iş hayatına katlanmakta zorlanıyorum. çalışmanın kadının doğasına aykırı olduğunu düşünmeye başlıyorum. gereksiz insanlarla sürekli muhatap olmaktan, laf anlatmaya calışmaktan gına geliyor. zorlanıyorum. ama katlanmaya devam.
bu çok güzel bir soru. yaşım ilerledikçe her günün yeni bir dert olduğunu keşfediyorum. tahammül sınırlarım da tahmin edersiniz sağlığımla aynı orantıda azalıyor. en basit gürültü bile çok rahatsız etmeye başladı. geçen yıllarda saatlerce telefon oynasam elim yorulmazdı şimdi bir süre sonra ışığa katlanamaz oluyorum artık daha çabuk yoruluyorum. otuza merdiven dayadim diyemem artık son basamaktayim çünkü merdiveni falan kalmadı bu isin. boş lafa, boş kafalı insana, boş muhabbete, ukala fikire, saygısız zikire, gereksiz bilgiye, kuru gürültüye, bağnaz ve empatiden uzak bencil düşünceye , egoist insanlara tahammül edemiyorum artık. hele direkt olmayan sinsi insanları gözüm görmesin oldu. dayanamıyorum. katlanamıyorum. sürekli eleştiri halinde olan kendi kusurlarini sağa sola sıkıştırıp senin en ufak hatanı duvara asan insanlardan nefret ediyorum. hele bir de erkek egemen toplumu kabullenmiş , kendini teşhir etmeye bayilan, hep kadının alttan alması gerektiğini savunan kadın olduğunu iddia eden tiplerden gerçekten nefret ediyorum. bir insan yetiştiren bir nesil yetiştirir. çocuklarına terbiye vermektense bencil ve saygısız olmayı öğreten özellikle erkekse "erkekler yapar" düşüncesi ile başıboş bırakan annelerin yetiştirdiği nesiller şuan kadın öldürüyor şiddet uyguluyor. o yüzden özellikle o anneleri görmek bile istemiyorum. bir kaç tanesi hayatımda bu tür insanların. bunca yıl ağzımı açıp cevap vermedim çok öyle ama bu yıl fark ettim ki artık dayanamıyorum. soruyu cevaplarken fark ettim ne çok şeye tahammülüm kalmamış benim. son olarak yarı samimiyet diye birşey yoktur. ya sevsinler ya silsinler. miş gibi yapanlara hiç halim kalmadı benim.
yaşım ilerledikçe sabrım azaldı her şeye karşı, öncelikle ufacık şeylere bağırır oldum ,çocukları çok sevmeme karşı onlara bile katlanamaz oldum, insan su sesinden rahatsız olur mu ?ben mutfakta su açtığım zaman onun sesi bile rahatsızlık veriyor bazen bana, neden böyle olduğunu ben bile anlamadım .
yaşınız ilerledikçe katlanmakta güçlük çektiğiniz şeylerin başında bence kesinlikle çok fazla gürültülü ortamlara katlanamamak geliyor. şahsen ben daha 28 yaşındayım ancak şu anda bile çok aşırı derecede yüksek sesli müzik dinlemekten ve aşırı gürültülü ortamlarda bulunmaktan rahatsızlık duyuyorum ve böyle ortamlara katlanmakta epeyce zorluk çekiyorum. bunun dışında insanların yaşı ilerledikçe birçok şeye daha tahammülsüz bir hale geliyorlar. mesela benim annem çoğu zaman mutfakta iş yaparken su sesinden dahi rahatsızlık duyduğunu söyler durur sürekli. eskiden çok daha sabırlı olduğumuz ve hoşgörü ile yaklaştığımız bazı konuları yaşımız ilerledikçe çekemez hale geliyoruz. insanlara karşı daha tahammülsüz ve anlayışsız bir duruma dönüşebiliyor kişiliğimiz.
insanlar yaşları ilerledikçe çok daha huzurlu ve sakin bir hayat sürmek istiyorlar. eskiden daha neşeli ortamlarda bulunabilirken zaman geçtikçe daha sakin ortamlarda bulunmayı tercih ediyorlar. hayatlarında karışıklık olmasına ve düzenlerini bozacak bir durumla karşılaşmayalım asla tahammül edemez duruma geliyorlar. bunun dışında hayatlarında olan insanların yapmış oldukları en ufak bir harekete bile bazı zamanlarda katlanmakta güçlük çekiyorlar. çünkü sürekli olarak sorunlarla karşılaşmış olan insan ileriki dönemlerde sabır duygusunu maalesef kaybediyor. sürekli olarak birilerine anlayışlı davranmanın kendilerine hiçbir şey kazandırmadığını fark ettikleri için de insanlara karşı anlayışlı olmaktan ve onlara hoşgörülü davranmaktan da kaçınıyorlar çünkü zamanında bu şekilde olan davranışlarının çokça suistimal edildiğine şahit olmuşlardır.
benim yaşım ilerledikçe özellikle çok ağır kokulara karşı olan hassasiyetimde fazlaca arttı. çoğu zaman kendi sıkmış olduğum parfüm kokusuna bile dayanamam bir duruma geliyorum. ya da evin içinde yapılan bir yemeğin kokusu bana eskisine nazaran çok daha rahatsız edici gelmeye başladı. tüm bunlara baktığım zaman bence insanlar yaş almaya başladığında duyu organları belli bir yaşta iken çok daha hassas oluyor diye düşünüyorum artık. çünkü her zaman aynı seviyede dinlemiş olduğum bir müzik zaman içerisinde bana daha yüksek gelmeye ve her zaman kullanmış olduğun bir parfüm şimdilerde çok daha ağır gelmeye başladıysa eğer kulak ve burnumun nedense artık çok daha hassas olduğuna inanmaya başlıyorum. bazı zamanlarda telefonda konuştuğumda karşımdaki kişinin yanında çok ufak bir ses dahi olsa direk duyuyorum. ya da fısıltı ile konuşulan bir konuşmayı bile anlayabilecek bir hale geldim. benim katlanamadığım durumlar son zamanlarda bunlar ilerleyen yaşlarında kim bilir daha katlanamayacağı nelerle karşılaşacağım acaba . bekleyip göreceğiz kısmet her şey.
zorluk çekmiyorum, ama uğraşıyorum diye sonra kendime kızıyorum. misal buradaki insanların bazıları. çoluk çocuk ya da yaşı olsa da; cahil denileni anlamayan, araştırmayan ama kendini hep bir şey sananlara cevap yetiştirmekten yoruluyorum.
çok kafaya takmıyorum ama o an gördüğüm zaman bazı sorulara verilmiş içi boş ve yanlış cevapları gerçekten çok çok kızıyorum. ve yine belirteceğim aynı kelimeleri kullanıp; bizim halkımız bedavaya, beleşe, kolaya, tembelliğe alışık ve seven insanlar. hiç az öğreneyim, bilgileneyim derdinde asla değiller.
yas ilerledikce sorumluluk buyuyor insan hayatında tabi biz insanlar olarak bunlara katlanacas ve yerine getireces
yaş ilerledikçe sorumluluklarında artıyor mesela ben lise son um ve deli gibi üniversite sınavına çalışıyorum tabii bu en küçük örneği olsada insan bir süreden sonra katlanamıyor