
işte bunların hepsi ülkelerinde azgınlık etmişlerdi
oralarda durmadan fesat çıkardılar bu yüzden rabbin onların üzerine kırbaç gibi ceza yağdırdı
çünkü rabb'in her şeyi yakından izlemektedir
insana gelince rabbi ona imtihan için ikramda bulunduğunda ve onu nimetlere doğduğunda rabbim bana ikram etti der mutlu olur
onu imtihan edip rızkını daralttığında ise rabbim beni önemsemedi der mutsuz olur
hayır hayır doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz
birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz
mirası hak hukuk demeden yiyorsunuz malı aşırı derecede seviyorsunuz
hayır bu böyle olmamalı yer dağılıp parça parça olduğunda
rabbim gelip meleklerde safsaf dizildiğinde o gün cehennemde getirildiğinde
insan işte o gün yaptıklarını birer birer hatırlayacaktır fakat bu hatırlamanın ona ne faydası var?
insan keşke ahiret hayatı niçin daha önce bir şeyler yapmış olsaydım der
artık o gün allah'ın vereceği cezayı kimse veremez
onun bağladığı gibi kimse bağlayamaz
ey imanın huzuruna kavuşmuş insan
sen ondan razı o da senden hoşnut olarak rabbine dön
böylece has kullarımın arasına sen de katıl cennetime gir
fecr kelime anlamı ile tan yeri manasına gelir.bu surenin bu adış almasında ilk ayetinde geçen vel-fecr kelimesi etkili olmuştur.(bu arada bu sureyi kabe imamı maher al muaykılı'dan dinlemenizi tavsiye ederim)
şimdi geleyim yorumlamama.surenin ilk birkaç ayetinde yaklaşık 10-15 ayetinde ifadeyi sağlamlaştırmak ve kuvvetlendirmek için varlıklara somut ve soyut olan şeylere yemin edilmiş.bunun çoğu örneğini kur'an'ı kerim'de bulmak mümkün zaten.hele hele özellikle 30.cüzdeki kısa surelerde(fecr suresi gibi).
gereken yeminleri ettikten sonra yavaş yavaş konuya girilmiş.insanoğlunun geçirdiği imtihanlar hakkında ufak bir değinme olmuş ayette.demiş ki ayeti kerime de "rabbi ona imtihan için ikramda bulunduğunda ve onu nimetlere boğduğunda,"rabbim bana ikram etti"der(mutlu olur).onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "rabbim beni önemsemedi der ve mutsuz olur"diyor.bu ayetten bizim çıkarmamız gereken insanoğlunun gerek varlıkla gerek yokluklar imtihan edildiğidir.bu yüzden insanoğlunun sürekli sabırlı ve erdemli olması lazımdır.diğer ayetler de bizim yani insanoğlunun yetime ikram etmediğinden,mirası eşit bir şekilde dağıtmadığından ve malı çok sevdiğinden bahsediyor.bu ayette her zaman olduğu gibi insanoğlu uyarılmıştır.mirasın kuran'da belirtildiği gibi dağıtılması ve yetimin gözetilmesi istenmiştir.devamında ise karşılıkları söylenmiştir.
kur'an bildiğim ve okuduğum için fecr suresinin tefsirini açıklayayım.fecr kelimesinin anlamı seher vakti, tan vakti, sabahın aydınlanan ilk saatleridir. o açıdan fecr suresi sabah namazından sonra okuması tavsiye edilmiştir. rabbimiz bizlere firavun kissasindan söz ederek, onu agirligindan dolayı cezalandırdığını yani.bizim hiç öğüt almadığınızı rabbimize karşı nankör ve yetimi ,ıhtiyaç sahiplerini yedirme ve yardım etme konusunda hiç bir mücadele vermedigimizden söz eder.ahiret hayatında insanoğlunun büyük bir pişmanlık yaşayacağını sadece mutmain olmus nefis , yani nefsini yenmiş, dünya hayatının hiç bir süsüne , güzelliğine kanmayıp rabbimizin rızasını kazanmış nefis demek. nefsi mutmain olan kişilerin rabbi ondan razı, kendi rabbinden razı olarak cennete gireceğini söyler.
fecir suresinin tefsiri direk yorumlayamam ama tece suresinin türkçe mealini biliyorum ton yerine varmasına anadolu son on gece anadolu uzun çift evet tek bana dolsun geçip giden gece anadolusun şüphesiz bunlarda akıl sahibi kimse için üzerinde yedi diğer bir özellik vardır bu kadar biliyorum kardeşim yani tam ben de yorumlayamam ama türkçe mealini bildiğim kadarıyla yani bu kadar