her türlü olgu gibi münferit ekonomik olgular da genel toplumsal yapı ile karşılıklı etkileşim içindedir.biri diğerini etkiler.hatta başta marksistler olmak üzere pek çok düşünür ekonomik hayatı sosyal hayatın dinamiği saymış,en azından bu iki sürecin paralelliğine dikkat çekmişlerdir.bilindiği gibi her ekonomik olay aynı zamanda sosyal bir olaydır.bütün ekonomik faaliyetler insanları karşılıklı sosyal ilişkiler düzeni içinde bulunmaya sevkeder.dolayısıyla da hiçbir ekonomik sistem manevi yapısından tecrit edilerek uygulanamaz.yani toplum,üretim,tüketim,yatırım,tasarruf,mübadele,sanayileşme gibi ekonomik hayatın her basamağında etkili olur,değer ve normlarıyla onlara yön verir.şüphesiz bunun aksi çok doğrudur,ekonomi de toplumsal hayat üzerinde etkilerde bulunur.ekonominin sosyal hayat üzerinde oynadığı rollerin başında sosyal tabakalaşma olgusu gelmektedir.mesela tabakalaşmanın belirgin görünümlerinden birisi olan sınıflar,ideolojik bir yöne sahipse de ekonomik tabanlı sosyal olgulardır.esasen öteden beri toplayıcılık,tarım,sanayi gibi ekonomik olgular ve bunların alt türevleri,içinde bulundukları toplulukların şeklini büyük çapta belirleye gelmişlerdir.mesela modern dönemlerin önemli bir ekonomik olgusu olan sanayi günümüz toplum anlayışına damgasını vurmakta ve ortaya sanayi toplumu adı verilen bir tipi çıkarmaktadır.
toplum ve ekonomi ilişkisi ayrılmaz ikili olarak adlandırabiliriz. toplum olmadan ekonomi ekonomi olmadan toplum olmaz toplumları ayakta tutan ekonomidir. ekonomiyi canlı tutan toplum ve toplumun ihtiyaçlarıdır. ekonominin alt birimleri vardır ve toplum bunları iyi bilmelidir. toplum alım gücünü düşürürse ekonomisi de çöker bunu bir çok ülkede görmekteyiz. ancak toplum ekonomi hakkında yeterli bilgiye sahip olursa ayakta kalabilir.