1

insanların , insan haklarını hakkı, hukuku tanıdığı, tanışmasalar dahi birbirlerine kardeş derecesinde şefkatle, merhametle muamele ettiği [ müminler bibirlerinin kardeşidir der islamiyet ] ve bu islamiyet nurunu bizlere tanıtabilmek miras bırakabilmek adına canlarını verip [ hem de seve seve ] şehit düştükleri bir dönemdir.

islamiyet, geldiğinde aydınlatmış, gerçekten hz. peygamberimiz ve onun çevresinde doğruyu görüp de islamiyeti kabul etmiş olanlar, birey, aile, toplum, toplumsal ilişkiler, ticaret hayatı, kadın ve çocuk hakları, tabii erkeğin de insan olarak hakları [ kısaca insan hakları ] açısından çok adaletli ve altın bir çağ yaşamışlardır . daha doğrusu bu adalet, hukuk ve insanca yaşam kalitesini bizlere aktarabilmek üzere, bu sistemi oturtabilmek için çok çabalamışlardır, inanmayanların rahat bırakmaması sonucu çok zor ve çeşitli çileleri olmuştur.

"bu iyidir" ya da "iyi budur" diye tanıtılsa dahi içlerinde kötülük olanlar her devirde kötülüklerini korumuşlardır. her iki dünya kurtuluşu, mutluluğu için gösterilen ışığı memnunlukla kabul etmek yerine karşı çıkmayı karşısında durmayı [ kayıtsız kalmayı da değil, çünkü bunu yapamazlardı ] yeğlemişlerdir. müslümanlarla savaşmışlardır. ve bu savaşlarda korkup geri çekildikleri olmuştur.

tüm eğrinin ve doğrunun gösterildiği, ortaya çıktığı bu aydın devir sonrasında ise insanlık neden bugün bu haldedir. islamiyet galip gelip de ışığını tüm insanlara ulaştıramıyor, allah'ın kitabı "kur'an-ı kerim" hak ettiği değeri, ilgiyi bulamıyor dünya üzerinde, diye de tüm bu soruların cevabını kendimizde aramamız gerekiyor diyorum.

1

asr-ı saadet, insanlığın tüm zamanları içeresinde insanlık adına en hayırlı dönemidir. "insanlığın" [ daha doğru olarak müslümanlıkla tanışıp da kabul etmiş ve müslüman olmasalar dahi bundan nasiplenmiş olanların ] alnının ak yaşadığı bir devri, dönemidir.

doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, türlü çeşitli hilelerin döndüğü, döndürüldüğü, kadın hakkını bırakın - asillerin kız ve eşlerinin dışında - kadınların birer mal gibi görüldüğü [ bir kadının kocası vefat etse, yanında bulunanlardan erken davrananlardan açık gözlü biri kıyafetini kadının üzerine atar ve onun ve ona kalan mirasın üzerinde tek söz sahibi kendisi olur iterse onunla evlenir, istemezse onu evlendirmez mirasını yermiş ] ve birer mal kadar değerinin olduğu "cahiliye devri" gibi bir dönemden sonra ve bu dönemi bitiren tüm insanlığın "islamiyet" nuruyla aydınlandığı, iki cihan güneşi peygamber hz. muhammed mustafa [ sav ] nın dünyayı "islamiyet" ile tanıştırdığı

1

hz peygamberimizin yaşadığı devir hakkında kullanılan bir devir tabiridir. asr, zaten devir ve çağ anlamına gelir. saadet de mutluluk demektir. asrı saadet mutluluk dönemi anlamındadır. çünkü hz peygamber zamanı, onunla yaşamak onun dönemde yaşamak, mutluluk vericiydi. peygamberimizin, insanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır, sözünden de bu asrı saadet tabirinin çıkmış olduğu düşünülüyor. müslümanlar arasında en yaşanması gereken zaman olarak, özlem duyulan, saygıyla hasretle anılan dönem, hz peygamberimizin yaşadığı dönemdir. eşsiz bir devir olarak kabul edilir. ve saygı ve hayranlıklarımızın sonucu olarak asrı saadet demişizdir. yani mutlu insanların çoğu,mutlu bahtiyarlı dönem, devir anlamında kullanılır.