0

ilk müslüman türk devletleri, devlet yönetiminde eski türk geleneklerine devam etmişlerdir. yani devlet hükümdar ve ailesinin ortak malı sayılmıştır. yine açları doyurmak fakirleri zengin kılmak gibi sosyal devlet anlayışını da devam ettirdiler. devlet işlerini divanı saltanat ta görüşürlerdi. sembol olarak hutbe okutma ve hilaf getirildi. bu eski türk devletlerinde yoktu. islamiyetle beraber hutbe kültürümüze girdi. şehzadeleri yine eğitimciler yani atabeyler tarafından eğitiyordu. islam dini sosyal ve ekonomik hayatta da önemli değişiklikler meydana getirmişti. türk islam devletlerinde yönetici kesim türklerden oluşuyordu. karahanlılarda halkın büyük bir çoğunluğu türklerden oluşuyordu. halktan öşür vergisi yani müslümanlardan alınan ürün vergisi, haraç, müslüman olmayan halktan alınan ürün vergisi ve cizye, müslüman olmayan halktan askerlik muafiyeti karşılığı alınan vergi gibi vergiler alınıyordu. ahilik bu devletler'de esnaflar arasında dayanışmayı sağlayan mesleki bir örgüt olarak ilk türk müslüman devletlerinde ortaya çıktı. bilim ve sanat içinde yine türk islam mimarisinin temelleri karahanlılar döneminde atıldı. ilk selçuklu medresesi tuğrul bey tarafından nişabur da açıldı. bu dönemde harezmi, farabi, biruni, ibni sina, gazali gibi alimler eserler verdi ve devletin yönetimine büyük katkıları oldu. yine ilk türk müslüman devletleri döneminde timur devleti döneminde kendi adına rasathane yaptıran ünlü bir astronom uluğ bey ortaya çıkmıştır. türk islam devletlerinde çinicilik, hat, minyatür gibi sanatlar olduğundan daha çok genişletilmiştir, geliştirilmiştir. ilk türk islam mimarisinde türbe, kümbet imarethane, bedesten, kervansaray ve külliyeler yapıldı. sağlık hizmetleri açısından darüşşifa ve bimaristanlar inşa edildi. bimaristan hastane demektir. karahanlılarda resmi dil halkın konuştuğu dil ve edebiyat dili türkçeydi. büyük selçuklular'da resmi dili farsça, halk dili türkçe, edebiyat ve bilim dili arapça idi. yani bu dönemde de türk kültürünün islamiyetle harmanlanmış şekli karşımıza çıktı, islamiyet'in getirdiği kurallar çerçevesinde türk kültürü yeni bir oluşum gerçekleştirip geleneğinden vazgeçmedi.