keçinin uyuzu çeşmenin gözünden su içer atasözü ile anlamış olduğum şey tam olarak şudur. aslında önemli olmayan hatta değersiz kişiliklerin kendilerinin değersizliklerinin farkında bile olmadan ,kendilerine her şeyin en iyisini ve en güzeline layık görmesidir.
yaşamış olduğumuz devirde de gerçekten bu şekilde insanlar çok fazla bulunuyor etrafımızda. bu kişiler hiçbir çaba sarf etmek sizi sürekli olarak başkalarının hayatlarına özenti duyarlar ve onlar gibi yaşamak isterler. ancak bu isteklerinin karşılığında herhangi bir adım atmakta istemezler ve rahat tavırlar sergilerler. yani armut piş ağzıma düş durumu çokça mevcuttur bu kişilerde. bir şey yapmadıkları gibi sürekli olarak başkalarını eleştirir ve o insanların bulundukları konumu ve yaşadıkları iyi hayatı hak etmediklerini düşünür ve dile getirirler. kendi konumlarını ve hayatta geldikleri yeri asla görmezler. görmedikleri gibi buna rağmen her şeyin en iyisine kendileri sahip olmak isterler. en güzel şeyleri kendilerine layık görülen ve başka kimseye yakıştıramazlar. kendi sahip olmak istedikleri şeyi bir başkasında gördükleri zaman da fazlaca hasetlik içerisine girer ve çekememezlik durumları ortaya çıkar. bu huylara sahip kişiler de fazlaca narsistlikte gözükmektedir. kendilerini beğenmişlikleri çok fazladır.
atasözüne göre de nasıl ki çeşmenin gözü suyu en temiz ve berrak aktığı diğer sularla karışmadığı nokta ve en iyi yeri ise gerçek hayatta da aynı bu durumu kastetmektedir.
hayatta da bu şekilde uyuz keçi gibi kendini birşey zanneden insanlar her zaman her şeyin en iyisine konmaya çalışırlar. bunu başaramadıklarında da uyuzlukları çok daha fazla artar. sonra da sürekli olarak etrafa dalaşmaya başlarlar. benim atasözünden anladım bu kadar gerçekten çok ilginç bir atasözüdür ve anlatılmak istenen hedefi tam 12'den vurur. gerçekten bazı atasözleri vermek istedikleri mesajı çok güzel bir şekilde dile getiriyor. bayılıyorum atasözlerindeki bu mizaha.
bir tarafın acıdan kıvranırken karşı taraf bu kişinin bu acısından kendine nasıl pay çıkarırım diye bakar.