1

üniversitedeyken evde kaldığımız bir dönemde ev arkadaşlarım sınıf arkadaşları yaz okulu döneminde bir süre bizde kalmaya başlamıştı. kalacakları süre gitgide uzamaya başladı bir türlü gitmek bilmiyorlardı. ben ve diğer arkadaşım da bu durumdan epeyce rahatsız olmaya başlamıştık.çünkü resmen her gün biraz daha evi ele geçiriyorlardı. kendi evleri gibi davranıyorlar ve gitgide yerleşmeye başlıyorlardı çok rahat hareketler ediyorlardı gerçekten kendi evimizde kendimize misafir gibi hissetmeye başlamıştık. onlar evden gittikten sonra konuşmak için diğer ev arkadaşımla buluştum ve otobüste giderken inene kadar kızların dedikodusunu yapmıştık. ama öyle böyle değil anlatamam yani size her şeyi böyle açık açık söyledik anlattık tüm detaylarıyla içimizde ne varsa otobüste oturduk dedikodu yapıyoruz. sonradan arka koltuktan omzumuza bir el dokundu. bir de ne görelim haftalardır evimizde kalan kızlar baya arka koltuğunuzda oturuyorlarmış ancak hiç haberimiz yok. merhaba kızlar nasılsınız bizde artık yurda geçiyoruz falan sanki hiç duymamış gibi davrandılar ama yüzlerinin morarmasından ve laf sokmalarından anlattığımız her şeyi duydukları apaçık belliydi. biz de bayağı kötü olduk tabii yani insanların arkasından apaçık dedikodu yapıyoruz ama arkamızda oturuyorlar. gerçekten çok saçma ve insanı yerin dibine sokacak türden bir olaydı. ama ondan sonra ben yine akıllanmadım bir günde iş yerinde en samimi olduğum iş arkadaşımla mutfakta oturup dedikodu yapıyorduk. sonra kendi sırlarımızı falan anlatıp dertleşiyoruz. ama dükkanda kimsenin duymaması gereken şeyler bunlar aslında. mutfakta yalnızız diye gayet rahat bir şekilde konuşurken o zaman da buzdolabının yan tarafında oturan aşçı abla birden ortaya çıkmıştı. söz de içi geçmiş orada güya bizim anlattığımız hiçbir şey duymadığını ima etti ama kadın resmen orada olduğunu belli etmeden oturup bizi dinlemiş. bu yaşamış olduğum iki saçma olaydan çıkardığım bir ders varsa eğer hiçbir ortamda yalnız olduğunuzu düşünmeyin her an her yerden insanlar çıkıp sizi dinliyor olabilir. zaten artık akıllandım bira hakkında konuştuk sonra eğer önce etrafı kolaçan ediyorum zararlı bir durum olmadığını anladığım anda konuşuyorum. eğer fazla kalabalık bir ortamda da kesinlikle dedikodu yapmıyorum. çünkü her an bir yerlerden dedikodusunu yaptığımız kişi ya da onun tanıdığı biri çıkabiliyor. zaten dedikodu yapmaktan nefret ediyorum ama kırk yılda bir yaptığım zaman da hep böyle şeyler başıma geliyor.:)

0

sobadan zehirlendik babam ile birlikte artık nasıl etki ettiyse karbonmonoksit ismim adem değil ama babam beni adem yanıma gel nereye gidiyorsun diye çağırıyordu. ambulans falan geldi oksijeni çekince kendine gelmişti. trajikomik bir durum şimdi gülüyorum.

0

insanların gitmek için öldüğü, şarkılarını söyleyip coştuğu, hayko cepkin konserinde, kalabalıkların arasında kaldığım için ağlamıştım. ve çok sinirlenip oradan ayrılmıştık. çünkü çok sıcaktı herkes birbirine sürtünerek geçiyordu. ve nefret ederim o kadar kalabalıkta kalmaktan. çok salak insanlar vardı. o yüzden ortamı hiç sevmedim. ve insanları yara yara, bayağı yürüyüp ağlaya ağlaya çıkmıştım.